Kayyum atanan megaköy Esenyurt’u eski Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu anlatıyor

İstanbul seçimlerinde kilit bir öneme sahip olan Esenyurt’a kayyum atandı. Seçilmiş belediye başkanı Ahmet Özer, hakkında kesinleşmiş bir hüküm olmamasına rağmen cezaevinde. Bir milyonu aşkın nüfusu ve gökyüzüne uzanan yüksek katlı binalarıyla dikkat çeken Esenyurt, hızlı büyümesi ve çarpık yapılaşmasıyla da uzun zamandır tartışmaların odağında. Nüfus patlaması ve 30 – 40 katlı rezidansların ilçeye yayılması büyük ölçüde AKP’li eski belediye başkanı Necmi Kadıoğlu’nun döneminde gerçekleşti. Esenyurt’un seçimlerini, nüfusunu, eleştirilerin odağındaki konut yapısını ve belediyeye kayyum atanmasını Kadıoğlu ile konuştuk. 

Kamera, kurgu: Edanur Tanış 

Esenyurt, bir milyonu aşan nüfusu, yüksek katlı binaları, belediye bütçesi ve suç oranıyla öne çıkan bir ilçe. Şimdilerde ise bunlar yerine başka bir konu ile gündemde. İlçenin seçilmiş belediye başkanı cezaevinde. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, CHP ve DEM Parti’nin “kent uzlaşısı” çerçevesinde ortak aday olarak gösterildi ve seçimleri kazandı. Ancak Özer 31 Ekim 2024’te terörle bağlantılı olduğu iddiasıyla görevden alındı ve 1 Kasım 2024’te belediyeye kayyum atandı. İlk kez CHP’li bir belediye, kayyum yönetimine geçti. 

Esenyurt, İstanbul’un en kalabalık ilçesi, doğal olarak da oy potansiyeli en yüksek ilçe. Hal böyle olunca siyasetçilerin de radarına giren ilk ilçelerden biri. Esenyurt’u ilk belediye başkanı Gürbüz Çapan, 1989’dan 2004 seçimlerinde kadar yönetti. Daha sonra 2004 seçimlerinde Esenyurt’u Necmi Kadıoğlu kazandı. Kadıoğlu, AKP’nin adayıydı. Esenyurt’ta belediye seçimini, yeni kurulan ve ilk defa yerel seçimlere katılan AKP önde tamamladı. 

Aslında 2004 seçimleri Kadıoğlu’nun Esenyurt’taki ilk adaylığı değildi. Kadıoğlu bundan on sene önce, yani 1994’te Refah Partisi’nin Esenyurt adayıydı. Ancak o dönem mevcut belediye başkanı Gürbüz Çapan seçimleri kazanmıştı. 1994’ten 2004’e kadar Kadıoğlu’nun yolu Esenyurt’la bir daha hiç kesişmedi. 

Kadıoğlu, Esenyurt’a 10 yılda iki kere talip oldu

Kadıoğlu 1994 seçimlerinde Esenyurt’a aday olduğunda, hayatında daha önce Esenyurt’a hiç gelmemişti. O dönem partinin il yönetim kurulu üyesi olan Kadıoğlu, ilk adaylık dönemini şu cümlelerle anlatıyor:

“Ben Esenyurt’u bilmezdim. Gece yarısı bana, ‘Esenyurt’ta adaya ihtiyacımız var, sen adaysın’ dediler. Buraya da hevesli olan çok kimse yoktu. Sıkıntılı bir dönemdi o zamanlar, bir çekince vardı. Buradaki birtakım olaylar daha fazlaydı. Ben buraya aday olduktan sonra toplantılara giderdim. Beni il başkanlığına çağırırlardı durum değerlenmesi için. Bana, ‘Sen hala hayatta mısın?’ derlerdi. Yani Esenyurt’un adı o kadar kötüydü. Üç buçuk, dört aylık bir adaylık dönemi… Burada çamurlar içerisinde, günde üç ayakkabı değiştiğimiz olurdu. Böyle bir dönemi atlattık biz burada.”

