CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, bakanlara “silah temininde denetimsizlik olup olmadığını” sordu. Taşkın, “Ruhsatsız silahların kullanımını engelleyerek can kaybının önüne geçmek mümkün” dedi.
Türkiye’de son günlerde birçok şiddet olayı ve kadını cinayeti yaşandı. Tüm bu olayların ardından CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın silah teminiyle ilgili bakanlara soru sordu.
Bu bağlamda Taşkın, İçişleri Bakanı’na 2021’den bu yana yaşanan şiddet olaylarında kullanılan ateşli silahların kaçının ruhsatlı olduğunu, bu olaylarda kaç kişinin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını, son üç yıl içerisinde ateşli silahlarla gerçekleştirilen şiddet olaylarının sayısında bir artış olup olmadığını, şiddet olaylarının kaçında mağdurun kadın olduğunu ve bu olayların kaçının “ev içi şiddet” kapsamına girdiğini sordu. Ayrıca, bireylerin ruhsatsız silahları temin etmesinin önüne geçmek için bakanlığın nasıl bir çalışma yürüttüğünün de açıklanmasını istedi.
“Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun”a muhalefet ilk sırada
Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı Adalet İstatistikleri’ne göre 2023 yılında cumhuriyet başsavcılığının açtığı davalarda ilk sırada, 6136 sayılı “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun”a muhalefetin oluşturduğu dosyalar yer alıyor.
6136 sayılı kanun, ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulmasını düzenliyor. Bu kanuna aykırılıktan sadece 2023 yılında 156 bin 506 suç işlenmiş ve 122 bin 786 dosya açıldı. Bu rakamlar, 2023’te özel kanunlar uyarınca cumhuriyet başsavcılıklarındaki en yüksek dosya ve suç sayısıdır.
Özel kanunlar uyarınca 2023’te ceza mahkemelerine gelen dosyalardaki suç dağılımına bakıldığında da ilk sırada “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun”un yer aldığı görülmektedir. Buna göre toplam 512 bin 432 suçtan 99 bin 766’sı 6136 sayılı kanuna muhalefet suçu.
Bu olumsuz tabloyu eleştiren Taşkın, şöyle konuştu:
“Görülüyor ki cumhuriyet başsavcılıkları tarafından özel kanunlar uyarınca yürütülen her dört soruşturma dosyası ve suçtan biri, ülkeye hukuka aykırı bir şekilde sokulan ateşli silahlarla ilgili. Ruhsatsız silahların alım satımını ve kullanımını engelleyerek hem can kaybının önüne geçmek hem de yargının yükünü azaltmak mümkün.”
Çocuğa ve kadına yönelik şiddet gündemde
Narin Güran
Türkiye’de son aylarda kadına karşı şiddet ve çocuk ölümleri gündemde. Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra Tavşantepe Köyü’nün yakınlarındaki derede cansız bedenine ulaşılan Narin Güran ile ilgili soruşturma sürüyor.
Sözcü’nün haberine göre, beş kişilik su altı arama ekibi Narin Güran’ı 8 Eylül sabahı saat 06:00’da 37.SBF 06008 89639 koordinatlarında derenin toprakla birleştiği noktada buldu.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Haberde, çocuğun cesedinin bir kaya parçasının altına sıkıştırıldığı belirtiliyor. Ceset, üç taşla kapatılmış bir çuvalın içindeydi. Ekip, cesedi kıyıya çıkardıktan sonra savcıya haber verdi.
Narin Güran’ın terliği, beslenme çantası ve Elifbası da bu çuvaldan çıktı. Daha ayrıntılı inceleme yapılması için ceset ve çuval Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı’na gönderildi.
Cesedin üzerinin kapatıldığı üç büyük kaya parçası da Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Uzmanlar, cesedi çuvaldan çıkarmadan önce skopi işlemi gerçekleştirdi.
Ekip, cesetten biyolojik bulgu ve sürüntü örnekleri aldı. Uzmanlar, istismar dahil her türlü suçu açığa çıkaracak şekilde 91 örnek aldı. Daha sonra uzmanlar klasik otopsi yaptı.
Alınan 91 numuneden cinayeti kimin işlediğine dair delil elde edilemedi. Çocuğun sadece kesin ölüm nedeni belli.
Adli Tıp Kurumu, Narin Güran’ın boğazı sıkılarak öldürüldüğünü tespit etti.
Sıla bebek
Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde, annesi, iki yaşındaki Sıla bebeği 8 Eylül’de “uyanmadığı” için hastaneye götürdü. Doktorlar bebeğin vücudunda darp izleri buldu.
