Kadıköy’de “Diktatör Erdoğan” dövizi taşıdığı için tutuklanan Esila Ayık, ağır sağlık sorunlarına rağmen hâlâ cezaevinde. Ayık’ın tutukluluğunun devamına karar verildi.
Kadıköy Dayanışma Sahnesi’nde 8 Nisan’da taşıdığı “Diktatör Erdoğan” dövizi gerekçesiyle tutuklanan 22 yaşındaki Esila Ayık ağır sağlık sorunlarına rağmen hâlâ cezaevinde.
Avukat Göksun Canberk Uluğ, Esila Ayık’ın bugün tutuk incelemesinin olduğunu duyurmuştu. Mahkeme, 135 sayfalık e-nabız, epikriz sağlık raporları rağmen tutukluluğunun devamına karar verdi.
Avukat Uluğ, sosyal medya hesabı X’ten şunları yazdı:
“Tutukluluk halinin devamına karar verildi… 135 sayfalık e-nabız, epikriz sağlık raporları, İstanbul Tabipler Odası’nın ‘cezaevinde kalmaya elverişli değildir’ görüşü, CGK ve Yargıtay kararları yine hiçbiri işe yaramadı. Kendisinin dosyası hala daha Adalet Bakanlığı’nda, ‘kovuşturma izni’ bile çıkmadı. Kovuşturma izni verilmemiş bir suç için bir aydır cezaevinde hasta bir şekilde tutuklu.”
Esila Ayık’ın sağlık durumu nasıl?
Esila Ayık (22), Belçika’nın Gent şehrinde fotoğrafçılık okuyan üniversite öğrencisi. Ayık, 8 Nisan’da Kadıköy’de düzenlenen Dayanışma Sahnesi’nde tuttuğu “Diktatör Erdoğan” pankartı nedeniyle gözaltına alındı ve daha sonra tutuklandı.
Esila Ayık kronik kalp ve böbrek hastası. Ayık’ın kalbinde aort damarıyla ilgili ciddi sorunlar var.
“Sivil araçla alındı, savcı ifade almadan tutuklama istedi”
Ayık’ın arkadaşları ve avukatlarının açıklamasına göre, gece saat 02:00 sularında evi polis tarafından basıldı. Ayık’a ailesi aracılığıyla ulaşan polis, gelmediği taktirde Belçika’daki eğitim hayatının zarar göreceğini ve hakkında yakalama kararı çıkarılacağını iletti. Panikleyen Ayık, kaldığı yerin konumunu paylaştı ve sivil kıyafetli polislerce sivil bir araçla alınıp Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
CMK avukatı eşliğinde ifadesi alınan Ayık, daha sonra doğrudan Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Savcı, dosyaya sadece göz gezdirerek ifade almadan Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdi. Yargıtay’ın daha önce “diktatör” ifadesine dair verdiği emsal kararlar göz ardı edildi, avukatların savunmaları dikkate alınmadı ve Ayık tutuklandı.
İfade özgürlüğü ihlal edildi, sağlık hakkı görmezden gelindi
Avukatlar ve Ayık’ın yakın çevresi, yaşanan sürecin sadece hukuki değil, aynı zamanda siyasi olduğunu düşünüyor. Arkadaşları, “Tutuklanmasının yalnızca elinde bir pankart tuttuğu için gerçekleşmesi, ifade özgürlüğünün ağır biçimde ihlalidir” diyerek tepkilerini dile getiriyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Cezaevi sürecinde yaşanan sağlık ihmalleri ise süreci daha da ağırlaştırdı. Ayık’ın kalp ve böbrek ilaçları ilk altı gün boyunca verilmedi. Fenalaşarak revirde tutuldu ancak hastaneye sevki yapılmadı. Olay basına yansıdıktan sonra avukatların ve kamuoyunun baskısıyla hem ilaçlarına erişimi sağlandı hem de hastaneye götürüldü. Yapılan muayenelerde kalp kapakçığındaki sorunun ciddileştiği, aort damarında da problemler başladığı tespit edildi.