Trump-Harris düellosundan akılda kalanlar: 90 dakikada neler konuşuldu? Münazaranın galibi kim?

Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump ile ABD Başkan Yardımcısı ve Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris, ilk kez televizyonda canlı yayında karşı karşıya geldi. ABD’de tüm gözler, Trump-Harris düellosuna kitlendi. Peki bu münazaradan akılda neler kaldı? Suçlamalar, atışmalarla dolu 90 dakikayı kim önde tamamladı?

Kamala Harris ve Donald Trump, ABC News’in ev sahipliğinde Philadelphia şehrindeki National Constitution Center’da bir araya geldi.

Canlı yayının moderatörlüğünü ABC sunucuları Linsey Davis ve David Muir üstlendi.

Harris’in tartışma için kapsamlı bir hazırlık yaptığı belliydi. Alana tek bir planla çıktı, Trump’ın oyununu bozmak istiyordu.

Trump’a dünya liderlerinin kendisine güldüğünü söyledi, Trump’a “zayıfsın” dedi. Trump ise tartışma sırasında sık sık kontrolden çıktı, yalanlar söyledi.

Kamala Harris, Trump ile münazarasında konuşuyor.
Kamala Harris, Trump ile münazarasında konuşuyor.

90 dakikalık münazara sonucunda akılda eski başkan Trump’ın söylediği yalanlar ve Harris’in sergilediği iyi performans kaldı.

Trump’tan Harris’e: “Marksist, radikal solcu”

Tartışma sırasında Trump, miting meydanlarında olduğu gibi sık sık Harris’i hedef aldı.

Harris’i “aşırı solcu” olmakla suçlayan Trump, Harris için “Marksist” dedi. Tartışma boyunca Trump, cinsel yönelim gibi konularda ilerici politikalara sahip olduğu için Harris’e “radikal solculuk” eleştirisi yaptı.

Ülkedeki bireysel silahlanma konusuna da dikkat çeken Trump, Harris’in silah düşmanı olduğunu savundu. Kazanması halinde herkesin silahına el koyacağını söyleyen Trump’a Harris, “Benim de bir silahım var” yanıtını verdi.

Trump, beklenildiği gibi, Harris’i göç politikaları üzerinden hedef almaya çalıştı.

Kamala Harris ve Donald Trump, münazara başlamadan önce el sıkıştılar ama anlaşabildiler mi?
Kamala Harris ve Donald Trump, münazara başlamadan önce el sıkıştılar ama anlaşabildiler mi?

Tartışma 3 başlık altında yoğunlaştı desek yalan olmaz: Ekonomi, göçmenler ve dış politika.

Ukrayna’daki savaş: “Hemen bitireceğim”

Trump, daha önce pek çok kez söylediği gibi Ukrayna’daki savaşı hemen bitirebileceğini iddia etti.

Hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i çok yakından tanıdığını söyleyen Trump, “Daha Oval Ofis’e oturmadan savaşı bitiririm” dedi.

Harris ise bu başlıkta Trump’a, “Putin seni öğle yemeğinde yer” diye yanıt verdi.

İsrail’in Gazze’ye saldırıları: Kim, ne dedi?

Trump, Harris’i “Arap düşmanı” olmakla suçladı. Harris’in seçilmesi halinde İsrail’in kısa süre içerisinde yok olacağını savunan Trump, başkan olması halinde Gazze’de savaş olmayacağını öne sürdü.

İsrail’in kendisini savunma hakkı olduğuna vurgu yapan Harris, ateşkes ve rehine anlaşmasının önemine bir kez daha dikkat çekti. Harris, Gazze’de iki devletli çözümü desteklediğini de açıkladı.

Ekonomi için kimin planı var?

Harris, kendisini ABD’deki orta sınıfın savunucusu olarak gösterdi ve Trump’a “bencil” dedi.