Sıla Yeniçeri, beyin kanaması teşhisi ve cinsel istismar şüphesiyle Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Hastane ise durumu daha sonra polise bildirdi. Beyin kanaması geçiren çocuk ameliyat oldu. Ardından yoğun bakımda tedaviye alındı.
Haftalardır yoğun bakımda olan iki yaşındaki Sıla bebek, tedavi gördüğü Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nde 7 Ekim’de hayatını kaybetti.
İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil
Semih Çelik, İstanbul’da 4 Ekim’de 19 yaşındaki İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’i öldürdü.
Çelik, önce Eyüpsultan’da yaşadığı evde Halil’i, kısa süre sonra da Fatih’teki Edirnekapı Surları’nda Uzuner’i öldürdü. Çelik, cinayetlerin ardından intihar etti.
Olay, 16:00 sıralarında Derviş Ali Mahallesi Fevzipaşa Caddesi’nde meydana geldi. Edirnekapı surlarının üzerine çıkan Çelik, Uzuner’in başını ve vücudunun bazı bölümlerini surlardan aşağı attı. Ardından boğazına ip bağlayan Çelik, surlardan atlayarak intihar etti.
Incel’ler TBMM gündeminde
CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, TBMM Başkanlığı’na verdiği araştırma önergesinde, katil Semih Çelik’in bağlantılı olduğu “incel” gruplarının araştırılmasını istedi.
Incel’lerin dünya genelinde gerçekleştirdikleri şiddet olaylarının artarak devam ettiğinin altını çizen Torun, “Söz konusu suç makinalarının Türkiye’de nasıl zemin bulabildiği, nasıl kolaylıkla örgütlenebildiği ve suç işleyebildiği anlaşılmalı, suçun ortaya çıkmadan önce önlenmesi için çalışmalar yürütülmelidir” dedi.
Torun, Türkiye’deki incel yapılanmalarının kökenlerinin ve gelişimlerinin araştırılması istedi. Ayrıca Torun, TBMM’nin suç yapılanmalarına karşı mücadelede aktif görev almasının zorunlu olduğuna değindi.
“Incel” kelimesi nasıl ortaya çıktı, kimlere incel deniyor?
Incel kelimesini ilk kez 1997’de Amerikalı üniversite öğrencisi Alana kullanıyor. Alana, internette cinsel açıdan yalnız olan kadın ve erkekler için bir forum kurdu. Alana bu kelimeyi, “uzun zamandır cinsel birliktelik yaşamamış ya da hiç yaşamamış kişiler” için kullanıyor. Tanım aslında ilk başta sadece erkekler için kullanılmıyor. Daha sonra kavramı beyaz heteroseksüel erkekler benimsiyor. Bu noktadan itibaren de süreç başka bir hal alıyor.
Alana’nın, BBC’den Jim Taylor’a verdiği röportajda anlattığına göre kendisi, bir süre sonra forumdan uzaklaşıyor. Alana, incel hareketinin neye dönüştüğünden uzun süre haberdar olmadan yaşıyor.
Incel’lere göre yakışıklı ve zengin erkekler toplumun en üst tabakasında yer alıyor. Kullanmayı en sevdikleri kavramlardan biri “hipergami”. Hipergami, kişinin evrimsel olarak kendinden daha güçlü ve üst konumda birini eş olarak tercih etmesi. Incel’ler kadınların hipergamiyi benimsediklerini ve genetik açıdan üstün, zengin erkekleri tercih ettiklerini savunuyorlar. Böylece yaşadıkları “mağduriyeti” hem “bilimsel” hem de “evrimsel” bir yere dayandırıyorlar. Burada en önemli sorunlardan biri, kadınların “seçen”, kendilerinin ise seçilemeyen tarafta yer alıyor olması.
“Involuntary celibate” kavramının (istemsiz bakir) kısaltması incel ile ilgili ilk akademik araştırmayı 2001’de Georgia State Üniversitesi’nden Denise Donnelly, Elisabeth Burgess, Sally Anderson, Regina Davis ve Joy Dillard yapıyor. Ekip, incel’i, cinsel ilişkiye girme konusunda istekli fakat partner bulmada yetersiz kişiler için kullanıyor. 82 kişiyle görüşülerek yapılan ilk araştırmada bu kavram üç gruba ayrılıyor.
- Partneri olduğu halde cinsellikten yoksun kalanlar.
- Hiç cinsel deneyimi olmayanlar,
- Geçmişte cinsel deneyimleri olan ancak şu an cinsel ilişki kuramayanlar
“Tüm yönleriyle incel’ler: Türkiye’de nasıl örgütlendiler?” başlıklı haberimizin tamamını okumak için tıklayın.