Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar: Tahliye çıkmadı, duruşma 11 Ekim’e ertelendi

61 kişinin yargılandığı Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında bugün verilen ara kararla tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Savcının mütalaasını açıklaması için duruşma 11 Ekim 2024’e ertelendi.

Ayhan Bora Kaplan davasında tahliye çıkmadı

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 18’i tutuklu 61 kişi hakkında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ikinci duruşması beşinci gününde sona erdi. Sanık ve avukatların müşteki beyanlarına karşı savunmalarının ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.

Tutuklu sanıklar Adnan Kaplan, Barış Kurt, (Ayhan) Bora Kaplan, Deniz Urcan, Emir Akyol, Fethi Koyuncu, Hasan Aslantaş, Hasancan Saraçoğlu, Kanber Keskin, Levent Erdoğan, Mahmut Gökhan Çanga, Muhammed Kaplan, Mutlu Ayaş, Sercan Keleş, Tansel Aktan, Uğur Pekşen, Umutcan Yıldırım, Yusuf İzzet Savaş’ın üzerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli delil olmasından dolayı tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Polis şeflerinin davasıyla birleştirilmesi talebine ret

Mahkeme heyeti, davanın sanığı ve aynı zamanda deşifre olan gizli tanığı Serdar Sertçelik’i yurtdışına kaçırmakla suçlanan polis şeflerinin yargılandığı, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasının birleştirilmesi talebini reddetti.

Ayhan Bora Kaplan davasında tahliye çıkmadı

Mahkeme heyeti tutuksuz sanıkların yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol tedbirlerinin devamına, sanık Serdar Sertçelik’in yakalama emrinin infazının beklenmesine karar verdi. Ayrıca sanık avukatlarının HTS kayıtlarının yeniden incelenmesi konusunda bilirkişi raporu hazırlanması talebi kabul edildi. Sanık avukatlarının tevsii tahkikat (kovuşturmanın genişletilmesi) talepleri ise reddedildi.

Esas hakkında mütalaasını hazırlamak üzere dosyanın savcıya gönderilmesine karar verildi. Mahkeme heyeti tüm tahliye taleplerini reddederken bir sonraki duruşmayı 11 Ekim saat 10.00’a erteledi.

Mahkemede tutuklu sanıkların rahat tavırları dikkat çekti. Sanıklardan birkaçı ailelere dönerek “Merak etmeyin 1,5 aya çıkıyoruz” diye seslendi.

Ayhan Bora Kaplan davası nasıl başladı?

Ayhan Bora Kaplan 7 Eylül 2023’te Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yurtdışına kaçmak üzereyken gözaltına alındı. Kaplan, hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “kasten yaralama” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından yakalama kararı bulunuyordu.

Gözaltına alınan Kaplan, 12 Eylül’de çıkarıldığı Ankara Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturmayı tamamladı. 28’i tutuklu 61 şüpheli hakkında düzenlenen iddianame ceza mahkemesine gönderildi.

Kaplan ve arkadaşları neyle suçlandı?

İddianamede bir şüpheli hakkında “silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek“, beş şüpheli hakkında “silahlı suç örgütü yönetmek“, 51 şüpheli hakkında “silahlı suç örgütüne üye olmak” ve üç şüpheli hakkında “silahlı suç örgütü içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlarından ceza istendi.

Şüpheliler hakkında ayrıca, silahlı suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen “kasten öldürme“, “kasten yaralama“, “eziyet“, “şantaj“, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma“, “yağma“, “suçluyu kayırma“, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” ve “suç üstlenme” suçlarından da ceza talep edildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ayhan Bora Kaplan ve suç örgütüne yönelik hazırladığı iddianame, 17 Ocak’ta Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede 12 kişi müşteki, 61 kişi de sanık sıfatıyla yer aldı. İddianamede, suç örgütünün kurucusu ve yöneticisinin sanık Ayhan Bora Kaplan, diğer yöneticilerinin de sanıklar Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik olduğu belirtildi.