Kadıoğlu seçimleri kazanamayınca, İBB’de bürokrat olarak çalışmaya başladı. O yıl Recep Tayyip Erdoğan İBB Başkanı olarak seçildi. Kadıoğlu, İBB Kaynak ve İştirakler Daire Başkanlığı yaptı ve pek çok farklı birimin yönetiminde yer aldı. 1999’da “akbil skandalı” patlak verdi. Savcılığın iddiasına göre Akbil gelirleri kayıtdışı bırakılarak “bir yerlere” para aktarılmıştı. Yaklaşık 2.7 trilyon lira deyim yerindeyse buhar olup uçmuştu. Kadıoğlu, skandal patlak verir vermez Almanya’ya kaçtı. İki ay sonra döndüğünde de havalimanında yakalanıp tutuklandı. 

Necmi Kadıoğlu anlatıyor: Megaköy Esenyurt (VİDEO)

Akbil skandalı dönemi Kadıoğlu: “Devlete küstüm”

Dönemin CHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bölük de yolsuzluk iddialarının peşine düştü. Hem araştırmalar yapıyor hem de yargı sürecine müdahil olmak için mahkemeye çeşitli taleplerde bulunuyordu. Hatta öyle ki suçsuz olduğunu iddia eden Kadıoğlu, başına gelenleri “Mehmet Bölük yüzünden oldu” diyerek açıklıyor. 

Danıştay, dönemin başbakanı Erdoğan’ın akbil davasında yargılanmasının önüne geçen kararlar aldı. Danıştay raporundan sonra zamanaşımı ve “Rahşan Affı” adıyla bilinen yasa değişikliğiyle davada ceza alan kalmadı. Kadıoğlu, Aralık 2003’te isnat edilen suçlardan mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek beraat etti. 

“Tayyip Bey’in başkanlığında çok iyi hizmetler yaptık”

Kadıoğlu, yargılandığı ve tutuklandığı dönemi, “Bize gün ışığı göstermediler ki. Tutuklamalar, yok akbil, yok bilmem ne… Akbil’den beri tutukladılar. Akbilden üç kere mahkemeye girdik. Üç mahkemede bitti dava. Altı ay belediyede akbilin yönetiminde bulundum. Ne hikmetse bu CHP’lilerin yüzünden. CHP İl Başkanı Mehmet Bölük’ün şikayeti üzerine oldu. Ben işkence gördüm. Ben akbili hiç elime almadım. Hâlâ o cenah akbil kullanıyor. ‘Akbil yolsuzluğu’, akbil yolsuz olsa biz ceza alırdık” diyerek anlatıyor. 

Bu süreçte çok yıprandığını söyleyen Kadıoğlu, “Öyle bir an geldi ki ben çok küskün oldum, devlete de küstüm. Niye? Biz İstanbul’da hakikaten Tayyip Bey’in riyasetinde (başkanlığında) çok iyi hizmetler yaptık. Bu hizmetlerin hepsinin içinde oldum. Bütün bunlardan sonra bir de kalkıp böyle eften püften savlarla işkence yap, sonra hapse at. 44 gün cezaevinde yattım ben” diyor. 

Erdoğan başkanlık koltuğuna, Kadıoğlu belediye başkanlığına

Aslında Kadıoğlu için bu zor geçen dönem 2003’te sona eriyor ve kendisi için bambaşka bir kapı açılıyor. Erdoğan, seçim yasağının kalkmasıyla cumhurbaşkanı oluyor ve Kadıoğlu AKP’den Esenyurt Belediye Başkanlığına aday gösteriliyor. 2004’te SHP Esenyurt’ta seçimlere Gürbüz Çapan ile giriyor. CHP’nin de aday göstermesiyle bir anlamda beldede oylar bölünüyor. Kadıoğlu ise bu çekişmenin arasından sıyrılıp yüzde 42 oy alarak seçimi önde tamamlıyor. 

