Kandil’den Öcalan’a uyarı: “Şimdiye kadar ‘merhaba’ demekten çekinenler fesih çağrınızdan sonra bizimle görüşmek istiyor”

İmralı’daki görüşmenin ardından hazırlanan 28 sayfalık raporda PKK lideri Abdullah Öcalan, ABD, İsrail ve İran’ın PKK’yı yanlarında tutma çabalarını ele aldı. Öcalan, “40 yıldır bizi ne yaşatıyor ne de öldürüyor” dediği İran için denge stratejisi uyarısı yaptı. PKK’nın 20’den fazla keşif uçağı düşürdüğü iddiası üzerine “Belli ki PKK’yı hazırlıyorlar” dedi. Öcalan, bu savaşın iki trilyon dolara mal olduğunu belirterek “Şimdi on trilyona ulaşır” dedi.

İmralı'da 28 sayfalık görüşme: "PKK’yi yanlarında tutmak istiyorlar”
İmralı’da 28 sayfalık görüşme: “PKK’yi yanlarında tutmak istiyorlar”

Cuma günü (11 Temmuz) yayınlanan Öcalan: “Atatürk’ten sonra tek devlet adamı var, o da Bahçeli’dir” başlıklı haberimiz, sosyal medyada dolaşıma giren bir metinle doğrulandı.

“Rojava’da neden federasyon istemiyorsunuz?” diyorlar

“Başkan ile görüşmemizin raporudur” başlığını taşıyan, 30 Mayıs tarihli 28 sayfalık görüşme notlarının Bahçeli ile ilgili kısımlarını daha önce yayınladığımızda çok ilgi görmüştü. Bu görüşmede dikkat çeken çok husus var. Bunların önde gelenlerinden biri de hiç kuşkusuz dışarıdan sürece dahil olmak veya onu engellemek isteyenler hakkında söylenenler.

Örneğin heyetten bir kişi, “Dışarıdan bozmak isteyenler varmış. Kandil’in belirttiğine göre çağrı sonrası etkili güçler araya giriyor. Kendileriyle görüşmek istiyorlar. ‘Silah bırakmayın’ diyorlar. ‘Rojava’da neden federasyon istemiyorsunuz?’ diyorlar. BM ve başka güçler süreci desteklediklerini söylüyorlar. Ama alttan alta ilişkiye geçip ‘silah bırakmayın’ diyorlarmış. Şimdiye kadar merhaba demekten çekinenler Kandil’le görüşmek istiyorlar. Üst düzeyde stratejik ilişki geliştirmek istiyorlar. Hareketi destekleme eğilimi taşıyorlar” diyor.

İmralı'da 28 sayfalık görüşme: "PKK’yi yanlarında tutmak istiyorlar”
İmralı’da 28 sayfalık görüşme: “PKK’yi yanlarında tutmak istiyorlar”

“Bunlar PKK’yi yanlarında tutmak istiyorlar”

Bu sözler üzerine Öcalan, “Yani şimdi diyorlar. İlginç. Bugüne kadar demediler. Şimdi diyorlar. Amerika, İsrail ve İran kanatları değil mi?” deyip görüşmedeki devlet yetkililerine dönerek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bakın, görün bunu. Anlayın ve sonuç çıkarın diyorum size.”

Ardından Öcalan, heyete “Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ne anlıyorsunuz? Neden şimdi?” diye sorunca şu cevabı alıyor: “PKK savaşçı bir güç. Dengeleri değiştirebilecek bir güç. Bunlar PKK’yi yanlarında tutmak istiyorlar. PKK feshi ile beraber var olan durum ellerinden çıkacak diye.”

“Neden üçüncü göz yok diye soranlar var”

Öcalan, “Bakın bu kozun ellerinden alınması onları korkuttu. Peki ne yapalım? Lütfen gizli toplantı yapıyormuşuz gibi rahat konuşun. Açık bir şekilde görüşlerinizi söyleyin.” deyince şu cevabı alıyor: “Üçüncü bir göz olmak isteyenler var. Dahil olmak isteyenler var.”

Diyalog şöyle devam ediyor:

Öcalan: Peki samimi görüyor musunuz?

