Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

39 yaşında, lisedeki öğretmeniyle evli, “ne sağcı, ne solcu”: Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı Emmanuel Macron

Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Marine Le Pen karşısında oyların yüzde 65,5’ini alarak seçimin galibi olan Emmanuel Macron, bundan iki yıl önce kimsenin pek tanımadığı genç bir siyasetçiyken şimdi tüm dünyanın konuştuğu biri ve Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı.

Fransa’nın 25. cumhurbaşkanı olan Macron, 39 yaşında, belagat yeteneği yüksek ve karizmatik bir lider. Vaatlerinin hem en çok destek alan hem de en fazla eleştirilen kısmı ekonomi politikaları olan Macron, başarılı bir eğitim ve iş hayatından sonra Fransa’nın en genç cumhurbaşkanı oldu.

İkinci turda Le Pen karşısında oyların 65,5’ini alan bu genç siyasetçi, önümüzdeki yıllarda Fransa ve Avrupa siyasetini şekillendirmeye hazırlanıyor. Peki Emmanuel Macron kimdir?

Siyaset için finans kariyerini bırakan bir genç

1977 yılında Fransa’nın Amiens şehrinde doğan Macron, 2004 yılında Fransa’nın saygın yüksekokullarından biri olan ENA’yı (Ulusal İdare Okulu) başarıyla bitirdi. Eğitimi sırasında Fransa’nın Nijerya büyükelçiliğinde staj yaptı. 4 sene maliye müfettişliği yaptıktan sonra ise 2007’de Jacques Attali başkanlığındaki Fransa’nın ekonomik büyümesini güçlendirme amaçlı komisyonun yardımcı raportörü oldu. 2008’de 50 bin Euro ödeyerek devletle olan kontratını feshetti ve 2008 yılında Rothschild & Cie bankasında finans kariyerine adım attı.

Yurttaşlar Hareketi’nde (MDC) siyasi hayatına başlayan ve 24 yaşında Sosyalist Parti’ye katılan Macron’un Cumhurbaşkanı Hollande ile yolları ilk kez 2006 yılında kesişti. Her ne kadar Macron o dönem merkez sağa yakın durduğunu söylese de Sosyalistlerle kendini evinde hissettiğini belirtiyor.

macron hollande

2007 Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, dahil olduğu Gracques grubu (eski patronlar ve memurların oluşturduğu düşünce grubu) Ségolène Royal ile François Bayrou’nun ittifak yapması çağrısında bulunmuştur. Macron, 2011’de Sosyalist Parti’nin cumhurbaşkanlığı önseçiminde Hollande’ı destekledi.

Hiç milletvekili olmadı, Ekonomi Bakanlığı yaptı

Bugüne kadar hiç milletvekilliği yapmayan Macron, 2012’de Cumhurbaşkanı François Hollande göreve geldiğinde, Macron Rotschild Bankası’ndaki finans departmanından ayrılıp Hollande’un kabinesinde yer aldı. İki yıl sonra ise Manuel Valls’in 2. Hükümetinde Ekonomi ve Sanayi Bakanı olarak görev aldı.

Macron’un bakanlığı döneminde yaptıkları arasında en çok akılda kalan uygulamaların başında “Macron yasası” adıyla bilinen “büyüme, istihdam ve ekonomik şartların eşitliği” hakkındaki yasa geliyor. Macron’un kendine özgü birçok alanı kapsayan fakat sonuç vermeyen sosyal politikaları çoğu zaman eleştirilerin odağı oldu.

Bazılarınca sosyal liberal veya sosyal demokrat olarak değerlendirilen Macron, Sosyalist Parti’nin sağ kanadına mensup olarak algılanıyordu. 30 Ağustos 2016’da hükümetten istifa eden Macron, sonradan yürüttüğü cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasındaysa sık sık “ne sağcı ne solcu” olduğunun altını çizdi.

