Esad Suriye’deki kontrolünü nasıl kaybetti?

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad.

Mart 2011’de başlayan Suriye iç savaşında 8 Aralık itibarıyla yeni bir sayfa açıldı. Cihatçıların Şam’ı ele geçirmesi ve Beşar Esad’ın Moskova’ya kaçmasının ardından Suriyeliler yeni bir ülke ve yeni bir gerçeklikle karşı karşıya. Peki nasıl oldu da ülkeyi 24 yıldır demir yumrukla yöneten Esad Suriye’deki kontrolünü nasıl bir anda kaybetti?

Bir ay önce Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta yapılan bir toplantıda üst düzey Batılı bir diplomat hayal kırıklığını dile getirmiş ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yönelik uluslararası yaptırımların ne zaman kaldırılacağı sorusuna yanıt aramıştı.

24 yıldır ülkeyi demir yumrukla yöneten Esad’ın az dostu olmasına rağmen, Suriye’deki 13 yıllık devrimi ezmeyi başarmış gibi gözüküyordu. Batılı diplomat, gerçeklerle yüzleşmenin zamanının geldiğini söylemiş ve şu cümleleri kurmuştu: “Esad savaşı kazanmıştı, artık önümüze bakmamız gerek!”

Beyrut’taki diplomatlar kendi aralarında konuşurken, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçılar, güneydeki diğer örgütlere mesaj göndermişti: “Hazır olun!”

29 Kasım’da HTŞ liderliğindeki cihatçılar, önce Halep, sonra Hama, ardından Humus ve son olarak Şam’ı ele geçirdi. Cihatçılar, 5 yıl sonra Esad yönetimine karşı ilk zaferlerini elde etmişti.

Cihatçılar, Hama'daki askeri hava üssünü ele geçirdikten sonra.
Cihatçılar, Hama’daki askeri hava üssünü ele geçirdikten sonra.

“Ordu düştü”

Başkent Şam’da gelişmeleri izleyen minibüs şoförü Muhammed, HTŞ’nin Halep kırsalındaki kasabaları ele geçirmeye başladığı andan itibaren neler olacağını anladığını söyledi. Muhammed, “En başından itibaren bunun böyle olacağını biliyordum, hükümet düşecekti” diye konuştu.

Fakat cephede savaşan cihatçılar, Muhammed kadar emin değillerdi.

Suriye’nin kuzeybatısında HTŞ ile birlikte savaşan Ebu Bilal, cephede yaşananları şöyle anlattı: “İlk başta savunmadaki askerler sert bir şekilde savaştı. Hizbullah ve İran destekli milislerle birliktelerdi ve direnciler. Ancak savunmanın ilk hattını aştığımızda ordu kaçtı.”

Cihatçıların ilerlemesi Şam’da sessizlikle karşılandı. Savunma Bakanlığı, ordunun “taktik için” geri çekildiğini açıkladı. Ancak cihatçılar, birbiri ardına Esad destekli güçlerin elindeki şehirleri ele geçirdi. Önce Halep’e girdiler, dört gün sonra Hama’yı aldılar ve akabinde de Humus’u saatler içerisinde ele geçirdiler.

Şam’ı Özgürleştirme Harekât Odası’nın komutanlarından Ebu Hamze, “Bizimkiler savaşa girmeden önce Humus düşene kadar bekleyecekti ancak cihatçıların şehre yaklaştığını görünce onları kontrol edemedim ve herkes silaha sarıldı” dedi.

Harekât Odası, Suriye’nin 3 güney ilinde 25 muhalif grubun liderleri ile bir yıl önce kurulmuştu. Grup liderleri WhatsApp üzerinden birbirleriyle haberleşiyor ve ihtiyaç duyduklarında da kendi tabanlarına talimatlar veriyordu.

Esad Suriye’deki kontrolünü kaybetti, askerler lidersiz kaldı

Kısa süre sonra cihatçılar, hep birlikte, Şam’a doğru ilerlemeye başladı. Esad’dan hiçbir açıklama gelmedi. Devlet medyasındaki haberlerde Esad’ın “ofisinde çalıştığı” söylense de günlerdir ortalıkta görünmüyordu. Suriye ordusundaki askerler lidersiz kalmıştı. Esad Suriye’deki kontrolünü kaybetmişti.

