Enflasyon düşüyor, fiyatlar artıyor: İktidarın propaganda aracı olarak dezenflasyon 

Enflasyon düşüş trendine girdi, dört ayda 26 puan geriledi. Ancak fiyatlar artmaya devam ediyor. Ekonomi yönetimi “kalıcı refah için fiyat istikrarı” diyor. Dezenflasyon iktidarın propaganda aracı olurken, hayat pahalılığı karşısında yoksul kesimler korunmuyor. 

Dezenflasyon ama hayat pahalılığı devam ediyor
Dezenflasyon ama hayat pahalılığı devam ediyor

Enflasyon düşüyor ama fiyatlar gerilemiyor. Bu en basit haliyle “dezenflasyon” demek. 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nin ardından iktidarın ve yeni ekonomi yönetiminin dört gözle beklediği ve müjdelediği dezenflasyon sürecinde, fiyatlar artmaya devam ediyor.

Dezenflasyonla fiyatlar gerilemiyor

Nedir dezenflasyonun iktisadi tanımı? Fiyatlar genel seviyesindeki artış hızının yavaşlaması. Buraya dikkat, “artış hızının yavaşlaması”. Artışın durması veya fiyatların gerilemesi değil. Fiyatlar genel seviyesindeki gerileme deflasyon veya negatif enflasyon olarak adlandırılıyor.

İktidar, bir yandan kemer sıkma politikaları uygularken pahalılığın artarak süreceğini biliyor, aslında bunu ilan ediyordu. İktidarın enflasyonla mücadelede tercihi, talebi yavaşlatmaktan yana oldu. Bazı iktisatçıların “IMF’siz IMF programı” diyerek eleştirdiğiortodoks yöntemlerle

İktidar 2026 sonunda tek haneli enflasyon hedefliyor

Enflasyon hedefleri tutacak mı?

Dezenflasyon süreci için sıklıkla 2024’ün ikinci yarısına işaret edildi. Mayıs ayında yüzde 75,45 ile zirveye ulaşan yıllık enflasyon, dört ayda yüzde 49,38’e kadar geriledi. Enflasyonun Merkez Bankası’nın raporuna göre yıl sonunda yüzde 38, Orta Vadeli Program’a göre yüzde 41,5 olması bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2026 sonuna kadar tek haneli enflasyonu göreceğimizi söylerken, tahminlerin tutmamasıyla nam salmış OVP’de aynı dönem enflasyonun yüzde 9,7 olacağı öngörülüyor.

Ekonomi politikalarında veya kadrolarında keskin bir değişiklik olmadığı sürece, fiyatların yükseleceği ama enflasyonun düşeceği döngü sürecek.

“Kalıcı refah için fiyat istikrarı” ama o zamana kadar yurttaş ne yapacak?

TÜİK eylülde enflasyonun aylık yüzde 2,97 ve yıllık yüzde 49,38 olduğunu açıkladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumun ardından muhalefet milletvekillerinin, odağında enflasyon olan soru ve eleştirilerine yanıt verdi. Karahan’ın vurgusu, önceki açıklamalarında olduğu gibi “kalıcı refah için fiyat istikrarı” üzerineydi. 

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Dezenflasyon yoksulun bütçesine fayda etmiyor

Asgari ücretin artmaması, yurttaşların harcamaları için borç sarmalına girerek kullandığı kredi ve kredi kartlarına yönelik tedbirler alım gücünü daha da zayıflattı. Temel amacı “enflasyon hedeflemesi” olan Merkez Bankası’nın başkanı Karahan Meclis’te eleştirilere“Bu sürecin adı sıkılaşma. Sıkılaşma olduğu için de, adı üstünde belli kesimler sıkılaşacak. Buna reel sektör de, sanayici de, ihracatçı da dahil. Mümkün olduğu kadar ortak şekilde paylaşılacak” diye yanıt verdi. 

Ancak yine resmi veriler gösteriyor ki “sıkılaşmanın faturası” ortak şekilde paylaşılmıyor. Hasıla içinde işgücü ödemelerinin payı 2024’ün ikinci çeyreğinde yüzde 40,8 oldu. Ancak temmuzda asgari ücrete zam yapılmamasının etkisiyle, bu payın üçüncü çeyrekte düşmesi sürpriz olmayacak. Öte yandan gelir dağılımı da her yıl yoksullar aleyhine bozulmaya devam ediyor.

Toplumun en yüksek gelire sahip yüzde 20’sinin toplam gelirden aldığı pay, son ölçümün yapıldığı 2022’de yüzde 49,8 oldu. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun payı ise yüzde 5,9’a geriledi. Yüksek enflasyon ortamında gelir dağılımının daha da bozulacağını öngörmek zor değil.