DİSK’ten Ankara’da “Büyük İşçi Buluşması”: “İşçi sınıfı örgütlülük adına iyi bir sınav vermedi”

DİSK‘in “Büyük İşçi Buluşması” için ülkenin dört bir yanından Ankara’ya gelen işçiler, Anıtpark’a yürüdü. Seslerini duyurmak için geldiklerini söyleyen işçiler, Medyascope’a kimi zaman sendikal çalışmaların yeterli olmadığını ve örgütlü mücadelede işçi sınıfının iyi bir sınav veremediğini anlattı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve bağlı sendikaların “Artık Yeter, geçinemiyoruz” sloganıyla farklı şehirlerden Ankara’ya gelen işçiler, Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’nde toplanarak kortejle Anıtpark’a doğru yürüdü.

Yürüyüşe DİSK’in bando takımı eşlik etti. DİSK üyeleri, “Ölen: İşçi; Ölüm Sebebi: Vergi Dilimi”, “Son sözleri vergide adalet gelirde adalet idi” ve “Rahmetli çok vergi öderdi” yazılı temsili bir tabut taşıdı.

Üç işçi vergi politikalarını Azrail ve vampire benzeterek alana kostümlerle çıktı. Eylemde işçiler “Azrail ölümle, zulüm vergi ile gelir”, “Mutfakta aş yerine taş kaynıyor”, “Vergideki adaletsizlik işçiye Azrail oldu” ve “İşçinin kanını vergiler emdi”, “Dilim dilim soyuluyoruz” yazılı pankartlar taşıdı.

İşçiler yürüyüş boyunca, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “İnadına sendika, inadına DİSK”, “Gelirde, vergide, ülkede adalet istiyoruz”, “İş, ekmek, özgürlük”, “Birleşe birleşe kazanacağız” ve “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganları attı.

Yürüyüşe CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Alpay Azap, KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, Mamak Belediye Başkanı Veli Gündüz Şahin, CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala da destek verdi.

DİSK Başkanı Çerkezoğlu: “Bu kara tablonun nedeni ülkeyi 22 yıldır yöneten AKP’dir”

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ekonomik krizin ücretli çalışanları ve yoksulları vurduğunu belirtti. Çerkezoğlu şöyle konuştu:

“Türkiye’nin dört bir yanından geldik. Yaşadığımız bu kara tablonun nedeni ülkeyi 22 yıldır yöneten AKP’dir. Bu ülkede demokrasinin son kırıntılarını ortadan kaldırmaya çalışan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında adım adım inşa edilen tek adam rejimidir. Ülkede kriz var ama kriz bizler için var. TÜİK enflasyonuna inanan var mı? Çarşı, pazarda enflasyonun düştüğünü gören var mı?”

https://twitter.com/medyascope/status/1841841895640645759

Eylemde Birleşik Metal-İş, Genel İş ve Lastik-İş sendikaları daha fazla katılım gösterirken Dev Sağlık-İş ise en az katılım gösteren sendika oldu. Eylemin sonunda işçiler türküler ve şarkılar eşliğinde halay çekti.

Medyascope, DİSK’in “Geçinemiyoruz” eyleminde işçilere sordu. Belediye işçisi Kamer Ataç, günümüzde yapılan eylemlerin sorunlara çare olduğuna inanmadığını belirtti. Ataç, “Bir duyarlılık yaratmak anlamında işçi sınıfının daha örgütlü olması gerekirdi. Bunu eleştiri olarak söylüyorum. Örgütlülük anlamında çok iyi bir sınav vermediler” dedi.

“Ülkemizdeki sendikalar herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi gibi davranıyor”

2024 Türkiye’sindeki sendikal anlayışların genel kavramıyla kişilerin sorunlarına çözüm bulduğuna inanmadığını belirten Ataç, şöyle konuştu:

“İşçi sınıfının kendisine artık yeni bir sendikal anlayış yaratması gerektiğine inanıyorum. Bu anlayışla olmaz. Ülkemizdeki sendikalar herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi gibiler. İşçiler siyasi partilerin arka bahçesi olmasın. İşçilerin kendi gücünün farkına varmaları lazım. Yüzde 90 işçi sınıfı var, yüzde 10 işverenler var. Ama Meclis’e gittiğinizde bir tane işçi sınıfı yok, sorun bu. İşçiler siyasi partilerin arkasına takılmasın, işçi sınıfının kendi özgünlüğüne güvenmesi gerekiyor yoksa bir çözüm olmaz. Farkındalık yaratmak için buradayız.”

DİSK'in "Büyük İşçi Buluşması" için ülkenin dört bir yanından Ankara'ya gelen işçiler, "Gelirde, vergide, ülkede adalet istiyoruz" sloganlarıyla Anıtpark’a yürüdü
DİSK Ankara eylemi

“Dilan Polatlar, kara para aklayanlar varken…”

İşçi Emine Azak da, patronlara seslerini duyurmak için mitinge katıldığını vurguladı. “Geçinemiyoruz yoksulluk ücreti bile 64 bin lira olan ülkede çok düşük ücretlerle geçinemiyoruz, yaşayamıyoruz” dedi.

