Avrupa’da oynanan kadın futbolunda bu hafta birbirinden kritik maçlar var. Medyascope Spor’dan Ceyda Akbulut, içinde Galatasaray – Fenerbahçe derbisinin de yer aldığı karşılaşmalara bir ön bakış hazırladı.
Kadın futbolunda derbi dolu hafta sonu
Aylardan ekim, futbolda hareketlilik demektir. Ne zaman değil ki diye sorabilirsiniz, cevabım var.
Liglerin başlayıp sezon hikâyelerinin şekillenme serüveninde ilk sayfaların hızla geçildiği bölümü artık tamamladık. Kışa girerken futbol cemremizi de düşürdük.
Şu an erkeklerde Uluslar Ligi mesaisi sürüyor, kadınlarınki ay sonunda Ballon d’Or ödül töreninin yapılacağı tarihe denk düşecek, ne sürpriz ama! Ana konumuza geçmeden buradan küçük bir spoiler vereyim. WERUO 2025 (2025 Kadınlar Avrupa Şampiyonası) elemelerinde oynanacak her maç birbirinden kritik. Bu yüzden Ballon d’Or akşamında neden bütün adayları görmedik diye merak edecek olursanız cevabı burada gizli, futbolcular takımlarını bırakamıyor. Fikstüre uygun olabilecek herhangi bir tarih de bulunmadı.
Günümüze tekrar gelelim. Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde yeni sezon bu hafta başladı. Temsilcimizi ilk kez grup aşamasında seyrettik. Galatasaray turnuvanın ve Avrupa’nın en büyüğü Lyon’a karşı ter döktü. Oldukça zorlu Fransa deplasmanından hiç de fena olmayan bir tecrübe edinerek ayrıldı. Bu karşılaşmayla birlikte en büyükle aramızdaki farkı ilk kez somut olarak gördük. Sonuçları ölçüp biçtik, anlamsız önyargıları es geçtik. Bu arada Lyon’un bu kadar yıl sonra niye hâlâ gözle görülür bir taraftar eksiği olduğunu da düşünedurduk. Bu konuda Barcelona, Bayern Münih, Chelsea, Arsenal hatta yerel rakibi PSG’nin bile gerisinde kalan kulübün saha içi başarılarına rağmen bazı şeyleri yanlış yaptığını tekrar sezdik.
Bizi ilgilendiren 90 dakikanın ardından arkamıza yaslanıp biraz da keyif dedik. Wolfsburg kan kaybına devam etti (bu aslında bizi de ilgilendiriyor) Roma tahmin edildiği gibi A Grubu’nu ilk maçtan karıştırdı. Chelsea, Stamford Bridge’de Real Madrid’i ağırladığı karşılaşmayı “Biz daha pişmedik ama sizi yine de yenebiliyoruz” mesajıyla kapattı. Arsenal iki sene önce çeyrek finalde elediği Bayern Münih’ten deplasmanda 5 yedi. Son şampiyonun olduğu grubuysa İsveç’in sıcacık ekibi Hammarby lider kapattı, çünkü Manchester’ın mavi yakasının Barcelonalılara “yoğun pres” isimli bir sürprizi oldu.
Aksiyonlu ve bol tansiyonlu Devler Ligi mesaisi sonrası haftayı aynı minvalde büyük maçlarla kapatıyoruz. 90 dakikalara önden bakmak keyifli olur diye düşündüm.
Fenerbahçe – Galatasaray (Kadınlar Süper Ligi)
Galatasaray’ın Devler Ligi bileti alması tüm rakiplerinin gözünü açtı, yalan yok. Süper Lig’de kupa kazanmak tabii ki önemliydi ancak şu an işin ucunda aralanan kapıyı gören ve avuçlarını ovuşturan takımlar var. Ufuktaki o yüksek mertebe artık tüm şampiyonluk adayları adına ulaşılabilir bir yer haline geldi. Bu yüzden oynanacak her büyük maç, hedefe giden yolun kritik virajları demek.
Bu kadar uzatmama da gerek yoktu, şurada Fenerbahçe – Galatasaray derbisinden söz ediyoruz sonuçta. Ama bu karşılaşmanın (ve artık ötekilerin de) gönül verilen renklerden ziyade farklı bir anlamı olduğunu da vurgulamak istiyorum. Gelecekte ülkede bir kadın futbolu ligi olduğunu derbiden derbiye fark etmemek adına, bunun bilincinde olmak çok önemli.
Saha içine geçelim. İki takım da sezona namağlup başladı. Fenerbahçe lider, Galatasaray maç eksiğiyle puan kaybı olmadan 5. sırada yer alıyor. Sarı-lacivertliler tecrübeli golcüleri Yağmur Uraz ve Borgella ile Galatasaray’ın filesini hedefleyecek. Sarı-kırmızılıların dört gün sonra oynanacak Roma maçı akıllarının bir köşesindeyken burada olası bir rotasyon da söz konusu olabilir.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Beşiktaş – Trabzonspor (Kadınlar Süper Ligi)
Şampiyonluk bu kadar değerliyken doğrudan rakiplerinden uzaklaşmamak çok önemli. Lige puan kayıplarıyla başlayan iki ekibin hedefinde yeniden doğrulmak var.