Necmi Kadıoğlu anlatıyor: Megaköy Esenyurt (VİDEO)

Esenyurt 2008’de ilçe oldu

Esenyurt’ta imardaki hareketlilik yavaş yavaş ivme kazanırken belde 2008’de Kıraç ile birleştirilerek ilçe oluyor. Böylece Esenyurt 2009 seçimlerine ilçe olarak giriyor. Kadıoğlu hem 2009 hem de 2014 seçimlerinde kazanıyor. 2017’ye kadar Esenyurt’u yöneten Kadıoğlu, belki de ilçedeki en radikal değişikliği imar alanında yaptı. 

450 müteahhit inşa ettiği kent: Rezidans cenneti Esenyurt 

Çapan dönemi yapılan iki – üç katlı kaçak, gecekondu tarzı binalar kentsel dönüşümle onlarca kat yükseldi. Boş olan arazilere hızlıca binlerce dairelik rezidanslar ve yüksek binalı, içe kapalı siteler inşa edildi. O dönem Esenyurt’ta arsa fiyatları şehrin geneline göre çok daha uygundu.

Necmi Kadıoğlu anlatıyor: Megaköy Esenyurt (VİDEO)

Esenyurt’ta nalbur dükkanları Kadıoğlu döneminde büyük inşaat şirketlerine dönüştü. İnşaat şirketleri belediyeden yüz milyonlarca liralık kamu ihaleleri aldı. İmar izinleri ve projelerde rant sağlama, bölgedeki arsa ve gayrimenkullerin belirli şirketler veya kişilere avantaj sağlayacak şekilde el değiştirmesi… Bu şirketler arasında iki tanesi öne çıkıyordu: Özyurt AŞ ve Özyurtlar Holding. Bu iki şirket, Esenyurt’un dört bir yanında Kadıoğlu dönemi boyunca yüksek katlı yapılar inşa etti.

Esenyurt on yıl boyunca konut satışında zirvedeydi

Kısacası Esenyurt’taki kentsel dönüşüm müteahhitler aracılığıyla yapıldı. O dönem belirlenen düşük faiz politikasıyla, kenarda parası olan pek çok kişi oturduğu semtlerden ayrılıp Esenyurt’tan kendine daireler alarak ev sahibi oldu. Öyle ki Esenyurt, on yıl boyunca ilçe konut satışında Türkiye’de birinci sırada kaldı.

Esenyurt’un beton kente dönüştüğü, binalardan gökyüzünün görünmediği eleştirilerine ise Kadıoğlu’nun cevabı çok net:

“Herkes şimdi büyük ve yüksek katlı binalara bakıyor. Burada 450 tane müteahhit vardı. Tabii Haramidere’den bakarsan yüksek katlı binaları görürsün. Ama Maslak’a, Şişli’ye, Kadıköy’e, Ataşehir’e  gidersen, ‘Allah Allah bu yüksek katlı binalar buraya nasıl geldi?’ demezsiniz. O binalara bakmadan ‘Esenyurt’ta bu binalar nasıl olur?’ diyorlar. Çünkü Esenyurt hep horlanmış bir yer olarak görüldü. Gecekondu bölgesi, varoş. Ama öyle bir döngü ki gelir o varoşa böyle yüksek katlı binalı yapar. Yüksek binalar yüzde 20’yi geçmiyor bile. Herkes onlara bakıyor. Binaların yüzde 80’i beş katlı bina. Bunu bilmeyen konuşuyor.”

Necmi Kadıoğlu anlatıyor: Megaköy Esenyurt (VİDEO)

“Adam tabii rant elde edecek”

Esenyurt’ta beş katlı binaların olduğu arsaların zamanında bir tosun parasına alındığını söyleyen Kadıoğlu, “Bir tosun parasına aldığın 200 metrekare arsayı kat karşılığı verdin, beş tane daire elde ettin. İşte bu ranttır. Rant, yani, ‘Belediye başkanı beş katlı bina vermiş, rüşvet almış.’ Bunu mu kastediyorsunuz? O zaman bütün belediye başkanları, bakanlar, yönetenler hırsız. ‘Adama verdin rant elde etti.’ Yahu adam tabii rant elde edecek. Yatırım yapmış herif oraya. Müteahhitler para kazanmayacak mı?” diyor. 

