Demirtaş’ın durumu: AİHM’in verdiği süre doluyor, Türkiye ne yapacak?

Selahattin Demirtaş

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), yaklaşık 9 yıldır cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği son ihlal kararına Türkiye’nin itiraz süresi 8 Ekim’de doluyor. Hükümetin karara uyup uymayacağı, Demirtaş’ın tahliye edilip edilmeyeceği ve olası siyasi sonuçlar tartışılıyor. Türkiye ne yapacak, ne yapabilir? İşte bazı senaryolar.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016’da tutuklandığından bu yana dokuz yıldır cezaevinde. Diyarbakır Başsavcılığı’nın talebiyle “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “halkı suç işlemeye alenen tahrik” suçlamalarıyla tutuklanan Demirtaş, daha sonra çeşitli davalarda da yargılandı.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 2019’da “terör örgütü propagandası” suçundan 4 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Son olarak Kobani davası kapsamında 16 Mayıs 2024’te 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Kobani davasının gerekçeli kararı 13 ay sonra, 25 Haziran 2025’te yazıldı. Dosya 24 Eylül’de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Aynı tarihlerde Demirtaş’ın avukatları, AİHM kararlarını da dayanak göstererek tahliye başvurusunu istinafa sundu.

Selahattin Demirtaş
Demirtaş’ın durumu ne olacak?

Demirtaş’ın durumu: AİHM kararları ne diyor?

AİHM bugüne kadar Demirtaş hakkında üç kez “hak ihlali” kararı verdi:

20 Kasım 2018, 22 Aralık 2020 ve 8 Temmuz 2025 tarihli kararlar, Türkiye’nin tutukluluk sürecinde hem özgürlük ve güvenlik hakkını hem de siyasi hakları ihlal ettiğini tespit etti.

8 Temmuz tarihli kararda mahkeme, Demirtaş hakkında 2019’da verilen ikinci tutuklama kararının “hukuki gerekçelere dayanmadığını” ve “esas olarak siyasi bir amaç güttüğünü” belirtti.

AİHM ayrıca, tutuklamaya alternatif tedbirlerin değerlendirilmemesini ve uzun tutukluluk süresinin “demokratik kamuoyu tartışmasını engelleyen siyasi bir müdahale” olduğunu vurguladı.

8 Ekim son tarih: Türkiye ne yapacak?

AİHM’in 8 Temmuz 2025 tarihli kararına Türkiye’nin itiraz süresi 8 Ekim’de doluyor.

Bu tarihe kadar itiraz edilmemesi halinde karar kesinleşecek ve Türkiye, Demirtaş’a 3 bin 245 euro maddi, 32 bin 500 euro manevi tazminat ile 20 bin euro mahkeme masrafı ödemekle yükümlü olacak.

AİHM kararlarının uygulanmasını Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi denetliyor. Üye devletler kararları uygulamazsa, Avrupa Konseyi Statüsü’nün 8’inci maddesi kapsamında temsil haklarının askıya alınması mümkün ancak bu madde bugüne dek hiçbir ülkeye uygulanmadı.

Türkiye’nin benzer biçimde Gezi davasında tutuklanan iş insanı Osman Kavala hakkındaki karara da uymadığı hatırlatılıyor. Avrupa Konseyi, 2019’da Türkiye hakkında “ihlal prosedürü” başlatmıştı; süreç hâlâ devam ediyor.

Bu nedenle Demirtaş dosyasında da benzer bir senaryo olabileceği değerlendiriliyor.

Hükümet cephesinde farklı sesler: Kim, ne diyor?

AİHM kararının bağlayıcılığı Anayasa’nın 90. maddesiyle güvence altına alınmış durumda. Bu madde, “usulüne uygun onaylanmış uluslararası anlaşmaların iç hukukun üstünde olduğunu” belirtir.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, CNN Türk’e yaptığı açıklamada bu maddeye atıf yaparak, “Anayasamızın 90. maddesi usulüne uygun alınmış uluslararası anlaşmalara uymak zorunluluğu getirir. Elbette bazı şeyler yapmak gerekir diye düşünüyorum” dedi.

AKP’li Şamil Tayyar ise farklı bir tablo çizdi. Demirtaş’ın Kobani davasından 42 yıl hapis cezasını aldığını hatırlatan Tayyar, “Adalet Bakanlığı ise AİHM’in tutuklamaya dair hak ihlali kararına karşı itiraz hakkını kullanmış. Dolayısıyla şu aşamada tahliye ihtimali yok” diye yazdı.

