Washington Post’un yayınladığı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın da Twitter üzerinden paylaştığı habere göre, Trump yönetimi altında IŞİD’e karşı mücadelede “çarpıcı” bir artış var.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkilinin Cuma günü yaptığı açıklamaya göre, 2014 senesinden beri Suriye ve Irak topraklarında, IŞİD’den geri alınan bölgelerin üçte biri son altı ayda, Trump yönetiminin uyguladığı politikalar sonucunda gerçekleşti.
Beyaz Saray’ın IŞİD Karşıtı Uluslararası Koalisyon Özel Temsilcisi Brett McGurk, yaptığı açıklamada, karar alma yetkilerinin Beyaz Saray’dan sahadaki askeri komutanlara devredilmesi dahil olmak üzere, Başkan Trump’ın attığı adımların IŞİD karşısındaki kazanımları “çarpıcı” bir şekilde hızlandırdığını söyledi. IŞİD’in zirve yaptığı 2015 senesinin ilk aylarından itibaren Suriye ve Irak topraklarında geri alınan toplam 70 bin kilometrekarelik bölgenin yaklaşık 20 bin kilometrekarelik kısmının Trump yönetimi altında geri alındığını belirten McGurk, benzer bir şekilde, ABD destekli bölgesel güçlerin iki ay önce başlattıkları operasyon ile birlikte, IŞİD’in Suriye’deki fiili başkenti konumunda bulunan, Rakka’nın da yüzde 45’inin geri alındığını söyledi.
Habere göre, Trump yönetiminin IŞİD ile yeni mücadele stratejisini açıklaması hâlâ bekleniyor. Ancak McGurk, yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin IŞİD’le mücadelede gittiği bazı önemli değişikliklerden de söz etti. Karar alma yetkilerinin, ortaya çıkan farklı durumlara ve fırsatlara hızlı yanıt verme imkanı sağlayacak şekilde paylaşılmasından söz eden McGurk, buna ek olarak, IŞİD’in kontrol ettiği bölgelere düzenlenecek saldırıların öncesinde, olası militan kaçışlarını engellemek için bölgelerin çembere alınmasını da “imha kampanyası” olarak tanımlıyor. McGurk’e göre hâlihazırda Rakka’da bulunan 2 bin militan “büyük ihtimalle Rakka’da ölecek”. Birleşmiş Milletler verilerine göre ise Rakka’da halen 25 bin civarında sivilin olduğu tahmin ediliyor.
Obama yönetimi altında da aynı görevde bulunan McGurk, mevcut yönetimin koalisyon içinde yer alan 73 ülkenin sorumluluk paylaşımı konusundaki çabalarından da söz etti. McGurk’e göre, bu ülkelerin büyük bir kısmı askeri mücadeleye katkı sunmuyor, fakat IŞİD’den temizlenen bölgelerde istikrar sağlama anlamında ileride katkı sunmaları bekleniyor.
Çatışma sonrasına ilişkin mevcut bir planın olmamasını eleştiren bazı parlemento üyelerine karşın, farklı üyeler, Başkan Trump’ın, seçim kampanyasında da söylediği gibi, ülke dışında bir “ulus inşası sürecine” girmemesi gerektiğini savunuyor. McGurk de yapılan kapsamlı hazırlıkları anlatırken, ABD’nin “yeniden inşa” veya “ulus inşası” konuları ile ilgilenmediklerinin altını çiziyor. Buna karşın, ABD ve ortakları mayın temizlenmesi, enkaz kaldırılması ve elektrik, su ve kanalizasyon gibi temel hizmetlerin işlevsel hale getirilmesi ile birlikte yerinden edilmiş insanların yerel yönetimler liderliğinde geri dönmelerine olanak sağlamayı amaçlıyor.
Bir soruya cevaben, son dönemde Rusya ile ABD arasında meydana gelen gerilimin şu ana kadar IŞİD ile mücadeleyi etkilemediğini söyleyen McGurk, daha önce Suriye Ordusu ile ABD destekli grupların çatıştığı, Rakka’nın güneyinden Fırat nehri boyunca uzanan bölgede, Rusya’nın da çatışmasızlığı desteklediğini vurguladı.
McGurk, mevcut politikaların başarıları arasında Suriye ve Irak’ta sivillerin yerinden edilmesinin durma aşamasında olmasını ve IŞİD tarafından önceki dönemlerde yerinden edilmiş olan yüz binlerce insanın tekrar evlerine dönmüş olmasını değerlendiriyor.