Kim neyle suçlandı?

Örgütün Kaplan’ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda, farklı tarihlerde Mahfuz Tatar ve Semih Arslan’ın öldürülmesi, müştekiler Altan Tozar, Murat Yanar, Serhat Tümer ve Serdar Hoşyiğit’in silahla yaralanması, müşteki Erkan Doğan’ın iki gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi, müşteki Mehmet Taha Ergin’in sahibi olduğu işletmelerin zorla alınması, müşteki Muhammed Sağ’ın iki otomobilinin gasp edilmesi ve zorla çek yazdırılması ile müşteki Emirhan Bostancı’nın darp edilmesi olaylarını gerçekleştirdiği iddianamede yer aldı. Bora Kaplan ve örgütün diğer yöneticileri, suç örgütünün işlediği tüm suçlardan sorumlu tutuldu.

İddianamede, Bora Kaplan ve diğer örgüt yöneticileri Koyuncu, Ayaş, Savaş, Keskin ve Sertçelik hakkında “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek”, “kasten öldürme”, “nitelikli kasten öldürme”, yedi kişiye yönelik “kasten yaralama”, iki kişiye yönelik “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, iki kişiye yönelik “nitelikli yağma”, “eziyet”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”, “suç üstlenme” ve iki kez “suçluyu kayırma” suçlarından biri ağırlaştırılmış ikişer kez müebbet ve 169 yıl altışar aya kadar hapis cezası istendi.

15 Nisan 2024’te Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmada savunma yapan Kaplan, tüm suçlamaları reddetti. Duruşmalar sonucunda 8 şüpheli tahliye edildi. Duruşma 20 Mayıs’a ertelendi.

Soldaki Ayhan Bora Kaplan, sağdaki M7 kod adıyla gizli tanık olan sanık Serdar Sertçelik

M7 kod adlı gizli tanık Serdar Sertçelik nasıl deşifre oldu?

Kaplan soruşturması kapsamında M7 koduyla bir gizli tanık, 19 sayfa ifade verdi. Gizli tanık, Kaplan ile eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman arasında çıkar ilişkisi olduğunu öne sürdü. Kaplan’ın Kocaman’ın evinin mobilyalarını aldırdığı ve evinin tadilatını yaptırdığı iddia edildi. Yine gizli tanık, Kocaman’a alınan bir lüks araçla ilgili de Kaplan’ı işaret etti. Kaplan’ın ortağı olduğu şirketin taşıma işlerini, Kocaman’ın gayri resmi sahibi olduğu öne sürülen nakliye şirketine verdiği de başka bir iddia oldu. Bu tanık, Kaplan’ın yargıdaki dosyalarını ise avukatı Cengiz Haliç’in çözdüğünü öne sürerken Kaplan’ın o dönem polisler Alp Aslan, Oben Özay ve diğer bazı polislerle görüştüğünü öne sürdü.

Örgüt yöneticisi olmakla suçlanan ve yurt dışına kaçan Serdar Sertçelik, gazeteci Erk Acarer’in programında gizli tanık M7’nin kendisi olduğunu açıkladı. Dosyadaki bilgilere göre, Sertçelik Kaplan operasyonu sırasında Kıbrıs’tayken polislerle yaptığı anlaşma sonucunda 6 Ekim 2023’te Ankara’ya dönerek teslim oldu ve gizli tanık oldu. Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan Sertçelik ev hapsine alındı.