Şu ana kadar Adalet Bakanlığı’ndan konuya dair resmi bir açıklama yapılmadı. Serbestiyet’ten Hilal Köylü’nün kulis haberine göre Adalet Bakanlığı yetkililerinin karara itiraz etmek için Strazburg’da.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

DEM Parti: “Saatler içinde serbest bırakılmalı”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis’te grup toplantısı yaptığı konuşmada AİHM kararlarının gereğinin derhal yerine getirilmesi çağrısı yaptı:

“AİHM Büyük Daire üçüncü kez kararını açıklıyor ve Türkiye’ye verilen süre yarın doluyor. Bizler bugün ya da yarın AİHM kararlarının yerine getirilmesini ve toplumun vicdanının rahatlatılmasını bekliyoruz. Arkadaşlarımızın saatler içerisinde bırakılmasını can-ı yürekten talep ediyoruz.”

Hatimoğulları ayrıca, Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dahil Kobani davasında tutuklu bulunan tüm isimlerin “ilk karardan itibaren bırakılmış olması gerektiğini” hatırlattı.

Selahattin Demirtaş
Demirtaş’ın durumu ne olacak?

Tahliye başvurusu istinafta

Demirtaş’ın avukatları, 3 Ekim’de istinaf mahkemesine ilk tahliye başvurusunu yaptı.

Demirtaş için 24 Eylül’de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılan istinaf başvurusu, esas numarası verilerek kayda geçirildi. Bu başvuruda, AİHM’in daha önce verdiği ihlal ve tahliye kararlarına da atıfta bulunularak, Demirtaş’ın tahliye edilmesi talep edildi.

Avukat Mahsuni Karaman, “İstinaf Dairesi’nin dosyayı hemen incelemeye alarak Sayın Demirtaş ve arkadaşlarını, ilk elden, hukukun gereği olarak tahliye etmesi gerekir” dedi.

Karar kesinleşmeden önce hükümetin AİHM’e itiraz edip etmeyeceği, sürecin yönünü belirleyecek.

Osman Kavala örneği: Aynı senaryo tekrar mı edecek?

Demirtaş dosyası, birçok açıdan Osman Kavala kararını hatırlatıyor.

AİHM, 2019’da Kavala’nın tutukluluğu için de “hak ihlali” ve “derhal serbest bırakılmalı” yönünde karar vermişti. Türkiye bu karara uymadı ve Avrupa Konseyi, tarihinde ilk kez bir üye devlete karşı ihlal prosedürü başlattı.

Türkiye hâlâ kararı uygulamadı.

Tek örnek Azerbaycan

Avrupa Konseyi’nin siyasi karar merci olarak bilinen Bakanlar Komitesi, 30 Kasım ve 2 Aralık 2021 tarihleri arasında Fransa’nın Strazburg kentinde bir araya gelmiş ve Türkiye için ihlal sürecinin başlatılması kararını almıştı. Böylece Türkiye, Azerbaycan’dan sonra hakkında ihlal prosedürü başlatılması kararı alınan ikinci ülke olmuştu.

Azerbaycan’da bir muhalefet partisinin kurucusu olarak bilinen ve kendi internet sitesi üzerinden iktidara muhalif yazılar paylaşan Ilgar Mammadov, kamu düzenini bozma ve güvenlik güçlerine karşı direnme suçlarından ötürü tutuklanmıştı. Bunun üzerine AİHM, 2014 yılında, Azerbaycan’ın Mammadov’u serbest bırakması yönünde bir karar vermiş fakat Bakü bu kararı hayata geçirmemişti.

Bakü’nün Mammadov’u serbest bırakmamasının ardından Bakanlar Komitesi, AİHM’e başvuruda bulunmuş ve AİHM de Azerbaycan’ın AİHS’i ihlal ettiğine yönelik kararını açıklamıştı. Bakü ile Strazburg arasındaki süreç altı yıl sürmüş ve Azerbaycan, Mammadov’u 2018 yılında şartlı tahliye etmişti. 2019 yılında Azerbaycan Yüksek Mahkemesi’nin Mammadov’u tamamen serbest bırakacak bir adım atmasının ardından Bakanlar Komitesi, Azerbaycan dosyasını 2020 yılında rafa kaldırmıştı.

Gözler 8 Ekim’de: Demirtaş’ın durumu ne olacak?

AİHM kararına itiraz edilmezse, Demirtaş’ın tahliye edilmesi önünde hiçbir yasal engel kalmayacak.

Gözler şimdi 8 Ekim’e çevrildi: Ankara, AİHM kararını uygulayacak mı, yoksa bir kez daha yok mu sayacak?