Sosyal medya ve CondimentTok akımı, reçelden acı biber yağına kadar mutfağın yıldızlarını yeniden tanımlıyor.
Son dönemin en dikkat çekici trendlerinden biri mutfakta yaşanıyor: condiment çılgınlığı. Sussex Düşesi Meghan Markle’ın yaşam tarzı markası As Ever, geçtiğimiz hafta piyasaya sürdüğü 14 sterlinlik ahududu reçelini yarım saat içinde tüketti.
“Hatıralık ambalaj” adı verilen ama aslında bir cam kavanoz olan bu ürün, yeni nesil “küçük ödül” anlayışının sembolü haline geldi. Ucuz bir keyif olarak görülen lüks soslar, koronavirüs salgını sonrası dönemde tıpkı ruj etkisi gibi işlev görüyor: Ekonomik krizle birlikte azalan harcamalara karşılık, küçük ama kaliteli dokunuşlar arayan tüketici için reçel, trüflü mayonez ya da acı biber yağı yeni statü göstergesi oldu.
10 sterlinlik tereyağı, 6,99’luk biber yağı: Neler satılıyor?
İngiltere’de bağımsız markaları satan çevrimiçi perakendeci Delli, son bir yılda sos satışlarını ikiye katladı. En çok satan ürünler arasında 10 sterlinlik “kruvasan tereyağı” ve 6,99 sterlinlik Çin-Malezya usulü biber yağı bulunuyor. Waitrose, yalnızca mart ayında yüzde 18’lik bir artış bildirdi. Ottolenghi’nin yeşil harissa sosu (yüzde 13 artış) ve miso pestosu (yüzde 13 artış) ise öne çıkanlar arasında. M&S ise klasik mayonez 1,50 sterlinken, 3,25 sterline sattığı trüflü mayonun satışlarının yüzde 10 arttığını açıkladı. Gochujang mayonez, acı bal sosu ve şeftalili jalapeno sosu gibi tatlı-acı (“swicy”) ürünlerin yeni serileri yolda.
Neden soslar?
Glassette’in kurucusu Laura Jackson, “Sıradan yemekleri zahmetsizce lezzetli hale getiren şeyler arıyoruz. Masraftan kısarken bu tarz ürünlere yatırım yapıyoruz” diyor. Soslar yalnızca tat değil, estetik ve kimlik de sunuyor. Brooklyn Beckham’ın melek figürlü lüks sos şişesi ya da Meghan’ın kavanozları bunun örneği. Yazar Claire Dinhut ise bu sosların maliyetini “yeme başına maliyet” olarak değerlendiriyor: “10 sterlinlik bir kavanozu tek seferde bitirmiyorsunuz, yavaş yavaş tüketiyorsunuz.”
Soslar “görsel obje”ye dönüştü mü?
Soslar artık sadece tat değil, mutfağın dekoru haline de geliyor. #CondimentTok akımı ile kullanıcılar yeni sos alışverişlerini paylaşıyor, boş kavanozları nasıl kullandıklarını gösteriyor. Jackson’a göre bu bir gösteri nesnesi:
“Artık insanlar sos kavanozlarını tezgâhta ya da rafta görünür şekilde bırakmak istiyor.”
Ottolenghi’nin baş şefi Jake Normal, “Ev yemeklerine büyük lezzet ekleyen kolay çözümler arıyoruz. Soslarla aynı malzemeleri farklı tatlara dönüştürebiliyoruz” diyor. Ancak Dinhut, her şeyi ‘trend’ olarak etiketlemenin sakıncalı olduğuna dikkat çekiyor: “Doğu Asya’da zaten temel besin olan acı biber yağı şimdi moda oldu ama bu kültürler arası geç keşiften ibaret.”
Restoranlar ve moda markaları da bu işte
Londra’daki ünlü restoranlar ev yapımı soslarını satışa sunuyor. Sambal Shiok’un domates sambalı 10,50 sterlin, Gymkhana’nın yer fıstığı ve susam ezmesi 7 sterlin, Koya’nın acı biber yağı 6,50 sterlin. Yani restoran lezzetini eve taşıma arzusu artık somut bir pazara dönüşmüş durumda. Hatta Heinz bile bu furyaya dahil: Lick adlı boya markasıyla iş birliği yaparak ketçap kırmızısından ilham alan sınırlı sayıda boya üretti. Moda markası Chopova Lowena ise Hellmann’s mayonez kavanozu için özel çanta tasarladı – fiyatı bin 770 sterlin.
CondimentTok, TikTok’ta reçel, chutney, acı sos, pesto gibi sosların ön planda olduğu bir içerik akımı. Kullanıcılar yeni keşfettikleri sosları tanıtıyor, bunları nasıl kullandıklarını gösteriyor ve boş kavanozları dahi dekoratif objeye dönüştürerek mutfağı stil alanı haline getiriyor.
Kaynak: Guardian
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.