Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Çin’e karşı ikinci kez gümrük tarifesi uygulayarak, Çin’den ithal edilen ürünlere en az yüzde 20 ek vergi koydu. Peki bu kararı dünyanın en büyük üreticilerinden biri olan Çin’in ekonomisini nasıl etkileyecek?
Çin’in üretim sektörü, yıllardır düşük iş gücü maliyetleri, güçlü tedarik zinciri ve devlet yatırımlarıyla desteklenen bir büyüme gösterdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın aldığı son karar, bu sistemin kırılgan noktalarını ortaya çıkarabilir.
Peki Trump’ın tarifeleri Çin’in üretim gücünü nasıl etkileyebilir?
Trump, Çin’e yönelik tarifeleri artırarak ABD ekonomisini korumayı, yerli üretimi teşvik etmeyi ve Çin’den gelen ucuz ürünlere olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.
Yeni tarifelerle birlikte Çin mallarına uygulanan vergiler yüzde 20’ye çıktı; Çin’den gelen elektrikli araçlara yüzde 100, giyim ve ayakkabıya yüzde 15 ek vergi getirildi. Çin’in ticaret fazlası 2024’te 1 trilyon dolara ulaşarak rekor kırmıştı ancak bu vergilerle ihracatın ciddi şekilde azalabileceği öngörülüyor.
Çin’in ihracat başarısı, ülkenin küresel ekonomideki gücünün temel taşlarından biri. Çin’in ihracat gelirleri, ulusal kazancının beşte birini oluşturuyor. Moody’s analisti Harry Murphy Cruise, tarifelerin Çin’in ABD’ye ihracatını yüzde 25 ila yüzde 33 oranında düşürebileceğini belirtiyor.
Uzmanlar, Çin’in tamamen üretim gücünü kaybetmeyeceğini vurguluyor. Natixis Asya-Pasifik baş ekonomisti Alicia Garcia-Herrero, Çin’in dış talepten bağımsız hale gelmesi gerektiğini söylüyor:
“Bu tarifeler Çin’e zarar verecektir. Çin’in, Devlet Başkanı Şi Cinping’in söylediği gibi, iç talebi artırması gerekiyor.”
Ancak bu Çin için kolay bir hedef değil. Konut piyasasındaki kriz ve genç işsizlik oranının artışı, iç talebi canlandırmayı zorlaştırıyor.
Çin üretimi durdurabilir mi?
Trump yönetimi, Çin üretimine darbe vurmayı amaçlarken, Çin’in teknoloji ve üretimdeki üstünlüğünün hâlâ güçlü olduğu belirtiliyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Çin, bazı ürünlerin tek üreticisi konumunda. Örneğin, güneş panelleri üretimi konusunda Çin tek seçenek olmaya devam ediyor.
Çin, düşük maliyetle büyük miktarlarda yüksek teknoloji üretimi yapabiliyor. Bu da onun küresel pazar liderliğini sarsmayı zorlaştırıyor.
Standard Chartered’ın Çin baş ekonomisti Shuang Ding, Çin’in üretim gücünün kolayca alt edilemeyeceğini belirtiyor: “Çin’in üretimdeki konumu sarsılabilir ama tamamen yok edilmesi mümkün değil. Çin’in üretim ölçeği ve yetenekleri benzersiz.”
Pekin’in tepkisi ne oldu?
Çin, Trump’ın tarifelerine ABD’den ithal edilen tarım ürünleri, kömür, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), pick-up kamyonlar ve spor arabalar için yüzde 10-15 oranında ek vergi getirerek karşılık verdi.
Bunun yanında Çin, ABD’li havacılık, savunma ve teknoloji şirketlerine yeni kısıtlamalar getirdi; Google’a yönelik bir tekelcilik soruşturması başlattı; ABD’nin ilk tarifelerine karşı fabrikalarını Vietnam ve Meksika’ya kaydırarak üretim zincirini değiştirdi.
Alicia Garcia-Herrero’ya göre Çin, Trump’ın Meksika’ya uyguladığı yeni tarifelerden çok etkilenmeyecek çünkü Vietnam, Çin mallarının ABD’ye girişinde daha büyük bir geçiş noktası haline geldi:
“Asıl tehdit Vietnam’a yönelik tarifeler olabilir. Eğer ABD, Vietnam’a da yüksek tarifeler uygularsa, Çin gerçekten zorlanır.”
Çin’in en büyük korkusu ABD’nin çip üretimi ve gelişmiş teknoloji üzerindeki kısıtlamaları.
Çin’in üretim devi haline gelmesinin sırrı neydi?
Çin, yıllar içinde devlet destekleri, ucuz iş gücü ve güçlü altyapı yatırımları sayesinde bir üretim gücü haline geldi.
Devlet desteği ve küresel ticarete entegrasyon, Çin’i yatırımcılar için cazip kıldı. Hükümet, limanlar ve otoyollar gibi altyapıları geliştirerek lojistik maliyetlerini düşürdü. İstikrarlı döviz kuru politikaları, Çin mallarının uluslararası piyasada rekabetçi kalmasını sağladı.
Son yıllarda Çin, üretimini daha ileri teknolojiye kaydırarak robotik, yapay zekâ ve ileri çip üretimine odaklanıyor. Bu yüzden Trump’ın yeni tarifeleri, Çin’in ticaret dengesini etkileyebilir ama üretim gücünü tamamen ortadan kaldırabilir mi? Bu zor görünüyor. Moody’s analisti Harry Murphy Cruise, bu durumun Çin’e yeni bir küresel ekonomik rol yaratma fırsatı sunduğunu söylüyor:
“Bu süreç, Çin’in serbest ticaretin savunucusu ve küresel istikrarın teminatı olarak kendini yeniden konumlandırmasına yardımcı olabilir.”
Ancak bu kolay olmayacak. Çünkü Pekin’in uluslararası ticaret kurallarını ihlal ettiği iddiaları, Batı ülkeleriyle ilişkilerini zorlaştırıyor. Örneğin, Çin’in 2020’de Avustralya şarap ithalatına yüzde 200’ün üzerinde vergi koyması gibi adımlar, küresel ticaret sahnesinde onun güvenilirliğini sorgulatıyor.
ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı nereye gidiyor?
ABD ve Çin, küresel ekonominin en büyük iki oyuncusu olmaya devam ediyor. İki ülkenin ticari rekabeti, hem ABD’li tüketicileri hem de dünya ekonomisini doğrudan etkiliyor.
Şu an için Çin, ABD’yi tam anlamıyla karşılık vererek cezalandırmak yerine, kendi teknolojisini güçlendirmeye ve yeni pazarlara açılmaya odaklanıyor. Ancak Trump yönetiminin yeni ticaret politikalarının, dünya genelinde üretim ve tedarik zincirlerini nasıl şekillendireceği belirsizliğini koruyor.
Kaynak: BBC