Fomget, ALG ve Beylerbeyi gibi kritik maçlardan mutsuz ayrılan Beşiktaş, kolaylaşmayacak fikstürü öncesi üç puanı hedefliyor. Trabzonspor ise oynadığı üç maçta sergilediği defans anlayışını sürdürüp deplasman galibiyeti için daha yaratıcı bir oyun oynamak zorunda.
Arsenal – Chelsea (WSL)
Londra derbisinde sezonun henüz ilk çeyreğinde olmamıza rağmen yüksek tansiyon bekleniyor. Lige puan kayıplarıyla başladıktan sonra Şampiyonlar Ligi’nden felaket senaryosuyla dönen Arsenal, kazanmak zorunda olduğu bir maça çıkıyor. Eleştiri oklarının hedefindeki koç Jonas Eidevall, üç senedir mağdur olduğu “kapanan takımlara karşı zorlanma” zafiyetini geçtiğimiz gün genişleterek bol tempolu oynanan Bayern Münih deplasmanından da mağlup ayrıldı. Böylece Arsenal’ın büyük takımlara karşı geliştirdiği sükseli karnesi de yara almış oldu. Chelsea maçı öncesi kâbusu yaşayan Kuzey Londra ekibi için olası puan kaybı İsveçli koça veda anlamına bile gelebilir.
Chelsea ise Sonia Bompastor ile kabuk değişiminde temkinli bir yol izliyor. Hafta içi Real Madrid karşısında problemlerini daha net gördüler. Geniş oyuncu havuzunu rahat kullanan Fransız çalıştırıcı adına ilk derbisine çıkarken her şey yolunda gibi gözüküyor. Yine de iki takım arasındaki maçlar yakın geçmişte benzer senaryolara rağmen farklı sonuçlanmıştı.
Arsenal büyük bir vedaya direnmek için Londra’yı bir kez daha kırmızıya boyamaya çalışacak.
Real Madrid – Atletico Madrid (Liga F)
Bir süredir Liga F’te oynanan Madrid derbilerinin amacı ve sonucu sadece Madrid derbisi oynamak oluyor. İşin ucunda herhangi bir şampiyonluk hedefi yok. Tek amaç Madrid’e hakim olmak.
Barcelona’nın gölgesindeki bu iki ekip arasında son yıllarda üstün taraf Atletico Madrid. Real’in artan kadro kalitesi ise bu gidişata dur demek istiyor. Hafta içi oynanan Chelsea deplasmanından mağlubiyete rağmen özgüvenli döndüler. İki ekip de şimdilik kayıpsız, ufuktaki Barcelona maçları öncesi böyle devam etmeyi amaçlıyorlar.
Barcelona – Espanyol (Liga F)
Amacım bu iki takım arasında herhangi bir rekabet olduğunu söylemek değil. Ama konumuz derbiler ve bu da bir Barselona derbisi. Lige puan kayıplarıyla başlayan Espanyol, son beş yılın şampiyonuna karşı elinden geleni yapacak. Ama maçın nasıl ilerleyeceğine blaugrana karar verecek.
Birkaç gece önce oynanan Manchester City deplasmanından şok bir mağlubiyetle dönen oyuncuların ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Kafaları karışık, bilekleri tutuk da olabilir; yaralı bir canavar gibi korkutucu da.
Wolfsburg x Bayern Münih (Frauen Bundesliga)
Almanya derbisi desek? Frauen Bundesliga’nın iki devi karşılaşıyorsa eğer, aslında derbileri konu ettiğim yazının bir yerinde kendine yer bulmak zorunda.
Sezona ligde mükemmel başlayan Bayern, Şampiyonlar Ligi’ni de sükseli bir Arsenal galibiyetiyle açtı. Son beş yılda Alman devi Wolfsburg’u ligde üç kez deviren kırmızılar için her şey kusursuz ilerliyor. Yara almaya henüz transfer döneminde başlayan yeşiller ise durumunun kritikleşmemesi adına son bir çaba göstermek zorunda.
Juventus – Roma (Seria A Femminile)
Yazının son bölümünde derbi kavramından uzaklaşmışken bu maçı eklemeden de bitiremeyeceğim. Yedi koca senedir Seria A şampiyonluğunu paylaşan Juventus ve Roma, bol gollü maçlarından birini daha oynamak için yine karşı karşıya.
Sezona pek de parlak başlamayan son şampiyon Roma’nın Galatasaray maçı öncesi zorlu bir testi var. Siyah-beyazlı Torino ekibi de yoluna kayıpsız devam etme peşinde.
Yazan: Ceyda Akbulut
Editör: Doğa Üründül