Kanada Başbakanı Mark Carney, Beyaz Saray ziyareti sırasında ülkesinin ABD’nin 51’inci eyaleti olması önerisini yeniden gündeme getiren Donald Trump’a “Kanada satılık değil, asla da olmayacak” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump ve Kanada Başbakanı Mark Carney, Kanada’daki 28 Nisan genel seçimlerinin ardından ilk kez Beyaz Saray’da bir araya geldi. Trump, konuğunu “belki de siyasetin en büyük geri dönüşünü yapan kişi” olarak överken, Carney de Trump’ı “dönüştürücü bir başkan” olarak tanımladı. Bu dostane ton, Trump’ın ısrarla dile getirdiği “Kanada ABD’ye katılsa harika olurdu” önerisiyle çatırdadı.
Carney, emlak zengini Trump’a hitaben, “Bazı yerler satılık değildir. Oval Ofis gibi, Buckingham Sarayı gibi. Kanada da onlardan biri. Son birkaç ayda Kanada halkıyla görüştüm. Kanada satılık değil. Asla da olmayacak,” dedi.
Trump ise bu sözlere, “Asla, asla deme” diyerek karşılık verdi.
Trump’tan gümrük vergileri ve 51. eyalet mesajları
Trump, mart ayında Kanada ve Meksika ürünlerine yüzde 25 oranında ek gümrük vergisi getirmişti. Kanada’yı “askeri açıdan desteklenmesi gereken ama ekonomik olarak yük” şeklinde tanımlayan Trump, alüminyum ve çelik ithalatına da özel vergiler uyguladı.
Trump, “Kendi arabalarımızı üretmek istiyoruz,” diyerek tarifelere devam edeceğini söylerken, Carney Beyaz Saray’daki basın toplantısında, “Zor ama mümkün bir müzakere zemini var. Liderlik ekiplerimiz önümüzdeki haftalarda yeniden görüşecek,” dedi.
Carney, ayrıca Trump’tan Kanada’yı ABD’ye katma çağrılarını yinelememesini istediğini belirtti: “Arzuyla gerçeklik arasında bir fark var. Biz egemen iki devletin müzakeresini yürütüyoruz.”
Seçimin gölgesindeki Trump etkisi: “Asla” sesleri yükseldi
Trump’ın “Kanada 51. eyalet olsun” söylemi, seçim kampanyasına doğrudan etki etti. Seçim mitinglerinde Carney, “Başkan Trump bizi parçalamaya çalışıyor ki Amerika bize sahip olabilsin” dediğinde kalabalık hep bir ağızdan “Asla” diye haykırdı. Benzer tepkiler, rakibi Muhafazakar lider Pierre Poilievre’in mitinglerinde de görüldü.
Aslında yılın başında Trudeau’nun istifasının ardından Muhafazakârlar anketlerde 20 puan öndeydi. Ancak Trump’ın tarifeleri, saldırgan söylemleri ve egemenlik ihlali niteliğindeki açıklamaları karşısında Carney’nin kriz yönetimi deneyimi öne çıktı. Carney, kampanyasında Trump’ın “ihanetine” karşı koyabilecek tek lider olduğunu vurguladı.
Yeni bir dönemin başlangıcı mı?
Carney, seçimi kazanmasının ardından yaptığı zafer konuşmasında, “ABD ile olan geleneksel ilişki bitti” diyerek, Kanada’nın ekonomik geleceğini yeniden tasarlaması gerektiğini söyledi. Carney’nin merkez bankacılıktan gelen teknokratik geçmişi, Trump’ın ticaret savaşı ortamında seçmen için güven telkin etti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacmi 760 milyar doları aşıyor. Kanada, ABD malları için bir numaralı ihracat pazarı. Ancak Trump, bu dengeyi değiştirmek istiyor. Carney ise Kanada’nın egemenliğini ve ekonomik bağımsızlığını korumakta kararlı.
Kaynak: BBC