Ruşen Çakır yorumluyor: Ve CHP nihayet cumhurbaşkanı adayını seçip açıklıyor

CHP nihayet cumhurbaşkanı adayını seçip açıklıyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özgür Özel cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceğini açıkladı, “Partiye üye olan herkes cumhurbaşkanı adayını belirlemek için oy verecek” dedi. Ruşen Çakır, “Ve CHP nihayet cumhurbaşkanı adayını seçip açıklıyor” başlıklı yayında Özel’in açıklamalarını değerlendirdi. Çakır, adayın şubat ayı içerisinde açıklanacağını ve büyük ihtimalle de Ekrem İmamoğlu olacağını söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin yeni bir döneme hazırlandığını söyledi. Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile yapılan görüşmelerin ardından, demokrasi adına atılacak adımları değerlendirdiklerini belirtti.

“Artık yeni bir yola çıkmaya hazırız” diyen Özel, şu sözlerle süreci özetledi:

“Ekrem Başkanımızla Mansur Başkanımızla konuştuk. İki demokrasi kahramanımızın ‘Partim bana görev verirse’ diye kurdukları cümlelerine teşekkür ediyorum. Bu gözü dönmüş adaletsizliğe karşı, demokrasiyle geldiği koltuğu şiddetle bırakmak istemeyenlere karşı, sandık görevlilerinin tek tek tespitinden, genel seçimlerden aldığımız derslerle sandığı kurup korumaktan, partimizin programını bir hükümet programına dönüştürmek için harekete geçiyoruz.”

Şubat ve mart aylarında örgütle birlikte sahada olacaklarını söyleyen Özel, cumhurbaşkanlığı adayını belirleme sürecinde halkın katılımını vurguladı. Özel, bu sürecin CHP üyeleri tarafından şekilleneceğini belirterek şu çağrıyı yaptı:

“Partiye üye olan herkes cumhurbaşkanını belirlemek için oyunu verecektir. Bundan sonraki cumhurbaşkanını belirlemeye varsanız hepinizi baba ocağına bekliyoruz. Hep birlikte başaracağız. Biz başaracağız.”

“Adayın İmamoğlu olmasını bekliyorum”

Sürecin çok uzun sürmeyeceğini ve şubat ayı bitmeden adayın açıklanmasını bekleyen Çakır, “Büyük ihtimalle, hatta kesin gibi, Ekrem İmamoğlu olmasını bekliyorum” diye konuştu. İmamoğlu’nun dünkü basın toplantısında önseçimden bahsettiğini hatırlatan Çakır, “Belli ki bu süreç İmamoğlu ile beraber belirlenmiş. İmamoğlu’nun ilk öne çıkan aday olacağı kesin” dedi.

İmamoğlu’nun adaylığının açıklanmasıyla iktidarın dört koldan kendisine saldıracağını söyleyen Çakır, “İmamoğlu çıktığı her ringde yumruk yiyecek ya da rakiplerine yumruk atmaya çalışacak. CHP için zorlu bir süreç başlıyor” diye konuştu.

Peki Mansur Yavaş aday olacak mı?

Çakır, İmamoğlu ile Yavaş arasında bir yarış olması halinde yarışı İmamoğlu’nun kazanacağı görüşünde. Çakır, ülke çapında bir seçim olması halinde ise sonucun farklı olabileceğini söyledi.

