DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Medyascope Haber Müdürü Göksel Göksu’ya konuk olduğu programda Türkiye’nin işçi hakları bakımından dünyadaki en kötü 10 ülkeden biri olduğunu söyledi ve işçi sınıfının örgütsüz olduğunu dile getirdi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Medyascope Haber Müdürü Göksel Göksu’nun konuğu olduğu programda, gelir ve vergide adalet mücadelesi hakkında konuştu. Çerkezoğlu, DİSK olarak iki yılı aşkın bir süredir bu konuda yoğun bir mücadele yürüttüklerini belirterek, “İşyerlerinden başlayıp, meydanlara, vergi daireleri önüne kadar sayısız miting ve eylem gerçekleştirdik. Binlerce imza toplayıp, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na teslim ettik” dedi.
Geçen yıl kasım ayında İstanbul’dan Ankara’ya “vergide adalet” talebiyle düzenlenen yürüyüşün geniş bir yankı uyandırdığını söyleyen Çerkezoğlu, “Yürüyüş boyunca her durakta, her şehirde taleplerimizin toplumda büyük bir karşılık bulduğunu gördük” dedi.
Ankara’da yürüyüşün ardından, vergide adaletin sağlanması için beş maddelik bir kanun teklifi hazırlayıp, Meclis’teki tüm siyasi partilerle görüşmeler yaptıklarını dile getiren Çerkezoğlu, bu mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini vurguladı.
“Türkiye’nin en büyük sorunu bölüşümdeki adaletsizlik”
Çerkezoğlu, Türkiye’nin en büyük sorununun bölüşümdeki adaletsizlik olduğunu belirterek, “Hepimiz çalışıyoruz, üretiyoruz ama ürettiğimiz değerin paylaşımında büyük bir adaletsizlik var. Yüksek enflasyonla birleşen bu adaletsizlik, milyonların hızla yoksullaştığı bir dönemi beraberinde getiriyor” dedi.
Türkiye’nin son birkaç yıldır yüksek enflasyon sürecine girdiğini ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı resmi enflasyon rakamlarının gerçek durumu yansıtmadığını savunan Çerkezoğlu, ücretlerin bu veriler üzerinden hesaplandığını ve alım gücünün giderek düştüğünü dile getirdi.
“Eylül ayı itibarıyla işyerlerinden başlayarak yeni bir mücadele süreci başlattık” diyen Çerkezoğlu, gelir ve vergide adalet taleplerinin arkasında duracaklarını belirtti ve “Artık yeter, geçinemiyoruz” diyerek sürdürülen ekonomi politikalarına karşı tepkilerini yineledi.
“Türkiye’de işçi sınıfı örgütsüz”
Çerkezoğlu, daha önce başka bir Medyascope yayınında söylediği “Gerektiğinde üretimden gelen gücümüzü kullanmakta kararlıyız” sözlerine gelen tepkilerle ilgili de konuştu.
Çerkezoğlu, bu konuda işçi sınıfının örgütlenme sorunlarına dikkat çekerek, üretimden gelen gücün etkili ve doğru bir aşamada kullanılmasının önemini vurguladı, “Gezi sürecinde yaptığımız genel grev çağrıları bile sınırlı bir etki yarattı, çünkü işçi sınıfı Türkiye’de örgütsüz” dedi.
DİSK olarak bölgesel mitinglerde ve işçi buluşmalarında üretimden gelen gücü belirli işyerlerinde iş bırakma eylemleriyle hayata geçirdiklerini söyleyen Çerkezoğlu, geçtiğimiz hafta İzmir’de düzenledikleri mitingde büyük bir katılım olduğunu belirtti. Bir gazetecinin mitingi “İzmir’de kırmızı yelekli bir işçi seli” olarak tarif ettiğini hatırlatan Çerkezoğlu, birçok işçinin iş bırakarak taleplerini meydanlarda dile getirdiğini söyledi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Çerkezoğlu, yerel iş bırakma eylemlerinin sürdüğünü vurgularken, “Bunun ülke genelinde geniş çaplı bir harekete dönüşmesi son derece önemli” diye ekledi.
“Türkiye işçi hakları açısında en kötü 10 ülke arasında”
Çerkezoğlu, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) her yıl açıkladığı “işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülke” listesinde Türkiye’nin 10 yıldır yer aldığını belirterek, örgütlenmenin giderek zorlaştığı bir süreçten geçildiğini vurguladı.
“Türkiye işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülke arasında ve bu durum son 10-15 yılda daha da kötüleşti. Ancak bu sürecin kökeni 12 Eylül askeri darbesine dayanıyor” diyen Çerkezoğlu, darbenin Türkiye’de işçi sınıfına karşı yapılmış bir sermaye darbesi olduğunu öne sürdü. 12 Eylül’ün ardından Türkiye’de işçi sınıfının hem örgütsüz bırakıldığını hem de mevcut haklarının ortadan kaldırıldığını belirten Çerkezoğlu, “1980’lerden itibaren güvencesiz çalıştırma yaygınlaştı, işçi sınıfı örgütsüz ve sendikasız bırakıldı” dedi.
Özellikle AKP iktidarı döneminde bu olumsuz tablonun daha da derinleştiğine dikkat çeken Çerkezoğlu, “22 yıldır bu olumsuzluklar daha da arttı ve son 10 yıldır dünyada iş şartlarının en kötü olduğu ülkelerden biri olduk” diye konuştu.
Çerkezoğlu, Türkiye’de sendikalaşmanın önünde büyük engeller olduğuna dikkat çekerek, “Yasalar, mevzuat, işverenlerin ve iktidarın tutumu, mahkemelerin kararları, hepsi işçilerin sendikalaşmasını zorlaştırıyor” dedi. 12 Eylül darbesiyle getirilen sendikal mevzuatın Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) temel sözleşmeleriyle çeliştiğini belirten Çerkezoğlu, “Sendikalı olmak, Türkiye’de en yaygın işten çıkarılma sebebi haline gelmiş durumda” dedi.
“Bütün işçileri 25 Eylül’de Saraçhane’ye bekliyoruz”
Bütün işçileri 25 Eylül’de İstanbul-Saraçhane’de yapılacak mitinge davet eden Çerkezoğlu, “Bu ekonomi politikalarında ısrar etmek, Türkiye’nin geleceğini karartmış durumda. Müthiş bir felakete doğru gidiyor ülke ama bunun tam tersi mümkün. Hiç umutsuzluğa kapılmaya gerek yok. Bu politikalar, bu tercihler değiştiği andan itibaren hepimizin insanca yaşayacağı, ürettiğimiz değeri hakça paylaştığımız, barışın, kardeşliğin, demokrasinin egemen olduğu bir ülkeyi kurmak mümkün” dedi.