BDDK, kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borçlarıyla ilgili yeni bir yapılandırma düzenlemesine gidildiğini duyurdu. Tüketiciler, borçlarını 60 aya kadar vadeyle yapılandırılabilecek. Ayrıca, kart borcunun yüzde 50’si ödenmeden kart limitleri artırılmayacak.

Kredi kartı borçlarına yapılandırma
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) yeni düzenlemeleri duyurdu. Buna göre bireysel kredi kartı borçlarını ödeyemeyen kart sahipleri talep etmeleri halinde borçlarını en fazla 60 ay vade ile yapılandırma olanağına sahip oldu. Ancak, yapılandırma borcunun yarısı ödenene kadar kredi kartlarının limitlerinde herhangi bir artış yapılmayacak.
İhtiyaç kredileri de 60 aya kadar yapılandırılabilecek
İhtiyaç kredilerinde ise anapara ve faiz ödemelerinde 30 günden fazla gecikme yaşayan borçlular, ek kredi almadan mevcut borçlarını 60 aya kadar yapılandırma imkanına sahip olacaklar. Bu yapılandırma için borçluların 1 yıl içinde başvuruda bulunmaları gerekecek.
Kredi kartı asgari ödeme oranları yeniden belirlendi
BDDK ayrıca asgari ödeme oranlarını da yeniden düzenledi. Buna göre limiti 50 bin TL ve altında olan kartlar için asgari ödeme oranı dönem borcunun yüzde 20’si olacak. Ayrıca 50 bin TL’nin üzerinde olan kartlar için ise yüzde 40 olarak uygulanacak.
TCMB faiz oranlarını güncelledi
Ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da uygulanacak azami faiz oranlarıyla ilgili bir düzenleme yaptı. Buna göre kredi kartı borçlarına uygulanacak faiz oranları, dönem borcuna göre farklılık gösterecek. 25 bin TL’nin altında borcu olanlar için faiz oranı referans orana 39 baz puan olacak. Ayrıca 25 bin ile 150 bin TL arasındaki borçlar için 114 baz puan, 150 bin TL’nin üzerindeki borçlar için ise 164 baz puan eklenecek.
Bu düzenlemeler 1 Kasım 2024’te yürürlüğe girecek.
Yalçın Karatepe’den tepki
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, BDDK düzenlemesini eleştirdi. Söz konusu düzenlemenin vatandaşın içinde bulunduğu derin yoksulluğu perdelemekten öteye gitmediğini söyleyen Karatepe, şöyle dedi:
“Vatandaşın borç sarmalına girmesinin asıl nedeni, ücretlerin baskı altında tutulması ve gelirlerin düşük kalmasıdır. Gelirler zorunlu harcamaları karşılamaya yetmezken, borcun vadelere yayılması çözüm değildir. Yapılması gereken, öncelikle ücret ve aylıklarda artış sağlayacak düzenlemelerdir.”