Yayına hazırlayan: Gülden Özdemir

Merhaba, iyi günler. Cumhuriyet Halk Partisi nihayet Cumhurbaşkanı adayını belirlemeye ve açıklamaya karar verdi. Bugün Özgür Özel, partisinin grup toplantısının son bölümünde yeni yol haritalarını açıkladı ve orada ilan etti. Açık söyleyeyim; yeni yol haritasını açıklayacağını söylemişti, çok bir beklentim yoktu. Normalde Ankara’da o grup toplantısını yerinde izlemeyi tercih edebilirdim ama dedim ki, ‘‘Çok fazla bir şey çıkmaz.’’ Ama çıktı. Ne çıktı? Henüz tam net değil. Şöyle bir şey: Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye olan 1.600.000 kişiden bahsetti. Ön seçim yapacak, cumhurbaşkanı adayını belirleyecek. Ama bunun takvimi henüz açıklanmadı, yolu yöntemi de henüz açıklanmadı. Nasıl oy kullanacaklar, nerede oy kullanacaklar, kimler aday olacak, vesaire… En önemlisi, ne zaman yapılacak, bunları açıklamadı. Ama şu haliyle bakıldığı zaman, CHP’li olup da cumhurbaşkanı adayı olmak isteyenler başvuracaklar. Ondan sonra, bu arada takvim açıklanana kadar, yani ön seçim takvimi açıklanana kadar üye olanlar oy kullanabilecek ve Cumhuriyet Halk Partisi adayını açıklayacak. Anladığım kadarıyla çok uzun sürmeyecek bu olay. Şubat sonu bitmeden Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayının açıklanmasını bekliyorum açıkçası. Ve bu adayın da büyük bir ihtimalle, hatta kesin gibi, Ekrem İmamoğlu olmasını bekliyorum. Tabii, bütün bunların hepsinde birtakım soru işaretleri var. Ekrem İmamoğlu’nun aday olacağı kesin. Zaten dünkü basın toplantısının bir yerinde de ön seçim, aday belirleme, aday olup olmadığı sorulduğunda, ön seçim diye bahsetmişti. Belli ki bu yol haritası Ekrem İmamoğlu ile beraber – ki hiç şaşırtıcı değil – beraber belirlenmiş. Ekrem İmamoğlu’nun ilk öne çıkan aday olacağı kesin. Başka isimler de aday olacaktır muhakkak ama en önemli soru şu: Mansur Yavaş aday olacak mı? Cumhuriyet Halk Partili Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve en çok adı geçen isimlerden birisi olarak Mansur Yavaş ön seçimde aday olacak mı? Soru bu. Ve de tabii ki, Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu arasında bir yarış olduğunda kim kazanır? Bana göre Ekrem İmamoğlu kazanır, Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri oy vereceği için. Ama ülke çapında bir ön seçim yapmış olsalardı, parti ayrımı gözetmeden ön seçim yapmış olsalardı farklı bir sonuç çıkabilirdi. Çünkü var olan kamuoyu araştırmalarında genellikle, ki hep öyle aslında, uzun bir süredir Mansur Yavaş herkesten önde çıkıyor, Ekrem İmamoğlu’ndan da önde çıkıyor, bunu biliyoruz. Ama bu sadece Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren seçmenin oylarıyla değil, başka partilere, sağ partilere oy verenlerin de vermeyi düşünenlerin de desteğiyle oluyor. Bugün şu anda, ‘‘Cumhuriyet Halk Partisi ne zaman yapacak bu ön seçimi?’’ diye bir soru var. Tahminimce Şubat ayının başlarında olacak. ‘‘Kimler aday olacak?’’ diye bir soru var. Ekrem İmamoğlu kesin, başka kazanma ihtimali olmayacağını düşüneceğimiz isimler kesin ama Mansur Yavaş’ın olup olmayacağı… Burada şöyle bir formül gündeme gelebilir: Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu önceden konuşur, anlaşır ve içlerinden birisi, diğeri lehine aday olmaktan feragat eder. Ki burada beklenen, Ekrem İmamoğlu lehine Mansur Yavaş’ın aday olmaması bir ihtimal, böyle bir ihtimal söz konusu. Duyduğum kadarıyla bunun üzerinde CHP içerisinde bazı isimler bayağı bir çalışmayı uzun süredir sürdürüyorlarmış. Fakat Mansur Yavaş’ın böyle bir şeyi kabul edeceğine çok emin değilim. Burada o zaman şöyle bir soru çıkıyor: İkisi de aday oldu diyelim ve adaylardan Ekrem İmamoğlu kazandı, bu sefer Mansur Yavaş kesin aday olmayacak mı? Çünkü ortada şu anda seçim yok. Aday şimdi belirleniyor ama ortada şu an seçim yok. Diyelim ki seçim 2026’da ya da 2027’de olacak. Bu süre içerisinde diyelim ki, ki ben öyle düşünüyorum, Ekrem İmamoğlu CHP’nin ilan edilmiş adayı olacak ve bu konuda kampanyasını çoktan başlatmış olacak. Ama sandığın tarihi belli olduğunda, Mansur Yavaş gerekli milletvekili sayısını da bulabilir ya da çok kolay bir şekilde 100.000 imzayı toplayabilir. Kendisi de aday olabilir, ki büyük bir ihtimalle iktidar da Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı durumunda, Mansur Yavaş’ın da bir şekilde aday olmasını isteyecektir, bu konuyu teşvik edecektir, elinden geleni yapacaktır. Ama o zaman da şöyle bir şey çıkacak ortaya: Diyelim ki, Mansur Yavaş girdi, Ekrem İmamoğlu’na karşı kazanamadı CHP üyelerinin ön seçiminde, sonra buna rağmen aday olması üzerine birtakım gölgeler düşürecektir ama siyasette böyle şeyler mümkün. Şu haliyle baktığımızda, CHP Mart ayına bir cumhurbaşkanı adayıyla girecek, öyle anlaşılıyor ve bu cumhurbaşkanı adayı partinin genel başkanı olmayacak. Burada da başka bir tartışma söz konusu; o tartışma da genel başkan ayrı, lider ayrı tartışması. Çünkü Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş, herhangi birisi, ama İmamoğlu diyelim, İmamoğlu aday olduğu zaman tüm Türkiye’ye seslenecek. Ülkede hakim olan sistem başkanlık sistemi. Tüm herkesin oyunu almak isteyecek, bu konuda birtakım programlar belirleyecek, perspektifler geliştirecek ve muhtemelen ekibini de açıklayacak. Diyelim ki, ekonomi, dış politika vesaire, yanında birtakım isimler de olacak. Ama biliyoruz ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir gölge kabinesi var. Şimdi, gölge kabine otomatik olarak Ekrem İmamoğlu’nun gölge kabinesi mi olacak, yoksa Ekrem İmamoğlu ayrı bir ekip mi kuracak? Bir, bu soru var. İkincisi, bugün Özgür Özel söyledi, “Parti programının son şekilleri veriliyor” dedi. Bir parti programı çıkacak. Aday diyelim ki Ekrem İmamoğlu, bu parti programı üzerinden mi bir şeyler anlatacak, yoksa kendisi yeni bir vizyonu, Ekrem İmamoğlu diliyle bir şeyler mi anlatacak? Buralarda çok başlık olması kaçınılmaz gibi gözüküyor. Ve belli bir aşamadan sonra eğer bu çok ciddi bir sorun yaratırsa, yani bir yanda genel başkan, bir yanda partinin cumhurbaşkanı adayı, o zaman belki Cumhuriyet Halk Partisi’nin olağanüstü kurultaya gidip, Ekrem İmamoğlu’nun aynı zamanda parti genel başkanı olmasını da tercih edebilir. Tabii, bu arada Ekrem İmamoğlu’nun üzerinde çok ciddi bir yargı kıskacı var. Her an siyasi yasak gelebilir. Zaten bu hamleyi bu kadar hızlı yapmalarının herhalde en önemli nedeni de artık bu demokrasinin kılıcı gibi tepesinde sallanan siyasi yasak tehdidine karşı bir siyasi hamle yapmak. Bugün, eğer Ekrem İmamoğlu adaylığı açıklanırsa, diyelim ki bir ay içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı olarak açıklanırsa, getirilecek