ABD Başkanı Donald Trump’ın danışmanları, Müslüman Kardeşler’i Yabancı Terör Örgütleri listesine almayı düşünüyor.
1928’te Mısır’da kurulan Müslüman Kardeşler’in terör örgütü listesine alınması, önceki ABD yönetimlerinin de masasına gelmişti. Ancak örgütün şiddet eylemlerini direkt olarak desteklediğine dair yeterli delil olmaması nedeniyle bu karardan vaz geçilmişti. Bazı Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi görevlileri, örgütün terör listesine alınmasının hukuki bir karar olmadığını söylüyorlar.
Birçok farklı ülkede örgütlü olan Müslüman Kardeşlerin yönetici kadrosu, 1970’lerin ortasında örgütün şiddet eylemlerini kullanmayı bıraktığını açıklamıştı. Şiddet eylemlerine karıştığı açıkça bilinen Hamas gibi Müslüman Kardeşler bağlantılı örgütler, ABD de dahil olmak üzere birçok ülkenin terör listesindeler.
Ana itiraz noktaları
Trump yönetiminin tartıştığı öneriyi eleştirenler, Müslüman Kardeşler hareketini terörist ilan etmenin, oldukça geniş bir toplumsal tabanı olan siyasi hareketle yakından ya da uzaktan ilişkili herkesi ve her kurumu zan altında bırakacağını söylüyorlar. Terör ve teröre destek tanımının oldukça geniş olarak tanımlanıyor oluşu, hareketle bir şekilde ilişkili kişilerin ABD’ye girişinin engellenmesini ve para akışlarının dondurulmasını mümkün kılacak.
Öneriyi eleştirenlerin dile getirdiği bir başka noktaysa, örgütün terör listesine alınmasının, Müslüman Kardeşler’in iktidarda olduğu ya da hükümetiyle yakın ilişkide olduğu Tunus, Fas, Ürdün ve Türkiye gibi ülkelerle ilişkileri ciddi şekilde zedeleyecek olması. Öte yandan, Müslüman Kardeşler’i daha önce terör örgütü ilan etmiş olan Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri, ABD’nin bu adımı atması için hükümetlere uzun zamandır baskı kuruyorlar. Müslüman Kardeşler, Suriye, Suudi Arabistan ve Rusya’nın da terör örgütleri listesinde.
Öneri, Müslüman ABD’lileri endişelendirdi
Müslüman Kardeşlerin terör örgütü ilan edilmesinin ABD içinde de sonuçları olacağı düşünülüyor. Birçok hak örgütü ve sivil toplum kuruluşuna göre, bir örgütü eylemlerine değil ideolojisine göre yargılayan bu karar, ülkedeki Müslüman vatandaşların, kurumların, vakıfların ve camilerin Müslüman Kardeşler’le ilişkili oldukları bahanesiyle daha yakından gözetim altında tutulmasının yasal zeminini hazırlayacak. ABD’deki en büyük Müslüman sivil toplum kuruluşu olan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi öneri hakkında şöyle dedi: “Bu karar çıkarsa, sadece, Müslüman Amerikalıların temel haklarına saldırmak için uygun bir hukuki kılıf yaratır.”
Müslüman Kardeşler’in Türkiye, Katar ve İngiltere’de ofisleri var; ancak hareketin ABD’de temsilciliği bulunmuyor.
Kararın en büyük destekçilerinden biri, geçtiğimiz başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’nin aday adaylarından olan Senatör Ted Cruz. Cruz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “düşmanın adını koymanın vaktinin geldiğini” belirtti. Yeni Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da yaptığı bir konuşmada, Müslüman Kardeşler ve El Kaide’nin birbirinden farkı olmadığını ve iki örgütün de “radikal İslam’ın temsilcileri” olduğunu söyledi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
