Esila Ayık tahliye oldu

“Diktatör Erdoğan” yazılı pankartı tuttuğu gerekçesiyle “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanan Esila Ayık, Arda Öğüşlü ve Mehmet Efe Erdoğan hakim karşısına çıktı. Üç öğrenci tahliye oldu. 

Esila Ayık tahliye oldu
Esila Ayık tahliye oldu

8 Nisan’da Kadıköy Dayanışma Sahnesi’nde düzenlenen etkinlikte “Diktatör Erdoğan” ve “Boyun Eğme” dövizi taşıdığı gerekçesiyle tutuklanan Esila Ayık, Arda Öğüşlü ve Mehmet Efe Erdoğan, Kartal Anadolu Adliyesi’nde hakim karşısına çıktı. 

“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 4 yıl 8 ay cezası istenen üç öğrenci, ilk duruşmada tahliye oldu. Duruşma 19 Aralık’a ertelendi.

Duruşmayı çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri, öğrenciler, avukatlar ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın ve CHP İstanbul Kadın İl Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun takip etti. Esila Ayık’ın babası Kemal Ayık ve Arda Öğüşlü’nün babası duruşmaya katıldı.

Duruşma salonunun küçüklüğü nedeniyle savunma yapacak avukatlar ve tutukluların aileleri hariç kimse salona alınmadı. 

“Suç olabileceğini bilmiyordum”

Hakim, “Yedi günlük süre olması lazımdı ama tutuklu olduğu için iki gün sonrasına karar verdik duruşma için” dedi. 

Kronik kalp ve böbrek hastası olan Esila Ayık, duruşmada yaptığı savunmada olay gününü anlattı:

“Olay günü katıldığımız gösteri değil dayanışma konseridir. Belçika’da bir üniversitede fotoğrafçılık okuyorum, oraya da fotoğraf çekmeye gittim. Benim de bir fotoğrafımın olmasını istedim. Oradan bulduğum bir dövizi elime aldım, başkası fotoğrafımı çekti. Fotoğraf çektirdim ve geri verdim. Dövizi elime veren kişiyi tanımıyorum, maskeli bir şahıstı. Döviz elimde beş dakika bile durmadı. Suç olabileceğini bilmiyordum, suç olduğunu bilseydim zaten böyle bir şey yapmazdım. Ben üniversitede öğrenciyim, sınavlarıma giremedim. Böbrek ve kalp rahatsızlığım var, cezaevi koşulları hastalığım için uygun değildir.”

Esila Ayık tahliye oldu
Esila Ayık tahliye oldu

“Esila’nın sağlık durumu kritik”

Esila Ayık’ın avukatı Göksun Canberk Uluğ müvekkilinin sağlık durumunun kritik olduğunu söyledi, “Kalbinden fenalaşıp acile kaldırıldı. 50 kişilik koğuşta kalıyor. Aynı tuvaleti banyoyu kullanıyorlar. Böbrek rahatsızlığı var. İdrar yolu enfeksiyonu kapma ve böbrek rahatsızlığının ilerleme durumu söz konusu” diye konuştu. 

Bilgi Üniversitesi öğrencisi 19 yaşındaki Arda Öğüşlü, Kadıköy’e konseri dinlemek için gittiğini, okuldan gelen bir tanıdığının pankartı hazırladığını söyledi, Bize vermişti tutarsınız diye. Pankartı biz hazırlamamıştık. Pankartın üstüne baktım, yazılı ifadelerin bir suç oluşturma ihtimali olduğunu düşünmedim. İnsanlar pankart olanların fotoğrafını çekiyordu ben de pankartı elime aldım” dedi. 

Öğüşlü, yüzde 50 burslu okuduğunu söyledi, “Ekim ayının sonlarına doğru annem ve babam boşandı. Bu da beni olumsuz etkiledi. Psikolojik tedavi gördüm, ilaç kullandım. Aksilikler vardı, ona rağmen üniversitede başarılı bir not ortalamasına sahibim” diye konuştu. 