Lise öğretmeniyle evli, sıkı bir Marsilya taraftarı

Lisede Fransızca öğretmenliğini yapan, kendinden 24 yaş büyük Brigitte Trogneux ile 2007 yılında yaptığı evlilik, Macron’un özel hayatına ilişkin en çok konuşulan şeylerden biri. Trogneux ile lisede verdiği bir tiyatro atölyesinde tanışan Macron, 16 yaşında ve lise 2. sınıfta olmasına rağmen hocasıyla evlenmeyi kafaya koymuş.

macron ve brigitte
(Emmanuel Macron, eşi Brigitte Trogneux ile birlikte)

Trogneux, Paris Match dergisine verdiği mülakatta, “Henüz 17 yaşındayken Emmanuel bana ‘Ne yaparsan yap, bir gün seninle evleneceğim’ demişti” diyor.

Macron’un seçim kampanyasında da aktif rol alan ve kamuoyu önünde Macro ile sık sık görülen Trogneux ile evliliği, Macron hakkında basının en fazla ilgi gösterdiği konulardan biri oldu. Trogneux’nün önceki evliliğinden 3 çocuğu olması sebebiyle Macron’un 7 üvey torunu var.

Amiens konservatuarında 10 yıl eğitim gören Macron, iyi bir piyano virtüözü olmasıyla da biliniyor. Macron aynı zamanda tenis ve Fransız boksu oynuyor. Futbolla da ilgilenen Macron, sıkı bir Marsilya taraftarı.

marseille

Macron’un liderliğinde zirveye oynayan hareket: En Marche!

Nisan 2016’da “En Marche” (“Yürüyelim” ya da “İleri!” diye çevrilebilir) hareketini başlatan Macron, bu hareketin ne sağcı ne de solcu olduğunu savundu. Bu söyleminin soldan oy almasının önünde bir engel olacağı düşünülse de, merkez siyasi hattında yürüyen Macron hem iş dünyasının hem de farklı kollardan siyasilerin desteğini arkasına aldı.

Genç ve tecrübesiz olduğu için eleştirilen Macron alternatif bir sistem sunan tek aday olması ve kararlılığıyla birçok Fransızın gönlünü fethetti. Avrupa Birliği ve neo-liberal ekonomi politikalarını benimsemesiyle ön plana çıkan Macron, Cumhurbaşkanlığı süresince tüm Avrupa başkentlerini gezerek Euro Bölgesi’ndeki bütçe, çevre, sanayi ve göç krizi konularına çare bulmayı hedefliyor.

Belirli bir siyasi partinin liderliğinde seçime girmemesi bazılarınca eleştirilirken bazılarının desteğinin esas sebebi oldu. Macron’un liderliğini yaptığı “En Marche” hareketinin bir siyasi partiye evrilip evrilmeyeceği de tartışmalar arasında.

Hem sağ hem sol Macron’a destek verdi

23 Nisan günü gerçekleşen birinci tur seçiminde yüzde 23.9 ile en fazla oyu alan Macron’a Le Pen karşısında hem sağdan hem de soldan birçok isim destek vermişti.

Aşırı sağcı, ırkçı, göçmen ve Müslüman düşmanı Le Pen karşısında ulusal koalisyon çağrısında bulunan siyasiler arasında Cumhurbaşkanı François Hollande, Başbakan Bernard Cazeneuve, Sosyalist Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Benoît Hamon, hükümet sözcüsü Stéphane Le Foll, hükümet üyeleri Marisol Touraine ve Audrey Azoulay, eski başbakan Manuel Valls, Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, Çevre Bakanı Ségolène Royal ve Sosyalist Parti Genel Sekreteri Jean-Christophe Cambadélis’in yanı sıra Cumhuriyetçiler’in adayı François Fillon, merkez sağın önemli isimlerinden Christian Estrosi, Alian Juppé, Fillon’un kampanya danışmanlarından François Baroin, Fillon’un eski sözcüsü Thierry Solère ve merkez siyasetin önemli isimlerinden Hervé Morin ve Jean-Louis Borloo da vardı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.