olan yargı yasağı, siyasi yasak, yargı tarafından getirilmesi muhtemel olan siyasi yasak, muhalefetin cumhurbaşkanı adayını yargı eliyle engellemek anlamına gelecek ve siyasi olarak anlamı çok olacak. Bu demek değildir ki, Cumhur İttifakı yönetimi bundan çekinsin. Kimileri Erdoğan’ın, Ekrem İmamoğlu’nun siyasi yasak gelmesi tehdidini kullanıp ama ona siyasi yasak getirmeyeceğini, bunun ters tepeceğini düşüneceğini iddia ediyor. Ama benim gördüğüm kadarıyla Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’yla yarışmak istemiyor ve bu anlamda siyasi yasağın bugün ya da yarın ya da seçime bir gün kala ya da seçimden bir yıl önce, artık neyse, hayata geçmesinin pekâlâ önünü açabilir. Hatta daha açık söylersek, bu konuda talimat verebilir. Bunu da özel olarak vurgulamak lazım. Şimdi, Ekrem İmamoğlu ya da Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı diyelim — ben onun Ekrem İmamoğlu olacağına kesin gözüyle baktığım için İmamoğlu diyorum — Cumhuriyet Halk Partisi adayını bugün açıklayarak ne elde etmek istiyor? Bir kere siyasi yasak boyutu var, ama diğeri de şu; sadece siyasi yasak değil, iktidar yargı üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi’ni çok ciddi bir şekilde yıpratıyor, daha da yıpratacağa benziyor. Ve siyasetin alanını iyice daraltmak istiyor, oraya hapsetmek istiyor. Ve sürekli yargı eliyle saldırıp Cumhuriyet Halk Partisi’ni sürekli savunmada bırakmak istiyor. İşte, cumhurbaşkanı adayını saptamış olan bir Cumhuriyet Halk Partisi, o aday üzerinden siyasetin alanını genişletebilir. Mesela, gündem ne olursa olsun, diyelim ki o aday başlar Türkiye turuna çıkar, illerde mitingler yapar, illaki gündeme göre hareket etmek zorunda olmaz vesaire ve bir dinamizm getirir, bir siyasi perspektif getirir. Bu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin şu andaki en önemli sorunlarından birisi: genel başkanı var ama lideri yok. Potansiyel olarak lideri var ama bu lider olarak dile getirilmemiş. Ve diğeri de, son seçimde birinci parti gelmiş olmasına rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Atatürk referansları, Cumhuriyetin kurucusu olma referansları, iktidara yönelik eleştirileri, bütün bunlar bilinmekle beraber, Cumhuriyet Halk Partisi’nin nasıl bir Türkiye vadettiğinin çok belirsiz olması. İşte bu aday, kendi seçim kampanyası boyunca, her ne kadar seçimin ne zaman olacağı belli olmasa da, yarın seçim olacakmış gibi çalışacak olan bir aday, işte orada Cumhuriyet Halk Partisi’nin perspektifini topluma anlatabilir. Burada tabii şöyle sorular var: CHP seçmeninin seçtiği bir adayın seçimi kazanma ihtimali ne kadar? Biliyoruz ki, Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri, ki 1.600.000 deniyor, diyelim ki 2 milyona çıktı, ama ülke çok büyük. Ve CHP üyelerinin ötesinde, CHP seçmeninin ötesinde oy alabilmesi lazım adayın. Dolayısıyla CHP delegesinin ya da CHP üyesinin seçtiği ismin, CHP’li olmayan kesimlerden oy alıp almayacağı diye bir sorun var. ‘‘Ne kadar alabilir?’’ diye bir soru var ve sorun var. Bugün sosyal medyada gördüm, bu konuda çok sayıda görüş beyan etmiş kimi siyaset bilimci, kimi siyasetçi, kimi gazeteci; ortada çok soru var açıkçası. Bunların hepsinin bir anlamı var. Mesela, işte diyelim ki Ekrem İmamoğlu’nu CHP üyeleri seçti ama Ekrem İmamoğlu, CHP’li olmayan seçmenden oy alma konusunda Mansur Yavaş’tan daha başarılı olabilir mi? Yani şunu pekala diyebilir insanlar: Tamam, CHP üyeleri Ekrem İmamoğlu’nu seçiyor ama Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’a karşı — hele bir de bu çözüm süreci vesaire olayları iyice ciddiye binerse ve Kürt hareketi iyice iktidara yanaşırsa falan gibi hipotezler de var tabii — ne derece başarılı olabilir? Buna karşılık kimileri şunu çok açık bir şekilde söylüyorlar, başta da söyledim; ‘‘Mansur Yavaş, CHP üyeleri seçse de seçmese de kazanma şansı Ekrem İmamoğlu’ndan, Ekrem İmamoğlu’na kıyasla daha yüksek.’’ Bütün bunların hepsi önümüzdeki süreçte karşımıza çıkacak. Yani CHP’nin kendi içerisinde tartışmalar karşımıza çıkacak; ama daha önemlisi, onlar meydana çıkınca da, aday ortaya çıkınca da bu sefer iktidar, yargıyı da kullanarak, en çok belki yargıyı kullanarak, medyayı kullanarak, sosyal medyayı kullanarak, trolleri kullanarak her türlü imkanlarla CHP’nin bu ilan edilmiş olan adayını yıpratmak, karşısına başka adaylar çıkartmak vesaire gibi ellerinden geleni yapacak. Yani erken davranmak bir anlamıyla bir avantaj. Yani CHP’nin siyaseti, ülke siyasetine müdahalesi anlamında bir avantaj. Çünkü zaman geçtikçe CHP savunmada kalıyor, saldıran değil savunan bir parti durumuna düşüyor. Adayla beraber tekrar inisiyatifi ele alabilir ama erken açıklanan aday da erken yıpratılır, bunu da biliyoruz. Gerçekten zorlu bir tercihti CHP açısından. Normal şartlarda daha da gecikmesi kimseyi şaşırtmazdı. Anladığım kadarıyla gerek CHP yönetimi gerek Ekrem İmamoğlu’nun kendisi aslında çok fazla böyle acele etmek istemiyordu ama son anda son dönemde gelen bu yargı müdahaleleri ve Erdoğan’ın “Turpların büyükleri heybede” sözleri onların ellerini çabuk tutmalarına yol açmış. Artık hızlı bir trafikle karşılaşacağız, öyle gözüküyor. Gerçekten yol haritası, yeni bir yol haritası var. Muhtemelen haftaya grup toplantısında takvimi de duyabiliriz ve bakalım CHP, Şubat bitmeden — ben çok uzayacağını sanmıyorum — belki Mart ayında adayını açıklamış olarak karşımıza çıkacak ve tekrar söylüyorum, bu muhtemelen, çok büyük ihtimalle Ekrem İmamoğlu olacak. Ekrem İmamoğlu olmasına sevinen parti içinde ve parti dışında çok kişi olacak; buna öfkelen parti içinde ve parti dışında çok kişi olacak. Ve Ekrem İmamoğlu artık önümüzdeki dönemde, çok geçmeyen bir zamanda, yani bir ay içerisinde, zaten çok konuşuluyordu, artık Türkiye’nin en çok konuşulan ismi olacak. Ve tabii ki dört koldan iktidar tarafından, yargı eliyle, bilirkişilerle, şunlarla bunlarla Ekrem İmamoğlu’nun sürekli çıktığı ringde her yerden yumruk yiyeceğini ya da yumruklara karşı kendini savunup aynı zamanda rakiplerine yumruk atmaya çalışacağını göreceğiz. Gerçekten zorlu bir süreç Cumhuriyet Halk Partisi için başlıyor. Bakalım ne olacak… Haftaya, dediğim gibi, muhtemelen tarihi öğreniriz. CHP yeni bir yola girdi ve artık bunun geri dönüşü yok. ‘‘Acele etmeye gerek yok’’ diyenlerin artık yapacak bir şeyleri yok. Artık herhalde önümüzdeki süreçte Ekrem İmamoğlu Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı olarak karşımıza çıkacak ve ondan, belediye başkanı olmasından ziyade, cumhurbaşkanı adayı olarak ve aslında CHP’nin lideri olarak bahsediyor olacağız. Evet, söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.