DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İmralı’dan nasıl bir çağrı geleceğini bilmediklerini söyledi, “İmralı’dan nasıl bir çağrının geleceğini biz de bilmiyoruz. O çağrının gelebilmesi için heyetin gitmesi gerekiyor, o kapıların açılması gerekiyor. Bence bunu biraz hükümete, iktidara sormak gerekiyor” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakırhan’ın gündeminde kayyumlar, Kürt sorunu ve “yeni çözüm” vardı.
Kayyum atamaları
Mersin-Akdeniz Belediyesi eşbaşkanların ve belediye meclis üyelerinin gözaltına alınması ve ardından tutuklanması sonrası kayyum atanmasına tepki gösteren Bakırhan, yaşananları “demokrasiye darbe” olarak nitelendirdi:
“Ne yaptılar kapıları oradaki halklara açtılar. Gerçekten biz de Mersin’i ziyaret ederken Akdeniz ilçesine gittiğimizde o tabloyu gördük. Vatandaş direkt belediye eş başkanlarının odasına girebiliyor, kendisini ifade edebiliyor, sorununu anlatabiliyor. Kapı yok, sekreter yok, randevu almak yok. Tam da bizim paradigmamızı uygulayan bir ilçe belediyemizdi Akdeniz Belediyesi. Bu kayyım sadece Kürtlere değil oradaki ortak yönetim iradesine atanmış bir kayyımdır.”
Rıza Akpolat’ın gözaltına alınması
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gözaltına alınmasına tepki gösteren Bakırhan, “Bu kayyumcu anlayışı şimdi Batı’ya da taşıyorlar. Beşiktaş Belediyesi’nde dün bir gözaltı vardı. Yerel yönetimi tasfiye etmek istiyorlar. Sandıkta alamadığını hileyle alıyor, kumpasla alıyor, oyunla alıyor. Böyle bir iktidar mı olur! Kendine güveniyorsan yarış, al! Beşiktaş Belediyesi’ne yönelik operasyonu da kınıyorum” diye konuştu.
“Ölüsüne saygı duymadığınız bir halkla nasıl barışacaksınız?” diye soran Bakırhan, şöyle devam etti:
“Başta Rojava olmak üzere Suriye ve Ortadoğu’da da barışın gerçekleşmesi için çok büyük bir mücadele veriyoruz. Ama iktidar yine de Kuzey ve Doğu Suriye’de hatalar yapmaya devam ediyor. Biraz barış umudu doğunca hemen bunu baltalamaya çalışıyorlar. Umudu kırma noktasında bunların üzerine yok. Bu ülkede demek ki umutlanmayacağız. Kuzey ve Doğu Suriye’de halkın haber alma hakkı için orada gazetecilik yaparken SİHA’larla katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazeleri kendi memleketlerine gömülemedi. Soruyoruz; ölüsüne saygı duymadığınız bir halkla nasıl barışacaksınız?”
Kürt sorunu
DEM Parti Eş Genel Başkanı, Kürt sorununu demokratik ve barışçıl bir çözümle ele almanın, stratejik bir öneme sahip olduğuna inandıklarını vurguladı. Bu sorunu “terör” kavramı altında ele alıp, çözümü manipüle etmeye çalışmanın ciddi bir hata olduğunu belirten Bakırhan, “Kürt sorunu, demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlük meselesidir ve ancak özgür siyaset, demokratik uzlaşı ve evrensel hukuk ilkeleriyle çözülebilir” dedi.
Kürt sorununun çözümünün, toplumun tüm kesimlerini etkilediğini vurgulayan Bakırhan, “Bu sorunun çözülmesi, Türkiye’de otoriter yapıları geriletecek, demokrasiye alan açacak, adaletsizliklerle mücadeleyi güçlendirecek ve yoksulluğu azaltarak refahı artıracaktır. Bu nedenle Kürt sorununu, Türkiye’nin genel demokratikleşme süreci içinde ele alıyoruz” dedi.
“Bizim yolumuz 3. yol, pusulamız demokrasidir” diyen Bakırhan, şöyle devam etti:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Numan Kurtulmuş’un, ‘Kürtlerin onurunu, Türklerin gururunu koruyacak ve gözetecek bir sürecin yürütülmesi gerektiği’ yönündeki ifadesi son derece önemlidir. Kayyım atamalarının gurur duyulacak bir durum olmadığını, zehirli dilin de övünülecek bir şey olmaması gerektiğini belirtmek isteriz. Ancak açıkça ifade edelim ki, barış ve çözüm hem onur hem de gurur kaynağıdır.”
Bakırhan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajlarının arkasında durduklarını söyledi, “Barışın inşası, herkese büyük görevler ve sorumluluklar yüklemektedir. Şimdi, eşitlik temelinde uzatılan barış elini tutma, elleri barış için açma ve el ele vererek barışı inşa etme zamanıdır. Şimdiye kadar, Sayın Bahçeli’den muhalefete ve çeşitli toplumsal kesimlere kadar, iyi niyetli her adıma olumlu yanıt verdik. Toplumda büyük bir birlik sağlandı ve ilk defa siyasi partilerin büyük çoğunluğu, dönemsel çıkarları bir kenara bırakarak demokratik çözüme destek verdi” dedi.
Tuncer Bakırhan: İmralı’dan nasıl bir çağrı geleceğini bilmiyoruz
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugünkü grup toplantısında yaptığı DEM Parti heyeti ile İmralı arasında ikinci bir görüşme yapılması çağrısı ile ilgili gelen soruya Bakırhan şu yanıtı verdi:
“Sayın Bahçeli’nin söylediği şu söz önemli: ‘Sorunlar yok sayılarak çözülmez.’ Kürt meselesi, Kürt sorunu diye, Türkiye’nin demokratikleşmesi diye, Türkiye’nin sorunları var. Bunlar yok sayılarak çözülmez diyorum. Dolayısıyla İmralı’dan nasıl bir çağrının geleceğini biz de bilmiyoruz. O çağrının gelebilmesi için heyetin gitmesi gerekiyor, o kapıların açılması gerekiyor. Bence bunu biraz hükümete, iktidara sormak gerekiyor.”
İmralı’ya yapılacak ikinci görüşmenin tarihi ve görüşmelerden sonra yapılması beklenen kapsamlı açıklamanın tarihi sorulan Bakırhan, “Emin olun İmralı’ya ne zaman gidilecek biz bilmiyoruz. Biz de istiyoruz. Umarım en yakın zamanda gider, bizim de talebimizdir” dedi.
“İkinci görüşme için Adalet Bakanlığı’na başvuru yapıldı mı? sorusuna ise Bakırhan, “Heyetimiz gidiyor zaten, başvuruları da var” dedi.
“Genel ziyaretlere ilişkin genel bir açıklama yapacağını söylemişti Sırrı Süreyya Önder tarih belli oldu mu?” sorusuna ise Bakırhan, “Heyetimiz birinci görüşme ilişkin çok net, somut paylaşımlarını yaptı. İkinci görüşme olursa da yine kamuoyunu, sizleri bilgilendiririz” cevabını verdi.
“Liderler arasında da bir görüşme olabilir mi?” sorusuna ise Bakırhan şu yanıtı verdi:
“Daha önce de söylemiştik, eğer zemin, şart ve koşullar uygun olursa biz herkesle görüşürüz.”