Müge İplikçi yazdı: İçimize kaçan bulut

Sevgili Esila,

Bugün Anneler Günü: Hayatımda ilk kez bir evladın Anneler Günü’nü kutluyorum! Bu benim için derin bir anlam taşıyor. İçinde büyüttüğün o güzel evlada minnettarım…

Seni, içindeki yeryüzü ve gökyüzü direnci için tebrik ediyorum Esila. “Yapamadıklarım” adlı şiirini okuduğumda içimde birçok anı ve duygu canlandı. Evet kaleminin gücü, hissettiklerini bu denli yalın ve etkileyici bir biçimde ifade edebilme yeteneğin beni derinden etkiledi. Ancak bu, yalnızca kişisel bir deneyim değildi; senin yazdıkların birçok insanın hissettiği evrensel direnci de yansıtıyordu. Eski bir hoca, kaleme aşık bir insan olarak bu genç insanın yazıya olan karasevdası hiç bitmesin dedim. Yazı varsa kurtulur. Sadece dört duvarlı somut hücrelerden değil, ruhunun bütün kapanlarından da çıkarır seni. Çıkaracaktır.

Müge İplikçi yazdı: İçimize kaçan bulut
Müge İplikçi yazdı: İçimize kaçan bulut

Sonra yalnız olmadığını düşündüm. Yazı varsa yalnız değilsindir çünkü. Bu his, sadece benim değil, yazının insan ruhunun en derin köşelerine dokunduğuna inanan birçoğumuz için böyle.

Evlat! Gerçekten yapamadıkların üzerine düşündüğümde ise belirsizlik ve kaygılar içinde kaybolmuş hissedebileceğini anlıyorum-anlamanın yetmeyeceğini, hep eksik kalacağını bilsem de. Bu ülkenin genç insanla kurguladığı hayat denklemi, kimi zaman zorlu bir labirent gibi karşımıza çıksa da, üstelik bu labirentte kaybolmak her daim çok kolay olsa da, var ya, senin yazdıkların, bu belirsizliklerin ve kaygılarının er geç geçici (en azından yapıcı bir zorluk) olduğunu, her karanlık anın ardından bir aydınlık geleceğini hatırlatıyor. İşte o zaman varsın labirentler devam etsin diyesi geliyor insanın; bu makus kader bir gün aşılır nasılsa demek… Aşılamasa da umudu bile yeter demek.

En büyük derdimizin sadece muktedirler değil, muktedirden de muktedir olanlar olduğunu benim kuşağım, benden önceki kuşak ve daha öncesi… öğrendi, deneyimledi, buna hüsranla yenildi, ama inatla devam etti, ediyor… Sizlerse umudu taşımalısınız diye bir his var içimde… Umut her zaman yanımızda; onu bulmak ve beslemek ise hepimizin elinde diye bir his. Yazarsak kurtuluruz, yan yana durursak aşarız, sesimizi sesimize katarsak devam edebiliriz…

Esila Ayık
Müge İplikçi yazdı: İçimize kaçan bulut

Bir yazar olarak, kelimelerinin gücünü hissetmek, insan ruhunun en derin köşelerine dokunma yeteneğine sahip olduğunu bilmek, yalnız olmadığını hissettirir. Yazı, insanları birbirine bağlayan, yalnızlık duygusunu hafifleten bir köprü gibidir çünkü. Bu bağlamda, yazmaya devam etmenin ne denli önemli olduğunu ısrarla vurgulamak isterim. Hikayen, birçok insana ilham verebilir. Lütfen yazmaya devam et, kelimelerini asla bırakma. Cümlelerinin gücünü kalbine yerleştir ve paragraflarınla ruhuna kanatlar tak. Unutma ki, senin sesin bu dünyada duyulmayı bekliyor. Her kelimen bir ışık, her cümlen bir yol haritası…

Son olarak, ki bence en önemlisi, kendine nazik olmayı asla ihmal etme. Lütfen unutma: Sen yeryüzüne lazımsın ve yeryüzü de sana!

Bugün yarın bunu sana postalayacağım. Belki o zamana kadar bulutlara takılı bir özgürlük bulur seni… Bakarsın bugün yarından da kısadır.

Sevgiyle kal.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.