“En büyük hayalim kendimi geliştirerek ülkemi temsil etmek”

Yüzünün kapalı olmasına yönelik soruya Öğüşlü şöyle cevap verdi:

“Yüzüm bazı fotoğraflarda kapalı bazılarında  açık. Olay günü güneş gözümü rahatsız ettiği için gözlük taktım. Bafı da rüzgardan etkilenmemek için taktım. Rüzgar esmediği zaman da yüzümden çıkardım. Sınavlarıma giremedim. Psikolojik tedavimi cezaevinde düzgün bir şekilde alamadım. Tedavim açısından ilaçlarımı tam zamanında alamıyorum. Ben çok sevdiğim bir bölüm oluyorum hatta en büyük hayalim kendimi geliştirerek ülkemi temsil etmek. Sınavlarımdan mahrum kaldım. Sınavlarıma girmek istiyorum, sene tekrarı yapmak istemiyorum.”

“Ortalamamın düşmesi halinde bursum kesilecek”

Bilgi Üniversitesi’nde okuyan Mehmet Efe Erdoğan da konser amacıyla Kadıköy’e gittiğini söyledi, “Oradaki konser anının heyecanıyla o kargaşada elime bir pankart geçti, pankarta bakmadan elime alıp iki-üç dakika, belki de daha az tuttum. Bunun suç teşkil ettiğini bilmiyordum” dedi. 

Suç işleme kastının olmadığını vurgulayan Erdoğan, “İnternetten okuduğum bir haberde cumhurbaşkanına diktatör deyip beraat eden bir ünlü görmüştüm. Bunu söylemenin suç oluşturduğunu bilmiyordum. Bir suç işleme kastım bile olsaydı bir suç olmazdı. Zira ben ifade özgürlüğümü kullanmış olurdum” diye konuştu. 

Tam burslu okuduğunu, özel üniversitelerin de bu burs için ortalama şartının olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Üniversite ortalamam yüksektir. Ortalamamın düşmesi halinde bursum kesilecek, yurdumdan çıkarılma durumum söz konusu olacaktır. Ailemin üniversite eğitimimi karşılama durumu yoktur. Cezaevi şartları bana uygun değildir. Alerjik astım hastasıyım. Tedavim yapılmamıştır. Kararı sizin vicdanınıza bırakıyorum.”

Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı: “Müvekkilimin şerefi zedelenmiştir”

Recep Tayyip Erdoğan avukatı Sümeyye Nur Yaman öğrencilerden şikayetçi olduklarını söyledi, ”Sanıkların suça konu eylemi müvekkilimin şeref, onur ve saygınlığını zedelemiştir sanıklardan şikayetçiyiz” dedi. 

Savcı tutukluluk halinin devamını istedi

Üç öğrencinin ifadesinin alınmasının ardından savcı, mütalaasında Ayık, Öğüşlü ve Erdoğan’ın tutukluluk halinin devamını istedi.

Esila Ayık savcının mütalaasına karşılık, “Bunun bir suç olduğunu bilseydim böyle bir fotoğraf çekmezdim. Öğrenciliğim devam ediyor, sağlık sorunlarım var. Cezaevinde kendimi iyi hissetmiyorum. Beraat olmasa bile tahliye istiyorum” savunmasını yaptı.

Mehmet Efe Erdoğan, “Tutukluluk halim devam edilirse bursum gidecek. Ailemin üniversite masraflarını karşılayacak durumum yok” dedi. 

Arda Öğüşlü ise kaçma şüphesinin olmadığını söyledi, “Deliller ortada. Delilleri karartma gibi durumum da yok. Tahliyemi talep ederim. Suç teşkil edeceğini bilmiyordum” diye konuştu. 

İddianameden

İddianamede, öğrencilerin “Diktatör Erdoğan” ve “Boyun Eğme” yazılı dövizlerle fotoğraf çektirdikleri belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siluetinin de pankartlarda yer aldığı vurgulandı

Esila Ayık savunmasında programa fotoğraf çekmek için gittiğini söyledi, “Alanda pankartı tanımadığım birinden aldım ve elimde tuttum. Kimse beni zorlamadı. Fotoğrafımın o ortamda olmasını istedim. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

Arda Öğüşlü ise konser için etkinliğe katıldığını belirtti, “Yağız olarak hatırladığım kişi pankartı elime verdi. Ben de havaya kaldırarak tuttum. Suç olduğunu bilmiyordum. Arkadaşlarımın ısrarıyla gittim. Maske şeklindeki bezi hava soğuk olduğu için taktım” diye konuştu.