Konut sektörünün kontrolsüz bir hızla büyüdüğü Esenyurt’ta imar krizinin çıkması kaçınılmazdı, keza öyle de oldu. Müteahhitlerin bazıları maket üzerinden onlarca daire sattı. Örneğin 15 katlı binayı makette 20 kat göstererek hayali daireler sattılar. Esenyurt’ta bugün 40 – 50 bin civarı konut mağduru var. Hatta öyle ki konut mağdurları bir araya gelerek dernekler ve dayanışma platformları oluşturdu. Necmi Kadıoğlu ise konuyla ilgili yaşanan mağduriyetin belediye ile alakası olmadığını, müteahhitlerin yaptığı usulsüzlük sonucu olduğunu söylüyor.

Esenyurt’un nüfusu Suriye savaşından sonra arttı

Esenyurt’un nüfus artışında ve sosyolojisindeki en büyük kırılmalardan biri de Suriye savaşı sonrası aldığı düzensiz göç. 2013’te Esenyurt’un nüfus artışı, önceki beş yıldaki artışın iki katına ulaştı. Uzmanlar kayıtlı sığınmacı verilerine göre hesaplanan bu artışa sayıları kestirilemeyen düzensiz göçmenlerin dahil edildiğine dikkat çekiyor. Bugün Esenyurt’un nüfusunun kayıtsız göçmenlerle birlikte bir milyon 300 bine dayandığı tahmin ediliyor.

“Yetki bende olsa, bir bu kadar daha Suriyeli gelse sesimi çıkarmazdım”

Kadıoğlu’nun en çok eleştirildiği konulardan biri de başkanlık yaptığı dönemde Esenyurt’taki Suriyeli nüfusunun şehrin diğer ilçelerine göre çok daha fazla olması. Esenyut’ta söylenildiği kadar Suriyeli olmadığını belirten Kadıoğlu, “50 bin ya vardır ya yoktur. 50 binin de 20 – 25 bini Esenyurt’un nüfusuna kayıtlıdır. Yani bu insanlar vatandaş olmuşlar. Ben Muhammed’i düşünürüm. Peygamber Efendimiz’in Medine’ye gidiş ve karşılanış şartları neyse, yani muhacir – ensar gibi ben o mantıkla düşünüyorum. Her tarafta zenciler var. O zencilerin çoğu illegal işler yapıyor. Fuhuştan tut da silah kaçakçılığına kadar. Peki bunlara niye laf söylemiyor? Sen buraya sığınmış insanlara, nasıl kucak açmazsın? Sen nasıl Müslümansın? Yetki bende olsaydı ve bir bu kadar daha Suriyeli gelse ben yine sesimi çıkarmazdım ama yetki bende değildi” diye devam ediyor.

Sağlık sorunları nedeniyle istifa ettiğini açıklayan Kadıoğlu görevden alınmış

2017’de Kadıoğlu ani bir şekilde “sağlık sorunlarını” gerekçe göstererek görevinden istifa etti. Belediye meclisi yeni başkanını seçti. Ancak o dönem bütün Esenyurt hatta İstanbul neler olduğun konuşmaya başladı. Çünkü bu istifa münferit bir istifa değildi. Aynı dönem istifa furyasına başka AKP’li başkanlar da katıldı: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, İBB Başkanı Kadir Topbaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Niğde Belediye Başkan Faruk Akdoğan.

Kadıoğlu hakkında kapalı kapılar ardında yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları dolaşıyordu. Daha sonra sosyal medyada Kadıoğlu’nun iki genç kadınla “yakınlaştığı” görüntüler dolaşıma girdi. Kadıoğlu, ilerleyen dönemde kendisine kaset komplosu kurulduğuna dair açıklamalar yaptı.

