Müge İplikçi yazdı: Bir yolculuğun başlangıcı

15 Mayıs 2025 tarihinde, Kartal Adliye Sarayı’na giden bir metronun içinde, bir yandan kitap okumaya çalışırken, bir diğer yandan beni neyin beklediğini bilmeden ilerliyordum. Üç gencimiz için karar zamanıydı! Gençler için oluşturulan o cendereye rağmen, onların hiçbir biçimde vazgeçmeden devam ediyor oluşları, neredeyse toplumu sırtlarında taşımaları anlamına geliyordu. Çok tuhaf ve paradoksal bir biçimde, aslında bir “akıl hocası ya da “yol gösterici” rolünü üstleniyor olmaları, toplum olarak üzerimizdeki ölü toprağının atılması konusunda bize yol gösteriyor ve aradığımız pusulanın onlardaki azim, direnç ve özveri olduğunu hatırlatıp duruyordu.

Berna ve Esila
Fotoğraf: Ayten Ünal. Müge İplikçi yazdı: Bir yolculuğun başlangıcı

Bir mektubun ağırlığı

Kimlik kontrolünden sonra içeri girdiğimde, aklımda iki gün önce Esila’ya yazdığım mektup vardı. Bu mektubu bir türlü postaya verememiştim; sonunda onu sabah çantama koymuş ve belki de “bugün” tahliye kararı çıkarsa ona bir şekilde ulaştırabileceğim düşüncesiyle zihnimi oyalamaya çalışıyordum. Bu esnada kendisinin arkadaşı ve benim de eskimeyen dostum olan Berna Kuleli ile orada karşılaşmam ise hem bir tesadüf sayılabilirdi hem de değil.

Berna ile kesişen yollar

Çünkü Berna, Esila içeri girdiğinden beri sürekli onu düşünüyordu. Konuşmuştuk bunu. Giderek daha da hassaslaşan kalbiyle gençlerin yaşadığı açmazları dert ediniyor, bu konularda sahiden kaygılanıyordu. Bariyerlerin önünde, Adliye’nin “eksi bir” zemininde beklemeye başladığımızda, daha önce Mikroscope dergimiz için Berna’dan Esila için bir yazı yazmasını istemiş olduğumu hatırladım; o da o sırada bir yazı kaleme almanın kendisi için mümkün olmadığını, moralinin çok bozuk olduğunu ifade etmişti. Dışarda zihnimizi çelen garip bir bahar müjdesi vardı ama bu bahara yaraşacak çocuklar dört duvar arasında sıkışıp kalmıştı. O halde baharın ne anlamı vardı Allah aşkına!

Sözleşilen umut

Berna, “eksi-bir” de, çayhanenin orada laflarken Esila için bir şeyler yazdığını itiraf edince içime su serpildi. Bu duruma çok sevindim ve, eksi bir meksi bir, orada birbirimize söz verdik. Tahliye gerçekleşirse, bu iki yazıyı da ona verecektik: “Seni hep birlikte bekledik, umduk, kavuştuk” demek için.

O esnada saatler saatlere eklendi. Kimi engeller kimilerini, kimi özgürlükler diğerlerine eşik-ler araladı. Bariyerler hafifledi, insan olmak temel payda oldu, olmadıysa da ona yaklaşıldı. Her şey olabilir endişesi, arada gezinen mırıltılara rağmen, bugünün farklı olacağı hissi ön plana çıktı. Biz, oradakiler, bu sözsüz duyguda mutabık kaldık. Ya da sırf buna inanmanın inanç olabileceğine sarıldık.

Sonra o ses yankılandı koridorda: “Tahliye”… Kısaca korka korka beklediğimiz haber geldiğinde, yani o an, orada birbirimizi tanıyalım ya da tanımayalım, birbirimize kavuştuk. Sadece Esila’nın değil, iki genç arkadaşımızın da tahliye olması, duruşmanın uzayacağı gerçeğine rağmen bizleri gözyaşlarına boğdu.

Esila Ayık
Müge İplikçi yazdı: Bir yolculuğun başlangıcı

Mektup teslimi

Sonrasında Berna, Esila ile buluşmak ve onun yeniden yeryüzüne kavuşmasına tanıklık etmek için Bakırköy Cezaevi’ne gittiğinde sabahın eksi birinde birbirimize verdiğimiz sözü tutmuş ve benim mektubumu gökyüzüne, bulutlara ve hayata inanmış olduğumuz üzre Esila’ya teslim etmişti. Bulutların içimizden geçtiğine inandığım o mektuptaki mucize gerçekleşmiş: “Bulutlara takılı o özgürlük onu ve arkadaşlarını bulmuş, “bugün” diye umduğum zaman “yarın”dan daha kısa çıkmıştı.

Bu yazıya eklenmiş bu fotoğraf, o mucizenin kadrajıdır. Berna’ya borçlu kaldım şimdi… Ama onun da bana bir borcu var. Bir yazı. Ancak sanırım yaşam hepsini telafi etti bu akşam. Üç gencimizi bahara bıraktık. Darısı diğerlerinin başına…

Ha bir de onu söylemeden olmaz: Kartal Adliyesi için söylenecek sözse belli. Avukatlar mucizevi insanlar.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.