Görevden ayrıldıktan sonra ilk kez kamuoyunun karşısına çıkan eski ABD Başkanı Joe Biden BBC’ye konuştu. Donald Trump’ın liderliğini, NATO’nun geleceğini ve Ukrayna’daki savaşın gidişatını değerlendiren Biden, “Bu biz değiliz” diyerek Trump’ın dış politika tarzına sert tepki gösterdi.
Görevden ayrıldığından bu yana sessiz kalan Joe Biden, BBC Today’den Nick Robinson’a verdiği röportajda ilk kez halefine yönelik doğrudan eleştirilerde bulundu. Trump’ın ilk 100 gününde adını 580 kez kullandığını hatırlatan Biden, “Trump, adımı siyasi silah olarak kullanıyor” dedi. Görevdeyken haleflerini eleştirmeme geleneğine sadık kaldığını ancak artık sessiz kalmayacağını açıkça ortaya koydu.
Biden, röportaj boyunca özellikle dış politika alanında yaşanan yön değişikliklerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy arasında yaşandığı bildirilen tartışmaya atıfla, “Bu olayın yaşanma biçimini Amerika’ya yakıştıramadım” dedi.
Biden ve Nick Robinson.
NATO çökerse dünya düzeni ne olur?
Biden’ın en büyük kaygılarından biri, Atlantik İttifakı’nın zayıflaması. Elindeki Normandiya madalyonunu muhabire uzatarak 2023’te yaptığı konuşmayı hatırlatan Biden, “Bu insanlar, uğruna ölmeye değer şeyler olduğunu biliyorlardı” dedi ve ekledi: “NATO’nun ölmekte olduğunu düşünmek bile modern dünya tarihini değiştirir.”
Trump yönetimi NATO hakkında sıklıkla olumsuz görüşler bildirmiş, Başkan Yardımcısı JD Vance ise Avrupa’nın ABD’ye “borçlu” olduğunu savunmuştu. Biden ise bu tür söylemleri “kutsal bir yükümlülüğe” aykırı bulduğunu belirtti: “Müttefiklerimiz bizim tutarlılığımızdan şüphe ediyor. NATO’ya değil, Amerika’nın dünya için liderliğine güven sarsılıyor.”
Ukrayna savaşında Biden geri mi durdu?
Trump’ın Ukrayna’ya “Rusya’ya toprak verin” demesinin ardından Biden sert tepki gösterdi: “Bu, modern çağın ödün politikasıdır.” Putin’in “Sovyetler Birliği’nin çöküşünü kabullenemediğini” ve Ukrayna’yı “Ana Rusya’nın parçası” olarak gördüğünü söyledi.
Biden’a göre, Putin’in elinin sıkışması nükleer tehdit anlamına gelebilir. “Putin’in eli gerçekten sıkışsaydı ne yapardı? Nükleer silah kullanma tehdidinde bulunurdu” diyerek bu olasılığın dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Ukrayna’ya verilen desteğin yeterli olup olmadığı sorusuna ise, “Onlara bağımsızlıklarını korumaları için gereken her şeyi verdik” diyerek karşılık verdi. En büyük hedeflerinden birinin “nükleer güçler arasında bir üçüncü dünya savaşını önlemek” olduğunu söyledi.
Yorgun bir lider mi?
Röportajın yapıldığı Delaware’deki Wilmington otelinde Biden hâlâ karizmatik, sıcak ve sempatikti. Ancak 82 yaşında olması ve geçtiğimiz yaz yaşanan tartışma performansının zayıflığı hâlâ tartışma konusu.
Biden’a seçim yarışından yalnızca 107 gün önce çekilme kararını yeniden düşünüp düşünmediği soruldu. “Hayır, bence doğru karar buydu… Zor bir karardı” derken sesi alçaldı, bir süre durakladı. Harris’in kampanyasına yeterince zaman kalmadığı yönündeki eleştirilere ise, “Fark etmezdi. İyi bir adayımız vardı” yanıtını verdi.
Amerikan demokrasisi gerçekten tehlikede mi?
Biden, demokrasinin yalnızca Amerika’da değil, dünya genelinde gerilediğini söyledi. “Demokrasi tüm dünyada genişlemiyor, bilakis geriliyor. Her nesil demokrasi için savaşmak zorunda” diyerek dikkat çekti. Trump’ın anayasayla sınırlandırılmış bir başkan gibi davranmadığını ima ederek, “Cumhuriyetçi bir başkan gibi davranmıyor” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ancak yine de karamsar olmadığını belirtti. Cumhuriyetçi Parti’nin Trump’ı anlamaya başladığını ve bu durumun Amerikan demokrasisi için bir umut yarattığını savundu.