Hukukçu Ramazan Arıtürk: “Bebek ölümleri davasında raporlar gizlendi”

Yenidoğan Çetesi davasında hukukçu Ramazan Arıtürk, bebek ölümleriyle ilgili İl Sağlık Müdürlüğü raporlarının dosyadan gizlendiğini ve ölümlerin “önlenemez” olduğunu belgelediğini iddia etti. Arıtürk, dava sonucunda maddi gerçeğin ortaya çıkacağına inandığını söyledi.

İstanbul’da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 25’i tutuklu 46 sanığın yargılandığı Yenidoğan Çetesi davası Türkiye’nin gündemini aylardır meşgul ediyor.

Davanın 24 Şubat’taki üçüncü duruşmasında Hüseyin Gündüz, Emine Avcı, Serdar Yüksel ve Funda Özen adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

Hukukçu Dr. Ramazan Arıtürk, davayla ilgili konuştu. Arıtürk, bebek ölümleriyle ilgili İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporların savcılıktan gizlendiğini iddia etti. Telefon konuşmalarının yanlış yorumlandığını belirten Arıtürk, “Telefon konuşmalarını kağıda aktardığınız zaman ruhu yoktur, rengi yoktur, şiddeti yoktur. Onu anlamlandıran insanın sesidir, vurgusudur” dedi.

Arıtürk, ölen her bebeğin dosyasının ayın sonunda İl Sağlık Müdürlüğüne götürüldüğünü belirtti. Uzmanlardan oluşan bir heyetin bu dosyaları incelediğini söyleyen Arıtürk, “Bebek ölümü doğalsa önlenemez ölüm diye rapor düzenleniyor. Önlenebilir ve hekim kusuru varsa, önlenebilirdi diye rapor yazılıyor ve dosya savcılığa suç duyurusu olarak gönderiliyor,” diye konuştu.

Hukukçu Ramazan Arıtürk: "Bebek ölümleri davasında raporlar gizlendi"
Hukukçu Ramazan Arıtürk: “Bebek ölümleri davasında raporlar gizlendi”

“Rapor şimdiki Sağlık Bakanı döneminde hazırlandı”

Arıtürk, bebek ölümleriyle ilgili raporların soruşturma başlamadan önce hazırlandığını iddia etti, “Şu andaki Sağlık Bakanımızın İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu zamanda kendisinin başında bulunduğu heyet, bütün bu bebekler hakkında rapor düzenledi. Türk vatandaşlarından doğan bebeklerin ölümünün önlenemez ölüm olduğu ortaya çıkıyor” dedi.

Davada medyanın kötü kullanıldığını öne süren Arıtürk, “Medya öyle kötü kullandı ki, bebek ve çocuk hepimizin üzerine titrediği ve insanların ruhunda yara açan en hassas konular kullanılarak maalesef Türkiye’de gündem oluşturuldu” dedi.

Arıtürk, davada iki suç türü olduğunu belirtti: bebek ölümleri ve SGK dolandırıcılığı.

Arıtürk, davanın sonuçlarından birinin de bir doktorun intiharı olduğunu aktardı, “Bir doktor, ben o gün duruşmadaydım, kalktı mahkemeye dedi ki, ‘Bizim hakkımızda hüküm verilmiş. Ben bundan sonraki süreçte sokağa çıkıp yürüyecek halde değilim. Bizim artık bundan sonra yaşamamızın bir anlamı kalmadı’ diye beyanda bulundu ve gitti. Sonra cezaevinde intihar etti” diye anlattı.

“Hastanelerin kapatılması 10 bin kişiyi işsiz bıraktı”

Arıtürk, dava kapsamında 10 hastanenin kapatılmasını eleştirdi. Bir hastanede ortalama 500 kişinin doğrudan çalıştığını, bir o kadar da dolaylı istihdam sağlandığını belirten Arıtürk, “Bu 10 hastane kapatılmasıyla 10 bin civarında insan işsiz kaldı. Bir de hizmet sağlayan diğer kişiler var” dedi.

Hastane kapatma kararlarının sonuçlarına bakılması gerektiğini vurgulayan Arıtürk, “3 doktor yanlış yapmış olabilir, hakikaten suçlu da olabilir. Yargı nihayetinde karar verecek bu konuda. Ama öbür tarafta geri kalan 500 insanın ekmeğine niye oynuyorsunuz?” diye sordu.

Sağlık Bakanlığı ise öne sürülen raporu yalanladı, “Gerçeğe aykırı paylaşım ve haberlerin en başta bu insanlıktan nasibi almamış çeteye hizmet ettiği, aynı zamanda adli yargılama sürecini manipüle etmeye dönük olduğu anlaşılmaktadır” dedi.

https://twitter.com/sagliklicozum/status/1895110269354799520

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.