DEM Parti’den açıklama: “Tecrit kaldırılmalı, iktidar somut adımlar atmalı, muhalefet cesur olmalı”

DEM Parti MYK toplantısının ardından yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada iktidarın Kürt sorunu için somut adımlar atması ve muhalefetin de daha cesur davranması gerektiği söylendi.

DEM Parti kayyum atamalarına tepki gösterdi

DEM Parti MYK toplantısının ardından yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Kürt sorununun Türkiye’nin en köklü problemi olduğu belirtildi. Bu sorunun çözümü için iktidarın somut adımlar atması ve muhalefetin daha cesur olması gerektiği de açıklamada yer aldı.

Ayrıca açıklamada, “Kürt meselesinin bugün ulaştığı düzey, bütün varlığıyla demokratik ve barışçı bir çözümü dayatmaktadır. Gelişmeler de göstermektedir ki, sorun ülke sınırlarını çoktan aşmış, bölgesel ve küresel bir boyut kazanmıştır. Ülkenin demokratik ve ortak geleceğini düşünen hiç kimse, dünyanın ve Ortadoğu’nun bugünkü ortamında bu gerçeğe gözlerini kapatamaz” denildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Cumhuriyetin demokratikleşmesi ile doğrudan bağlantılı ve iç içe geçmiş olan bu sorunun demokratik ve barışçı çözümü için adımlar atılması gereklidir. Bu çözüm, tüm toplumsal kesimlerin katılımını ve uzlaşısını esas almalıdır. Toplumsal barış ancak bu yolla sağlanabilir. Toplumsal barış ve demokratik uzlaşı temelinde kapsamlı bir siyasal çözüm için sorunlarımızı şiddet veya çatışmayla değil konuşarak, müzakere ederek, diyalog yoluyla çözmek temel düsturumuzdur. Kürt meselesinin çözümü, en temel yaklaşımla, birlikte eşit yaşamı savunan ve farklı kültür, anadili, kimlik ve inanca sahip olan herkesin eşit yurttaşlık haklarıyla özgürce yaşadığı bir demokratik cumhuriyetin inşasını gerektirir.”

DEM Parti’den açıklama: “Tecrit kaldırılmalı”

Açıklamada PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritin bir an önce kaldırılması gerektiği söylendi:

“İmralı’da yapılan son aile görüşmesinde ‘Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim’ diyen Sayın Öcalan’ın durumunun halen değiştirilmemesi; sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının henüz oluşturulmamış olması, toplumsal barışın önünde ciddi bir engel olarak durmaya devam etmektedir. Öcalan’ın konunun muhatabı olarak rol almasının önemi, kalıcı bir barış ve demokratik çözüm için temeldir. Tecrit politikalarının sona erdirilmesi, çalışma koşullarının oluşturulması, toplumsal barış umudunun büyütülmesi ve demokratik çözüm şansının somutluk kazanması için elzemdir ve tarihsel bir sorumluluktur.”

DEM Parti’den açıklama: “DEM Parti üstüne düşenleri yapmaya hazır

Açıklamada ayrıca DEM Parti’nin üzerine düşen her şeyi yapmaya hazır olduğu söylendi:

“Bu bağlamda, kapsayıcı politikalar geliştirilmesini ve diyalog süreçlerine katkı sağlanmasını öncelikli görevi olarak değerlendirir. Demokratik siyaset alanında faaliyetini sürdüren DEM Parti, TBMM’yi bir diyalog ve çözüm zemini olarak değerlendirerek, demokratik müzakere yöntemleriyle tüm toplum için geleceğin kazanılmasına önayak olmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda siyaset ve hukuk zeminlerinde, evrensel kimlik ve kültür haklarını kapsayan yasal ve anayasal düzenlemelerin yapılması DEM Parti’nin önceliğidir.”

Parti, Kürt meselesinin çözümünün, toplumsal barış ve adaletin sağlanması açısından büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Parti, iktidar ittifakının bu konuda attığı adımları önemserken, siyasal ve toplumsal muhalefeti de konuya dair sorumluluk alarak adil bir tutum sergilemeye çağırdı.

Ayrıca DEM Parti açıklamasında, Kürt halkının hak taleplerinin ayrışma isteği olarak görülmemesi gerektiğini; aksine, bu taleplerin Türkiye’nin demokratikleşmesi ve ortak yaşamın tesis edilmesinin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Kayyum politikalarına tepki

DEM Parti, kayyum uygulamalarının demokratik temsil ilkesine ve yerel yönetimlerin işleyişine zarar verdiğini belirtti. Merkezi yönetimin yerel halkın iradesine müdahale etmesinin, toplumsal güven kaybına yol açtığını söyleyen parti, bu tür uygulamaların yerel demokrasiyi işlevsiz hale getirdiğini vurguladı. Açıklamada seçimle gelen yerel yöneticilerin yerine kayyum atanmasına son verilmesi gerektiği söylendi ve bu konuda acilen yasal düzenlemelerin yapılmasını talep etti.

Ortak mücadele çağrısı: “Birlikte barış inşa edelim”

DEM Parti, Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerine ortak mücadele çağrısında bulundu. Parti, Kürt meselesinin çözümü için iktidara somut adımlar atma çağrısı yaparken, muhalefetin de bu konuda cesur olması gerektiğini vurguladı.

