“Tayyipler Alemi” davasında ilk karar | Çizerine, pankartı taşıyanlara ceza verilmeyen karikatürden eski CHP’li vekiller yargılanıyor

“Tayyipler Alemi” karikatürünün olduğu pankart fotoğrafını retweetleyen eski CHP milletvekillerinin davalarında ilk karar çıktı. Davaların kimisi ağır ceza, kimisi asliye ceza mahkemelerinde sürerken, eski Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu beraat etti. CHP’nin TBMM Adalet Komisyonu Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, mevcut belediye başkanlarının siyasi yasaklı hale gelme riskiyle karşı karşıya olduğu bir garip yargılama sürecini Medyascope’a anlattı. 

2018’de ODTÜ’lü öğrencilerin taşıdığı “Tayyipler Alemi” pankartını paylaşan eski CHP’li milletvekilleri yargılanıyor

Süleyman Bülbül anlatıyor: Tayyipler Alemi karikatürü nasıl hâlâ gündemde?

CHP’nin önceki dönem milletvekilleri, çizerine ceza verilmeyen, pankarta basıp taşıyan öğrencilerin beraat ettiği “Tayyipler Alemi” karikatürünü retweetledikleri için yargılanıyor. Haklarında fezleke hazırlanan 72 milletvekilinden, yeni dönemde göreve devam etmeyenlere açılan davalarda ilk karar çıktı. 

Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla ve siyasi yasak istemiyle yargılanan eski milletvekilleri arasında, şu anda belediye başkanı görevinde olan isimler de var.

CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, karikatürün hukuk serüvenini, CHP’lilerin neyle suçlandığı, yargılamanın ne aşamada olduğunu Medyascope’a anlattı. 

Karikatürün çizeri de pankartını taşıyan öğrenciler de ceza almadı

Karikatür dergisi Penguen’in 24 Şubat 2005 tarihli sayısında kapakta “Tayyipler Alemi” vardı. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, fil, zürafa, maymun, deve, kurbağa, yılan, inek ve ördek şeklinde karikatürize edilmişti. Erdoğan, dergiye ve çizer Erdil Yaşaroğlu’na 40 bin liralık tazminat davası açtı. Ancak Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi “ifade özgürlüğü” gerekçesiyle davayı reddetti. 

6 Temmuz 2018’de ise ODTÜ mezuniyet töreninde öğrenciler, bu karikatürün yer aldığı bir pankart taşıdı. Üç öğrenci hemen ertesi gün gözaltına alındı ve ardından “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklandı. Tutukluluğa itiraz sonucu 10 Ağustos’ta serbest kalan öğrencilerle daha sonra Erdoğan da görüştü. Bunun üzerine dava geri çekildi. 

Tayyipler Alemi: Kılıçdaroğlu’nun paylaşımını retweetleyen vekillere fezleke

CHP milletvekillerini bu davaya konu eden paylaşım ise öğrenciler tutukluyken geldi. Dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından “Eleştiriye ve mizaha tahammül edeceksin, etmelisin! Hapse atarak eleştirinin ve mizahın önüne geçemezsin” yazarak karikatürü paylaştı. Pek çok CHP’li milletvekili de Kılıçdaroğlu’nun paylaşımını retweetledi. Bunun üzerine 72 milletvekili hakkında fezleke hazırlandı. Bu isimler arasında CHP’nin şimdiki genel başkanı Özgür Özel de var. 

CHP milletvekilleri, önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tweetini paylaşmıştı

Belediye başkanlarına siyasi yasak riski

72 milletvekilinden bazıları 28. dönemde de Meclis’te göreve devam ediyor. Ancak dokunulmazlığı kalkan isimler için birer birer “Tayyipler Alemi” davaları açıldı. Ayrıca yeni dönemde belediye başkanı olan isimler için de siyasi yasak riski dikkat çekiyor. 

Önceki dönem hakkında fezleke hazırlanan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım ve Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, 31 Mart 2024 seçimleriyle yeni görevlerindeler. 

İlk karar çıktı, Okan Gaytancıoğlu beraat etti

Süleyman Bülbül’ün aktardığına göre, ilk karar eski CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu hakkında çıktı. Gaytancıoğlu, Ankara 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada beraat etti. 

Bülbül, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299/1-2 ile 53. maddelerine göre yargılama olduğunu belirtti. 299/1-2 maddesi, “Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun alenen işlenmesi halinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır” ifadesini içeriyor. 

“Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” başlığıyla 53. madde ise sürekli veya geçici olarak belirli kamu haklarından yasaklılık anlamına geliyor. Ayrıca kişiyi seçme, seçilme ehliyetinden mahrum bırakarak siyasi yasaklı hale getiriyor. 

CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül

Kimisi ağır cezada, kimisi asliye cezada, bir garip yargılama

Hakkında fezleke hazırlanan ancak milletvekilliğine devam ettiği için dava açılmayan Süleyman Bülbül, şunları söyledi: 

“Halktan aldığımız yetkiyle CHP milletvekili olarak, anayasal hak ve özgürlükleri kullandık. Bu çerçevede ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçu oluşmadı. AK Parti ise bu çerçevede bizler için fezlekeler hazırladı. 28. dönemde milletvekili olmayan arkadaşlarımız hakkında, 14 Mayıs seçimlerinden sonra Cumhuriyet Başsavcılıkları fezlekeyi iddianameye dönüştürdü. Bazıları asliye ceza mahkemesinde dava açtı, bazıları ise tüm Türkiye’de ağır ceza mahkemelerinde dava açtı. Orada da bir birlik yok.”

