“İstanbul’un korkulu rüyası: Deprem” başlıklı yayında, İstanbul’un deprem gerçeği ele alındı. Marmara Denizi’ndeki üç fay segmentinden biri olan Kumburgaz Fayı’nın yaklaşık 10 kilometrelik bölümünün kırılmasıyla meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin, beklenen büyük depreme etkisi tartışıldı. Göksel Göksu’nun sunduğu programa; Prof. Dr. Okan Tüysüz, Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Ovalıoğlu, İBB İmar Daire Başkanı Ramazan Gülten ve Eski İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe katıldı. Konuklar, “İstanbul depreme ne kadar hazır?” sorusuna yanıt aradı.
İstanbul’da Silivri açıklarında dün (23 Nisan 2025) meydana gelen ve 13 saniye süren 6,2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’un yanı sıra Yalova, Bursa, Tekirdağ, Balıkesir, hatta Ankara ve İzmir’de de hissedildi. Prof. Dr. Okan Tüysüz, Kumburgaz Fayı’nda meydana gelen kırılmanın devam etmesi halinde Adalar ilçesinin açığından geçen fayı da kırmasının muhtemel olduğunu söyledi. Tüysüz, “Adalara doğru olan fayı kırsaydı daha büyük bir deprem de olabilirdi” diyerek nasıl bir tehlikenin eşiğinden dönüldüğüne dikkat çekti. Okan Tüysüz, kimi uzmanların meydana gelen deprem sonrası İstanbul’da deprem riski kalmadığı yönündeki açıklamaların aksine, fay hattındaki 7’den büyük bir depremin enerjisinin boşalması için 6’dan büyük yaklaşık 70 deprem daha olması gerektiğini söyleyerek bir kez daha deprem riskinin devam ettiğinin altını çizdi.
Depremle mücadele konusunun siyaset üstü bir anlayışla ele alınmasına dikkat çekilen programdaki başlıklardan biri de kurumların eşgüdüm içinde çalışmasının önemi vurgulandı. Gerek 1999 Gölcük Depremi, gerek iki yıl önce meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yaşananlara rağmen İstanbul’da hâlâ bina stoğunun yenilenmemiş olması, toplanma alanlarının yerinde lüks konutların yükselmesi gibi başlıkların da tartışıldığı programda Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Ovalıoğlu, deprem anında yaşadıklarını anlattı. Deprem sırasında 23 Nisan etkinlikleri kapsamında çok sayıda çocukla birlikte kapalı bir alanda olduklarını söyleyen Ovalıoğlu, çocukların tahliyesi sırasında trafiğin ve telefon hatlarının kilitlendiğini, iletişimin kesildiğini söyledi. Bakırköy’deki bina stoğuyla ilgili verileri de paylaşan Ovalıoğlu, Ekrem İmamoğlu tutuklanmadan bir hafta önce ilçenin planlarının meclisten geçtiğine vurgu yaparak, İmamoğlu ve şehir plancısı arkadaşlarının cezaevinde olmasının sürece verdiği zarara dikkat çekti.
İBB İmar Daire Başkanı Ramazan Gülten de deprem ile ilgili krizi yönetecek olan, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere, Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Tayfun Kahraman’ın, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün’ün ve İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe’nin cezaevinde tutulmalarına dikkat çekti. Alanında uzman olan bu isimlerin, belediyeler ile merkezi yönetimin birlikte çalışması gerektiği konusundaki uyarılarını tekrarladı.
1999 depreminden gereken derslerin çıkarılmadığına vurgu yapan Cemal Gökçe ise 7’den büyük bir depremde İstanbul’daki binaların önemli bir kısmının ya yıkılacağını ya da ağır hasar alacağını rakamlarla açıkladı ve depremden hemen önce Kanal İstanbul bölgesi olarak gösterilen, İstanbul’u besleyen su havzalarının bulunduğu alana TOKİ tarafından yapılan konutları eleştirdi. Bu konutların İstanbul’un su kaynaklarını kuruttuğuna dikkat çeken Gökçe, o konutlar için harcanacak paranın kentteki bina stokunun yenilenmesi için kullanılmasını önerdi.