Necmi Kadıoğlu anlatıyor: “Seçim olmadan beni gönderdiler”

Belediye Başkanlığı döneminde hem SHP’li hem de CHP’li adayları Esenyurt’tan gönderdiklerini söyleyen Kadıoğlu, “Sonra seçim olmadan da beni gönderdiler. Mahkeme kayıtlarında diyor ki, ‘Biz Necmi Kadıoğlu’na kumpas kurduk, belediye başkanlığından almak, düşürmek için’ diyor. Bir tanesi de diyor ki, ‘Öyle bir oyun yaptık ki devlet bile anlayamadı. Neyse bu defteri kapatıyorum” diyerek aslında görevinden alındığını anlatıyor.

Kadıoğlu, “AKP’ye kırgınlığınız oldu mu?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Benim partim yoktur. Benim dünya görüşüm vardır. Benim dünya görüşüm daha önce başka bir partiydi. Şimdi AK Parti. Kırgınlık olmaz bizde. Niye? ‘Git belediye başkanlığı yapacaksın’ dedikleri zaman kırılmıyorsun da ‘Sen biraz dinlen’ dedikleri zaman niye kırılacaksın ki? Kırıldığın anda bitersin.”

“Kalktığım koltuğa bir daha oturmam”

Kadıoğlu, bu yaştan sonra başka alanlarda siyaset yapabileceğini ancak Esenyurt’a yeniden aday olmayacağını, “Ben kalktığım koltuğa bir daha oturmam” diyerek açıklıyor. 

İstanbul’da her partinin nüfus yoğunluğu dolayısıyla en yüksek oyunu Esenyurt’tan aldığını belirten Kadıoğlu, Esenyurt’ta iyi oy alamayan partilerin İstanbul’da sıkıntıya düşeceğini de ekliyor. CHP’nin Esenyurt’ta kent uzlaşısıyla iki dönemdir kazandığını belirten Kadıoğlu’na göre AKP, Esenyurt’ta “adayları” nedeniyle etkili olamadı. 

“Kayyum atamasını doğru bulmuyorum”

Seçimle gelen kişinin olduğu belediyeye kayyum atanmasının doğru bulmadığını söyleyen Kadıoğlu, oy veren insanların kul hakkına girildiğini altını çiziyor. Kadıoğlu, “Prensip itibariyle ben kayyum atamasını doğru bulmuyorum. Ahmet Bey’in kendisi DEM Parti’dendir. Alınmasına en fazla üzülenlerden biri benim. Ben AK Partiliyim. Ancak ben Ahmet Bey’i daha önce  bir gazeteci vasıtası ile de ikaz ettim. Gidişat normal değil dedim. Esenyurt’ta insanları, kitleleri meydanlara toplayıp bunları birtakım sloganlarla yönlendirirseniz, o gençlerin önünü alamazsınız. Burada siz bir ayırmaya giderseniz devlet bunun altında başka bir şey arar” diye ekliyor. 

ahmet özer
Ahmet Özer

Ahmet Özer için yargı tamamlanmadan “suçludur” diyemeyeceğini belirten Kadıoğlu, “Ahmet Bey bunu keşke yapmasaydı. Ama ben şahsen buradaki etkinliklerde atılan sloganların, Ahmet Bey’in başına iş açacağını tahmin ettiğim için bunları yapmasa iyi olur demiştim. Ahmet Bey bu hatayı yapmayacaktı” diyor. 

Kadıoğlu son olarak Özer ile ilgili, akbil skandalı dönemi kendi cezaevi deneyiminden de yola çıkarak şunları söylüyor: “Hapishane hayatını yaşayan bir insan olarak ben bilirim ne kadar sıkıntılı olduğunu. Öbür tarafta hapishaneden çıkıp kral olan peygamberler de biliyorum. Öyle de bir şey vardır. Bakarsın Ahmet Bey oradan çıkıp daha güzel işler yapar. Bakarsın suçlu olmadığı anlaşılır. Çıkar gelir gene burada belediye başkanı olur. Daha güzel işler yapar. Biz de seviniriz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.