Heyet: Çıkarlarına göre hareket ediyorlar. Ne kadar güvenilirdirler bilemiyoruz. Umut vaat ediyorlar mı bilemiyoruz. “Üst düzeyde strateji geliştirelim” diyorlar. “Rojava için federasyon isteyin” diyenler var. “52 yıllık savaştan neden vazgeçiliyor? Neden üçüncü göz yok?” diye soranlar var.

Öcalan: İyi niyet görüyor musunuz?

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Heyet: Çıkarlarını esas alan yaklaşımları var.

İmralı'da 28 sayfalık görüşme: "PKK’yi yanlarında tutmak istiyorlar”
İmralı’da 28 sayfalık görüşme: “PKK’yi yanlarında tutmak istiyorlar”

“İran 40 yıldır bizi ne yaşatıyor ne de öldürüyor”

Bunun üzerine Öcalan, “Söylediklerinize toplu cevap veriyorum” diyerek şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Bakın, İran 40 yıldır bizi ne yaşatıyor ne de öldürüyor. İran tetikte tutuyor. İsrail de yaklaşık 40 yıldır ne çözüyor ne de tasfiye ediyor. SDG de öyle. İsrail, Araplar, İran ve Avrupalılar, İngilizler bunun üzerine denge kurmuşlar. PKK savaşsın, Türkiye de sorunu çözmesin denklemi devam ediyor. Rusya’da hâlâ PKK bürosu duruyor mu? Ruslar bizi asla terörist olarak ilan etmediler. Dengeler var. Türkiye tarihi bir hamle yapıyor. Strateji o dengeleri yıkıyor. En az cumhuriyetin kuruluşu kadar önemlidir. Cumhuriyetin demokratikleşmesi tarihi bir adım. İran feryat figan ediyormuş. Bundan sonra stratejik ilişki de geliştirebilirler. Daha fazla silah verecekler. Türkiye de savaş gücünü büyütmüş. Bu daha büyük bir savaş demektir. Gazze’yi görüyorsunuz. Bundan sonra Ortadoğu’da savaş böyle gelişir. Ortadoğu’da yeni savaş tarzı, Gazzeleşme olayı yoğunlaşıyor. Türkiye bunu kaldırabilir mi? Çok zor. Biz kaldırır mıyız? Çok zor. Daha kötü şeyler de yapabilirler.”

“Belli ki PKK’yi hazırlıyorlar”

Görüşmenin en çarpıcı bölümlerinden biri, PKK’nın 20’den fazla keşif uçağı düşürdüğü ama bunların basına yansımadığı iddiasının dile getirilmesinden sonra konuşulanlar:

Öcalan: Öyle mi? Kendileri mi geliştiriyorlar?

Heyet: Kendi imkânlarıyla geliştirdiklerini belirtiyorlar. Çok zeki gençleri var. “Yapay zekâyı kullanmakta bölgede dördüncü sıradayız” diyor ilgililer. Sanırız biraz destek alıyorlardır.

Öcalan: (Gülerek, yetkiliye bakarak) Evet, belli ki PKK’yi hazırlıyorlar. Türkiye’yi de hazırlamışlar. İşte bunu diyorum. Sen kazanırsan, Pirus Zaferi; o kazanırsa Pirus Zaferi. Geriye kalan Gazze durumudur. Zafer diyorlar, ne zaferi, çocuk-kadın ölmüş. Gazze’de 7 Ekim komplosu olmasaydı, her şey farklı olurdu. İsrail kazandı diyor, ama dünyada sıfırlandı. Bu savaş biçimi, yanlış bir savaş biçimidir. 1995’te söyledim, ‘bu savaşı ben başlattım ama bu Kürt-Türk savaşı yanlıştır.’ En güçlü olduğum zamanda bile Özal vardı. ‘Bu savaşı durdurmalıyım’ dedim. Özal da ‘Sorunu ortaya koydun, yeterlidir’ diyordu. O zamandan şimdiye kadar bu savaş iki trilyon dolara mal oldu. Şimdi on trilyona ulaşır. Gerekçelerim uzun. Komisyon gelirse anlatacağım.”