Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ankara Katliamı üzerine

10 Ekim 2015 tarihindeki Ankara katliamından birkaç saat sonra yaptığım Periscope yayınının deşifresi:

Bugün kötü bir gün. Ankara’da bir katliam yaşandı, yeni bir katliam. Türkiye artık katliamlarla yaşayan bir ülke haline geldi maalesef. Diyarbakır’da HDP mitinginde katliam yaşanmıştı, Suruç’ta seçimden sonra bir başka katliam yaşandı. Bugün de seçime çok az bir süre kala yeni bir katliamla karşı karşıya kaldık. Demokratik kitle örgütlerinin, emek örgütleri, meslek kuruluşları, siyasi partilerin ortak düzenlediği barış mitinginde iki ayrı bombanın patladığını biliyoruz. Bu bombalar Ankara Tren Garı’nın yakınında, kavşağında, en büyük kalabalığın toplanma yerlerinden birinde yaşandı. Canlı bomba olduğu iddia ediliyor. Onlarca kişinin hayatını kaybettiği bilgisi var maalesef, sayı henüz net değil. Çok sayıda, yüzlerce yaralı olduğu söyleniyor, kan ihtiyacı olduğu biliniyor. Bu olayın bir yönü. Bir diğer yönü de yaralılara müdahale eden, onlar için bir şeyler yapmaya çalışan insanları, doktorlar da var içlerinde, polislerin gazla dağıtmak istediklerini biliyoruz; yani ambulanslardan önce yine Çevik Kuvvet ve polis geldi olaya müdahale etmek için. Bütün tanıklıkların hepsinde bu anlatılıyor.

Neden oldu bu olay? Daha öncekiler neden olduysa bu da ondan oldu. Türkiye’de birileri barış istemiyor, Türkiye’de birileri çatışma istiyor ve bunların başına bir şey gelmiyor. Bundan önceki katliamların hepsinde sadece katliamın sorumlusu olduğu iddia edilen gençler gözaltına alındı ya da Suruç’ta olduğu gibi canlı bombanın kimliği tespit edildi. Ama bunların nasıl gerçekleşebildiği konusunda ciddi anlamda hiçbir şey yapılmadı. Bu sefer de böyle olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyoruz.

Ankara gibi bir yerde bu kadar büyük bir katliam Cumhuriyet tarihinde belki ilk defa yaşanıyor ve buna rağmen kimse umutlu değil. Bir kere günler öncesinden tarihi belli olan bir mitingde böyle bir katliamın engellenmemiş olması başlı başına çok ciddi bir sorundur. Bunda devletin, özellikle istihbarat birimlerinin en azından çok ciddi ihmali olduğu kesin.

Peki bu saldırı neden yapıldı? Çok şey söylenebilir ama iki şeyi özellikle vurgulamak lazım. Bir: Bugün ya da yarın Kandil’den, PKK ve KCK’dan tek taraflı da olsa bir ateşkes ya da ateşkese benzer bir açıklamanın gelmesi bekleniyordu. Yani seçime çatışmasızlıkla girme yolunda önemli bir adımın atılması bekleniyordu. Tam bunun üzerine patladı bu bomba. Bunu hiçbir zaman bir kenara bırakamayız, bu çok ciddi bir zaman uyuşması. Yani Kandil’den açıklamanın beklenmesinin hemen öncesinde, barış için birazcık umutlanabilme, çatışmasızlık için birazcık umutlanabilme beklentisi içindeyken bir katliamla karşı karşıya kaldık.

Bu katliamın bir diğer yönü kesinlikle ve kesinlikle seçimle alakası. Türkiye’de daha önceki katliamda olduğu gibi; Diyarbakır’da özellikle HDP’ye yönelik saldırılarda olduğu gibi; ki buradaki saldırıda da HDP kortejinin, HDP’lilerin çok ciddi olarak hedef alındığını da biliyoruz. Ama bu bir şeyi değiştirmez, HDP’liler ya da başkalarının olması. Burada barış isteyen büyük ölçüde sol hareketten insanlar, meslek örgütlerinden insanlar… Hem azimleri, dirençleri kırılmak hem de bir şekilde kışkırtılmak isteniyor bu insanlar. Yani tepki göstermeleri, buna cevap vermeye çalışmaları ve buradan da Türkiye’nin daha kaotik bir ortamda seçime girmesi, belki de seçime gitmemesi hedefleniyor. Bu ikisini çok ciddi bir şekilde birlikte düşünmek lazım.

Türkiye’de, Türkiye’nin içinden birileri, dışardan muhakkak işbirlikçileri vardır, IŞİD, El Kaide gibi birtakım yerlerden insanların dahili de olmuş olabilir; ama artık çok net bir şekilde söyleyebiliriz ki, Türkiye’de birileri seçimlerin normal şekilde yapılmasını istemiyor ya da normal şekilde yapılacak bir seçimden çıkacak sonuçlardan rahatsız oldukları için belki de seçimlerin yapılmasını dahi istemiyorlar.

Bunu çok fazla deşecek durumda değiliz. Ancak şunu net bir şekilde söyleyebiliriz: 7 Haziran öncesi HDP’ye saldırılar neden yapıldıysa bugünkü saldırılar da aynı gerekçelerle yapılıyor. 7 Haziran öncesi saldırılarda oyun nasıl bozulduysa bu sefer de oyunu bozmak pekâlâ mümkün. Bu oyunu bozmanın yolu da bu saldırıyı yapanların istediği gibi Türkiye’nin bir misillemeler cehennemine dönüşmemesi; bu saldırılara karşı serinkanlı bir şekilde hareket edilmesi, sorunun sandıkta ve sandıktan sonra çıkacak olan Türkiye’nin yeni siyasi yapılanması içerisinde hukuk çerçevesinde çözülmesidir.

Onun dışında tabii ki buna uymak istemeyenler, buna cevap vermek iddiası ile ortaya çıkanlar olabilir, bunlara izin vermemek gerekiyor. Bir diğer husus da bu saldırı bundan sonra olacak saldırıların kesinlikle habercisidir, Türkiye’nin başka saldırılara hazır olması gerekiyor. Özellikle Kürt hareketi ve siyasi ayağı HDP’nin, daha önce olduğu gibi bu seçim öncesinde de son âna kadar bu tür saldırıların hedefi olduğunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.