Serdar Sertçelik, gizli tanık olarak ev hapsindeyken ayağına elektronik kelepçe takıldı. Ancak gizli tanık, 26 Ekim 2023’ten itibaren 8 kez konutu terk ederek adli kontrol kararını ihlal etti. Kaplan soruşturmasını yürüten polislerin ise bu duruma göz yumduğu öne sürüldü. Bu ihlalin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmesine karşın Sertçelik hakkında herhangi bir tutuklama kararı verilmedi. 21 Kasım 2023’te ise Sertçelik, Ankara’da gittiği bir çorbacıda çıkan kavgada ayağından vuruldu. Hastaneye kaldırılan Sertçelik’in ayağı alçıya alındı ve yeniden evine getirildi. Sertçelik, bu aşamada kendisinin yurt dışına çıkmasını isteyen kişilerin Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler olduğunu öne sürdü. Böylece Sertçelik, ayağında elektronik kelepçe olduğu halde yasadışı yollardan yurt dışına kaçtı. Sertçelik’in Macaristan’da yakalandığı açıklansa da halen Türkiye’ye getirilip getirilmediği bilinmiyor.

Serdar Sertçelik’in iddiaları ne?

Gizli tanık Serdar Sertçelik, gazeteci Erk Acarer’in Youtube hesabına bağlanarak Ankara Emniyetine bağlı polislerin baskısıyla gizli tanık olduğunu ve polisler tarafından ifadesinin yönlendirildiğini iddia etti. Sertçelik, bunun yanı sıra polislerin eski Adalet Bakanları Bekir Bozdağ, Abdulhamit Gül, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Süleyman Soylu ile Erdoğan’ın özel kalem müdürü Hasan Doğan ve danışmanlarından Mücahit Aslan ile Süleyman Soylu’nun kuzeni Sadık Soylu ile ilgili ifade vermeye zorlandığını öne sürdü. Sertçelik, daha sonra Kaplan soruşturmasını yürüten Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile arasında yapılan bir ses kaydını yayımladı.

Bazı bölümleri kesilen ses kaydında Serdar Sertçelik, “Orada da karşıda Mücahit Aslan var. Bu tarafta Bekir Bozdağ var. Şimdi ben bunu söylediğimde ben iyice kötüye gitmeyeyim müdürüm” derken polis müdürü ise “Bu iki konu ile ilgili söylüyorum, iki konuyla ilgili görüşeceğim ben. Gerek yok istersen sana söyleyeyim. Açık ve net söyleyeyim. Bekir Bozdağ ile ilgili bir şey demiyorum. Muhtemelen söyle derler. O ayrı bir konu. Ama bu diğer konuyla ilgili tabi bakmak lazım” ifadesini kullandı. Daha sonra Youtube hesabı üzerinden yayın yapan Serdar Sertçelik, “Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün AK Parti’ye darbe girişimi” yaptığı iddiasında bulundu.

Tutuklanan polis şefleri kimdi ve neyle suçlanıyordu?

Gizli tanığın ses kaydı üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından Ayhan Bora Kaplan operasyonunu yürüten Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ile Yardımcısı Şevket Demircan ve Komiser Ufuk Gültekin açığa alındı. Olayın aydınlatılması için mülkiye müfettişi görevlendirdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu gelişmelerin ardından polis şefleri hakkında Türk Ceza Kanunu’nda “anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar” başlığı altında yer alan “suç için anlaşma” eyleminden soruşturma başlattı. Yani polisler, darbe girişimi suçu için anlaşma ile suçlandı. Polisler hakkında bunun yanı sıra “göreve ilişkin sırrın açıklanması”, “yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” suçlamaları da var. Savcılık talimatıyla, üç polisin ev ve emniyette kullandığı ofislerinde arama yapıldı. Polislerin bilgisayar ve telefon gibi dijital materyallerine el konuldu.

Polis şefleri ne zaman tahliye edildi?

Soruşturma sonucunda Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.  Sertçelik’in yurtdışına kaçırılmasıyla ilgili yargılanan Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, Şube Komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca, Metehan İlkyaz ile Nurullah Özgür Kopuk tutuklandı. 4 kişinin de tutuksuz yargılandığı davada 3 Eylül 2024’te verilen ara kararla tüm sanıklar tahliye edildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.