Ağır ceza mahkemesinden “görevsizlik” kararı

Yargının sopa olarak kullanıldığını belirten Bülbül, “Amacın CHP 27. dönem milletvekillerine siyasi yasak getirme tehdidi olduğunu ve aslında burada suç oluşmadığını söylüyoruz” dedi. Bülbül, davaların seyrine ve ilk karara ilişkin şöyle konuştu: 

“Geçenlerde eski İstanbul Milletvekili Ali Şeker hakkında Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma oldu. Görevsizlik kararıyla asliye ceza mahkemesine gönderildi. 15 Ekim 2024’te ise Okan Gaytancıoğlu Ankara 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada beraat etti. Bu davalarda çıkan ilk karar oldu. Diğer davalar devam ediyor. Biz bütün davaların birleştirilmesini, tek elden görülmesini talep ediyoruz. Çünkü farklı mahkemelerde davaların görülmesi de kararların farklı çıkmasına neden olabilir.”

“Partili cumhurbaşkanına hakaret davaları siyasi ve AİHM kararlarına, Anayasa’ya aykırı” 

Bülbül, “Tayyipler Alemi” pankartı paylaşımının yargılamaya konu olamayacağını vurguladı: 

“Siyasetle uğraşanlara karşı işlenen hakaret suçlarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları var. Bu tür şeyler ‘ağır eleştiri’ olarak kabul ediliyor. Yani bu çerçevede işlenen bir suç yok. Burada Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi ile birlikte, 2018’den itibaren artık partili Cumhurbaşkanı. Parti başkanı olarak görevi devam ettiği sürece, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ davaları tamamen siyasi baskılarla açılan davalar. Yargının siyasallaşmasının açıkça göstergesi bu.”

Bülbül, bu suçlamayla siyasileri yargılamanın AİHM kararlarına, ayrıca Anayasa ve TCK’ya aykırı olduğuna dikkat çekti.

Süleyman Bülbül, “Tayyipler Alemi” davasını Medyascope’a anlattı

Siyasi yasak deyince akla gelen “ahmak davası”

Siyasi yasak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “ahmak davası”nın ardından herkesin gündemine girdi. Ancak TCK’nın 53. maddesinin daha önce de kullanıldığını vurgulayan Bülbül, “ahmak davası”na ilişkin konuştu: 

“İmamoğlu’nun davasında ilginç bir şey var. Daha önce bakan hakim, iki yıldan aşağı ceza vermemesi için baskı gördü. Böylece İmamoğlu siyasi yasaklı hale de gelecekti. Hakim bu baskıya ‘Hayır’ dediği için Samsun’a tayini çıktı. Duruşmaları ben bizzat izledim. Ondan sonra gelen hakim, karar celsesinden bir önceki celse ‘Ahmak sözcüğünün Süleyman Soylu’ya söylendiğini biliyorum’ dedi. Kulaklarımla duydum ben. Aynı hakim, ‘İmamoğlu, YSK üyelerine, kamu görevlerine, kamu görevlerinden dolayı hakaret suçunu işlemiştir’ diyerek bir celse sonra iki yıl yedi ay 15 gün hapis cezası verdi.”

Bülbül “Yargının siyasallaşması, hukukun sopa olarak mahkemelerin kullanılmasına örnek işte bu iki dava. Biri ‘Tayyipler Alemi’ davası. Acilen takipsizlik kararı çıkması gereken bu fezlekeler, iddianameye dönüştü” diye devam etti.

Belediye başkanlarının görevden alınma riski var mı?

Eski milletvekillerinin bu davadan ceza almaması için mücadele edeceklerini vurgulayan Bülbül “Hukuk değil bu çünkü. Hukuk devletinde böyle davalar olmaz” dedi. Bülbül, belediye başkanlarının siyasi yasaklı hale gelip görevden alınma riski olup olmadığı sorusunu şöyle yanıtladı: 

“Yargılananlar hakkında bir seneden dört seneye kadar hapis ve sosyal medyada olduğu için ‘alenen işlendiği’ iddiasıyla altıda bir oranında cezanın artırılması isteniyor. Bu durumda ceza verildiği an 53. maddeyle siyasi yasak geliyor. İstinaf ve Yargıtay’a itiraz süreçleri var ama İçişleri Bakanlığı’nın da bir yetkisi var. Bu tür davalarda istinafı beklemeden görevden alabiliyor. Terörle bağlantılı olaylar gerekçe gösterilirse kayyum atıyor. Yoksa Belediye Meclisi içinden başkanvekili atıyor. Yani belediye başkanları için böyle antidemokratik bir uygulama ihtimali de var.”

Ayrıca eski milletvekilleri açısından süren davaları “Demokles’in kılıcı” olarak tanımlayan Bülbül, “Siyasi yasaklı olurlarsa önümüzdeki dönemde siyaset yapamayacaklar. Belirli kamu görevlerine gelemeyecekler. 53.madde gereği seçme seçilme hakları ellerinden gidecek” diye konuştu. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.