DEM Parti, Türkiye’de sağlanacak barış ortamının bölgedeki diğer ülkeler için de önemli bir örnek teşkil edeceğine dikkat çekti:

“Derdi ülkenin geleceği ve demokrasisi, adalet, eşitlik, özgürlük, hukuk, ekmek ve adalet, iş ve aş olan herkese diyoruz ki, suya hasret topraklar misali ülkemiz toplumsal barışa hasrettir. Gelin birlikte siyasal çıkar, kibir, parti öncelikleri ve kısır çekişmelerin çok üstünde bir evrensel değer olan barışı birlikte kuralım, birlikte inşa edelim. Tarihsel bir görev olan büyük bir demokrasi ve barış yürüyüşünü hep birlikte gerçekleştirelim.”

Ne oldu?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1 Ekim Salı günü yapılan açılışında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle tokalaştı. 

Ayrıca TBMM Genel Kurulu’nda yeni yasama yılı açılışı sırasında Bakırhan ile tokalaşmasının sorulmasına karşılık Bahçeli, “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” yanıtını verdi.

DEM Parti’nin 2 Ekim 2024’teki grup toplantısının ardından Bakırhan, Devlet Bahçeli ile tokalaşmasına yönelik soruyu “Meclis çatısı altında olması gereken bir tabloydu. Siz de haklısınız, bu zamana kadar böyle diyalog zemini olmadığı için herkes şaşırmış olabilir” diye yanıtladı. 

MHP’nin 8 Ekim 2024’teki grup toplantısında ise Bahçeli, Bakırhan ile el sıkışmasına ilişkin, “DEM’e uzattığım el ‘Türkiye partisi olun’ teklifidir, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el ‘Gelin teröre cephe alın’ temenni ve teklifidir” dedi. MHP lideri ayrıca Bakırhan’ın elini sıkmasının doğaçlama olmadığını da vurguladı. Bahçeli bu durumu “iyi niyetli tutum” olarak değerlendirdi.

Aynı gün DEM Parti Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında, Bahçeli’nin “Türkiye partisi olun” çağrısına “DEM Parti zaten bir Türkiye partisi” diye yanıt verdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise partisinin 9 Ekim’deki grup toplantısında ittifak ortağı MHP’ye destek vererek, “Cumhur İttifakı’nın uzattığı elin değerinin muhatapları tarafından anlaşılmasını ümit ediyoruz” dedi.

Gazeteci Amberin Zaman’ın Al-Monitor’de 11 Ekim’de yayımlanan haberine göre İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan’ın PKK liderleriyle doğrudan görüşmesine izin verildi. Zaman’a konuşan kaynaklar, Öcalan’ın PKK liderlerine “silahları bırakmayı müzakere etmenin zamanı geldi” dediğini aktardı.

Erdoğan, 12 Ekim’de Arnavutluk ve Sırbistan ziyaretlerinin dönüşünde “Bahçeli’nin DEM Parti Eş Başkanlarıyla tokalaşması önemli bir adım” dedi. 

Devlet Bahçeli, 15 Ekim Salı günü partisinin grup toplantısında DEM Partililere seslenen Bahçeli, “Aklına başına alması uzattığım eli sabote etmek amacıyla tahrik ortamını kamçılamaktan uzak durması herkesin hayrınadır” dedi. Bahçeli, Öcalan’a, “Buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” diye çağrı yaptı. 

DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan da aynı gün partisinin grup toplantısında Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısına “Çağrının muhataplarına ulaşması için Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerekiyor” diyerek yanıt verdi.

Bahçeli’den Öcalan’a çağrı

Bahçeli, partisinin 22 Ekim‘deki grup toplantısında ise bir adım daha atarak Öcalan’ın tecrit koşullarının kaldırılması ve örgütün tamamen lağvedildiğini açıklaması halinde, TBMM’de konuşabileceğini ve “Umut Hakkı” kapsamında yasal düzenlemelerden yararlanabileceğini söyledi.

Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer 30 Ekim Çarşamba günü sabah saatlerinde evinden gözaltına alındı. Özer’in evi ve belediye binası polis ekipleri tarafından arandı. Özer’e “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlaması yöneltildi. Esenyurt Belediyesi’ne 31 Ekim’de kayyum atandı. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından belediyeye İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyum olarak getirildi.

Mardin, Batman ve Halfeti’ye kayyum

İçişleri Bakanlığı, 4 Kasım‘da Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan’ın yerine kayyum atadı.

Ahmet Türk’ün yerine Mardin Valisi Tuncay Akkoyun görev alacak. Bakanlık, Gülistan Sönük’ün yerine Batman Valisi Ekrem Canalp’ı atadı. Öte yandan Mehmet Karayılan’ın yerine de Halfeti Kaymakamı Hakan Başoğlu görev yapacak.

Kayyum atamasını ilk kez Medyascope’a değerlendiren Türk, kayyum atamalarıyla halkın iradesine darbe vurulduğunu vurguladı.

Bahçeli sözlerini yineledi

Bahçeli, 5 Kasım‘daki grup toplantısında Abdullah Öcalan çağrısını yineledi, “Teröristbaşı terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini söyleyecekse haydi DEM Grubu’na gelsin, bunları söylesin, Umut Hakkı’ndan da istifade etsin. Sözümün arkasındayım. Teklifimde ısrarlıyım” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.