Ekonomiyle alakalı bir soruya yanıt olarak Harris, kameralara baktı ve “Trump’ın sizin için bir planı yok” dedi.

Kendisini de orta sınıf bir ailede doğan biri olarak nitelendiren Harris, aileler ve küçük işletmeler için vergi indirimleri içeren ekonomik vizyon ortaya koydu. Harris, seçmenlere doğrudan seslenerek, “Trump’ın sizin için bir planı yok çünkü o sizin iyiliğinizi düşünmekten çok kendisini savunmakla ilgileniyor” dedi.

Harris, “Trump, ancak milyarderlere vergi indirimi yapar. Trump’ın getireceği yüzde 20’lik satış vergisi, her ailenin cebinden yılda 4 bin dolar çıkmasına sebep olacak” dedi. Harris’in bu cümlelerine itiraz eden Trump, planları arasında “satış vergisi olmadığını ve bunu Harris’in de bildiğini” belirtti.

Kürtaj ve Harris’in ırkı

Tartışmadaki en önemli konu başlıklarından birisi ABD’deki kürtaj hakkı oldu.

Donald Trump ise ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan 1973 tarihli “Roe v. Wade” kararının iptal edilmesini savunanlardan. Trump, kürtaj hakkının eyaletlere bırakılması gerektiği görüşünde.

Trump, münazarada Demokratların yönettiği eyaletlerde 9. ayda kürtaj yapıldığını ve kürtaj sonrası bebeklerin öldürüldüğünü iddia etti. Moderatör Linsey Davis, “Bu ülkede bir bebeğin doğduktan sonra öldürülmesinin yasal olduğu hiçbir eyalet yok” dedi.

Harris, gebelik süreçlerinde ciddi komplikasyonlarla karşılaşan ve kürtajın yasak olduğu eyaletlerde kürtaj hizmeti alamayan kadınlara seslendi ve “Bu, Amerikalı kadınlara hakarettir” dedi.

Trump’ın zorlandığı konu başlıklarından biri de Harris’in ırkı ile alakalı tartışmadaydı. Trump daha önce Harris’in seçilmek için ırkını kullandığını öne sürerek, “O her zaman Hint kökenliydi ve sadece Hint mirasını teşvik ediyordu. Birkaç yıl önce birdenbire siyah oldu. Bilmiyorum. Hinti mi yoksa siyah mı?” demişti.

Bunun hatırlatılması üzerine Trump, “Harris’in ne olduğu benim için önemli değil” dedi, geçiştirmeye çalıştı.

Göçmen sorunundan kim sorumlu?

ABD’deki en büyük sorunlardan biri yasadışı göçmenler.

Trump, tıpkı başkan yardımcısı JD Vance gibi, Ohio eyaletine bağlı Springfield kasabasında Haitili göçmenlerin bölgede halkının evcil hayvanlarını yemeye çalıştığını iddia etti. Bu iddianın üzerine moderatörler, yerel yöneticilerinin böyle bir duruma kanıt olmadığını söylediklerini hatırlattı. Trump ise “televizyondaki insanların” bunu söylediğine dikkat çekerek, “Öğreneceğiz” dedi.

Donald Trump, münazara sırasında sıkça komplo teorilerine başvurdu.
Donald Trump, münazara sırasında sıkça komplo teorilerine başvurdu.

Harris ise seçilmesi durumunda sınır muhafızlarının sayısını artırma ve insan kaçakçılarının üzerine gitme sözü verdi.

“Gazeteciler üstüme çok geldi”

Münazaranın ardından odasına geçen Trump, salonda bulunan gazetecilere yaptığı açıklamada, moderatörün kendisine “çok haksız” davrandığını savundu.

Bu tartışmanın “kendisinin en iyi performansı” olduğunu söyleyen Trump, “Harris dış politikada da sınır güvenliği konusunda da çok zayıf kaldı” dedi.

Kaynak: BBC, CNN

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.