7 Aralık Cumartesi gecesi Şam kırsalındaki el-Nabek’te görevli Suriye ordusu generali Ziad Soof, “Kışlamda bir tek ben kalmıştım, herkes gitmişti” dedi. Sabahın ikisine kadar görev yerinde kalan Soof, yoldan geçen bir grubun kendisine “Esad ülkeden kaçtı” dedikten sonra üniformasını çıkardı ve görev yerini terk etti.

37 yıldır orduda çalışan Soof, Esad’a olan pişmanlığını, “Eğer bir şey söyleseydi, iktidarın devredileceğini açıklasaydı, her şey farklı olurdu. Ama o gitti” sözleriyle anlattı.

Soof’un yaşadığı hayal kırıklığı Şam sokaklarında yoktu. Cihatçılar, sabah saatlerinde devlet kontrolündeki televizyon kanalına girdi ve 50 yıllık Esad hanedanlığını devrildiğini duyurdu. Yarım yüzyıldır her gece yayınların arkasındaki kırmızı Suriye bayrağının yerine, muhaliflerin kullandığı 3 yıldızlı bayrağı astılar.

Esad’ın devrilmesinin ardından Suriyeliler, 8 Aralık Pazar sabahı yeni bir gerçekliğe ve yeni bir ülkeye uyandılar. Suriyeliler Emevi Meydanı’nda toplandı ve kutlama yaptı. Bu, 13 yıl süren bir zaferdi. İç savaştan beri ülkede en az 350 bin kişi öldürülmüştü.

Esad'ın devrilmesinin ardından Suriye'deki kutlamalarda çekilen bir fotoğraf.
Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye’deki kutlamalarda çekilen bir fotoğraf.

Bazı tabular artık yıkılmıştı. Beşar Esad’ın jakuzide mayosuyla oturduğu, spor yaptığı fotoğraflar, terk edilmiş Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bulunmuş ve sosyal medyada viral olmuştu. Ülkenin dört bir tarafındaki reklam panolarında bulanan Esad’ın fotoğraflarının esamesi okunmuyordu. Suriyeliler, vergilerinden 1 milyar dolar harcanarak inşa edilen başkanlık sarayını görebilmek için sıraya girmişti.

Esad ülkeden kaçmış olsa da mirası yüklüydü. Cihatçılar, onbinlerce Suriyelinin hapsedildiği cezaevinin kapılarını açtı. Aileler, sevdiklerini bulabilmek için cezaevlerinin avlularında toplandı. Neredeyse tüm tutuklular, “insan mezbahası” olarak bilinen Sednaya’dan serbest bırakılmıştı. Cezaevlerindeki arama kurtarma çalışmalarının sona erdi ancak kaybedilen 100 bin kişi bulunamadı, bu da acı bir gerçekti.

Sednaya Cezaevi önünde toplanan Suriyeliler.
Sednaya Cezaevi önünde toplanan Suriyeliler.

Nasıl bir Suriye?

Birkaç gün sonra Şam sokaklarında hayat normale dönmeye başladı. HTŞ lideri Muhammed Golani, artık Ahmed eş-Şara adını kullanmaya başladı ve bir geçiş hükümeti kurulduğunu duyurdu. İdlib’deki Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin Başbakanı Muhammed el-Beşir, Suriye’nin geçici başbakanı olmuştu.

Şam’daki kafelerde, kahve ve sigara eşliğinde kurulacak yeni hükümet tartışılıyordu. Kimileri HTŞ’nin cihatçı kimliğinden sıyrılamayacağı ve Suriye’nin Afganistan’a dönüşebileceğinden, kimileri ise daha demokratik bir ülkenin kurulma ihtimalinden bahsediyordu.

Bakalım Suriye’yi ilerleyen gün ve aylarda nasıl bir hükümet bekleyecek.


Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.