Birilerine seslerini duyuracaklarına inandığını söyleyen Azak, “Her zaman ümit var, savaşmaya ve mücadele devam” dedi. Azak, sendikanın yeterli çalışma yaptığını belirtti. Ancak iki yılda bir sözleşmelerinin devam ettiği için de ne yapılırsa yapılsın sekiz – on katına çıkan zamlarla geçinemediğine dikkat çekti:

“Ülkede, Dilan Polatlar, karapara aklayanlar, bir sürü vergi kaçıranlar var. Buna rağmen daha maaşlarımızı almadan bordrolu çalışan işçilerden kuruşuna kadar kesiliyor.”

“Kimi zaman sendika temsilcileri de cesur davranamayabiliyor”

KHK’lı belediye işçisi Fatma G. eylemin sorunların çözümünde yeterli olmayacağı görüşünde olduğunu söyledi. Fatma G., “Ev hanımından işçisine emeklisinden çaycısına memuruna kadar herkes burada olmalı. Çünkü bu herkesi etkiliyor. Buna bir ‘dur’ denmesi lazım. Ama maalesef insanları korkuyla sindirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

Sendikanın yeterli mücadele verdiğini söyleyen Fatma G., “Ama sonuçta sendikadaki temsilcilerde insanlardan oluşuyor. Herkes böyle cesur davranamayabiliyor, korkanlar olabiliyor. Fakat sendika genel olarak dik duruşunu gösteriyor” dedi.

Fatma G., sendikanın miting dışında başka bir şey yapabileceğini düşünmediğini belirtiyor. Bunun sebebinin de gözaltına alınma korkusuna bağlıyor:

“Bireysel konuşmalarda biliyorsunuz içeriye alınıyorlar o yüzden grupla birlikte hareket etmek lazım. Ne ne olursa olsun birlikte hareket edilmesi lazım.”

İşçiler mitinge halaylarla devam etti

“İşçilerin yapabileceğimiz en güzel eylem budur”

Belediye işçisi Mustafa Şimşek ise sendikanın yapması gerekeni yaptığını belirterek “Sesimizi duyurmasak hiçbir şey olmaz muhakkak sesinizi duyurmamız lazım. Bu işler böyle olur. Daha ne yapılması gerekiyor, yapabileceğimiz en güzel eylem budur” dedi.

“İktidar asla tasarruf etmezken hep işçilerin tasarruf etmemiz isteniyor”

DİSK Emekli-Sen üyesi olduğunu söyleyen Şaziye Aydoğan, 10 yıldır emekli olduğuna değinerek aldığı 14 bin lira emekli aylığının faturalarına bile yetmediğini söyledi. Aydoğan, iktidarın bütün kaynaklarını emekli ve işçilerden kullanmaya çalıştığını vurguladı:

“Kendileri asla tasarruf etmezken hep bizim tasarruf etmemizi isteniyor. Yandaşlarına inanılmaz kanallar açarken, müşteri garantili yollara köprülere inanılmaz miktarlar aktarırken kendi yandaşlarının vergilerini silerken hem doğrudan hem de dolaylı vergilerle bütün parayı bizden çıkarmaya çalışıyor. Gerçekten geçinemiyorum çok zor durumdayız, artık dibe vurmuş durumdayız.”

“Her şey dibe vurdu, hepimizin sokaklara akması lazım”

Tek bir eylemin sorunlara çare olmayacağını düşünen Aydoğan, işçi ve emeklilerin seslerini yükseltmesi gerektiğine dikkat çekerek “Bütün emekliler, gençler, işsizler birleşerek daha güçlü sesler çıkarmak zorundayız. Çözüm değil ama ‘bizi çok zor durumda bırakıyorsunuz’ demenin bir yolu da bu eylemler” dedi.

Aydoğan, eylemde daha güçlü bir arada olunmanın önemine değinerek “Keşke daha büyük eylemler yapabilseydik, ki yapılması da gerekiyor. Hepimizin artık sokaklara akması lazım. Daha neyi bekliyoruz anlamıyorum ki daha ne olacak? Her şey dibe vurdu” diye konuştu.

“STK’lar ve sendikalar yıllardır yapılan baskılardan dolayı zayıflık içerisindeler”

DİSK’in elinden geleni yaptığını düşündüğünü söyleyen Aydoğan, şunları söyledi:

“İşin doğrusu bütün STK’lar ve sendikalar yıllardır yapılan baskılardan dolayı zayıflık içerisindeler, sadece DİSK değil. Çok daha güçlü bir şekilde olmasını tabii ki de isteriz ama işçilerin üzerinde o kadar büyük bir baskı var ki… Bunu biliyoruz. Onun için güçlenemiyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.