Savcılık ifade özgürlüğü kapsamında görmedi

Mehmet Efe Erdoğan da “Gençlik Dayanışma Sahnesinde Buluşuyoruz” programına konser için gittiğini anlattı, “Görüntü tutanaklarındaki kahverengi sırt çantalı kişi benim. Tanımadığım biri pankartı elime verdi. Okumadım. Arda arkadaşım da oradaydı. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

Savcılık, eylemin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurguladı. İddianamede, öğrencilerin cumhurbaşkanına hakaret kastı bulunduğu belirtildi.

Üç öğrenci hakkında ayrı ayrı “cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan dava açıldı. Her öğrenci için 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istendi. 

13 Mayıs’ta iddianameyi kabul eden hakimlik, duruşmayı 15 Mayıs’a verdi. 

Anne-Baba Dayanışma Ağı açıklama yaptı

Kararın ardından Anne-Baba Dayanışma Ağı açıklama yaptı. Açıklamada, “Bugün anayasal ve demokratik haklarını kullanmalarına rağmen bir ayı aşkın süredir tutuklu olan Esila ve iki tutuklu çocuğumuz için yine adliye önündeydik. Anne babalar olarak ilk günden itibaren çocuklarımızı ve birbirimizi yalnız bırakmama sözü vermiştik. Çocuklarımızı da birbirimizi de asla yalnız bırakmayacağız. Bugün nihayet çocuklarımızın tutuklulukları sona erdi. Haftalar sonra çocuklarımız özgürlüğüne kavuştu” denildi.

Açıklamada hâlâ onlarca gencin tutuklu olduğu söylendi:

“Boğaziçi’nde etkinliğe çağrılarak çocuk haklarına, Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere rağmen ‘6 yaşında çocukla evlenilebilir’ diyerek suç işleyen yargılanması gereken kişi yerine suç işleyen kişiyi protesto ederek demokratik haklarını kullanan çocuklarımız darp edilerek gözaltına alındı altı çocuğumuz hakkında tutuklama kararları açıklandı.”

Açıklamanın sonunda şöyle denildi:

“Tüm çocuklarımız serbest bırakılıncaya kadar tutuksuz yargılanan, ev hapsi, adli kontrol şartı verilen tüm çocuklarımız için adalet mücadelemize devam edeceğiz. Her duruşmada çocuklarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. 30 Mayıs’ta tutuklanan çocuklarımız için Silivri’de olacağız. Herkesi her duruşmada çocuklarımızın biz anne babaların yanında olmaya, 30 Mayıs’ta çocuklarımızın özgürlüğü için çocuklarımızın sesine ses olmaya çağırıyoruz. İlk tutuklamaların başladığı günden itibaren çocuklarımızın talebi, çocuklarımızın çağrısı yürekleri çocuklarımızla birlikte atan herkese çağrımızdır;

Sesimiz olmayı bırakmayın. Sesimiz olmayı bırakmayın. Sesimiz olmayı bırakmayın.”

Tahliye olan Esila Ayık’ın ilk açıklaması:

“Herkese çok büyük bir şükran ve minnet duyuyorum çünkü ben girdiğimden beri hatta diğer tutuklu arkadaşlar için de çok büyük bir destek başladı. Biz gençlerin geleceğe küstürülmemesi gerekiyor. Ben şu an özgürüm, çok mutluyum bunun için adalete olan ümidimi hiçbir zaman kaybetmemiştim. Sürekli her ne kadar tutuklu olursam olayım hayal kurmaya deva etmiştim. Biz gençlerin hayal kurmaya, özgür kalmaya devam etmesi ve susturulmaması gerekiyor. Şu an için tek temenim de diğer öğrenci arkadaşların bir an önce tahliye olması.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.