Londra, günümüzde İslami finansın dünyadaki merkezi konumunda. Geçtiğimiz 10 yıl içerisindeyse her yıl yüzde 15’in üzerinde bir büyüme kaydetti. Ancak Brexit nedeniyle Londra bu konumunu kaybetme durumunda. Peki, yüksek işlem hacmine sahip birçok işletmeyi barındıran bu sektörün yeni merkezinin Paris olması mümkün mü? Brexit ile birlikte ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gereken bu soruyu Rennes School of Business Öğretim Üyesi ekonomist Christos Alexakis, Le Monde’da çıkan yazısında ele aldı.
İslami finans Londra’da uzun bir süredir uygulanıyor. 1990’lı yıllarda ilk İslami bankaların kurulduğu Londra’da, ikisi tamamen İslami bankacılık yapan toplam 20 banka şeriat hükümlerine uygun bir finans hizmeti veriyor. 25 hukuk bürosununsa İslami finans işlerine uzmanlaşmış özel ekipleri bulunuyor.
Uluslararası büyük danışmanlık ve denetim firmalarının hepsinin de İslami finansa yönelik özel departmanları var. Sektörün büyüme ritmi o kadar hızlı ki konunun uzmanlarına ve kalifiye çalışanlara sürekli ihtiyaç duyuluyor. Birleşik Krallık’ta bugüne dek İslami finansa ilişkin 70’i aşkın eğitim programı verildi. İslami finans piyasasının tüm dünyadaki değerininse 2018 yılı itibariyle 3 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Faiz yok, komisyon ve finansal kiralama var
Bu denli büyük ve gittikçe büyüyen bir sektörü Fransa’ya çekmekse, İslamcı örgütlerin saldırılarının gündemin ana maddelerinden biri olduğu bir dönemde herkesin tepkiyle yaklaştığı bir olgu. Zira birçok kişi İslam ile İslamcılık’ı karıştırıyor. Fakat İslami finans ne Birleşik Krallık’ta, ne de sektörde dünyanın ikinci sırasında olan ABD’de hiçbir sorun teşkil etmedi. Hem de bu ülkelerde de terör saldırıları olmasına rağmen.
Alexakis’e göre bu sektörün Fransa’da daha iyi tanınması gerekiyor. Bu finans sektörünün temel prensipleri, sorumlu bir finans anlayışına dayanıyor; şans oyunları, alkol ve tütün ürünleri gibi sektörlere yatırım yapılmıyor. Piyasanın dalgalanmasına bağlı olarak kısa vadede paradan para kazanmak ya da aşırı risk alma gibi mefhumlar yok. Şeriat hükümleri faizi yasakladığı için, bankalar komisyon ya da finansal kiralama yoluyla para kazanıyor.
Yakın bir döneme kadar, gerçekleştirilen işlemlerin yarısından çoğu İran ve Suudi Arabistan menşeli fonlardan geliyordu fakat sektör büyük bir genişleme yaşadı. Mısır, Türkiye ve Endonezya’daki yatırımların yüzde 5’i İslami bankalar üzerinden geçerken, aynı zamanda Malezya, Körfez, İsviçre, ABD ve Hong Kong menşeli bazı önemli miktarlardaki paralar da bu bankalarca yönetiliyor. Öte yandan, İslami finans, uçak alımından (mesela Emirates Havayolları’nın Airbus alımı) turistik merkezlerin inşasına kadar çok çeşitli alanlardaki yatırımlara katkı yapıyor.
Fransa için çok cazip olabilir
Alexakis’e göre, Fransız bankaları, bu sektöre uygun olarak konumlanmaları halinde ulusal ölçekte çok büyük bir kazanç elde edebilir. Zira Fransa’daki Müslüman nüfusu, diğer Avrupa ülkelerine nazaran çok yüksek bir sayıda olmasının yanı sıra artan alım gücü ve kendilerine özgü tüketim zevkleri ile çok önemli bir Pazar teşkil ediyor.
Fransız bankalarının, portföylerini çeşitlendirme saikiyle, İslami tipteki finansal ürünleri Fransız ve yabancı müşterilerine de sunmaları mümkün. Keza Alexikas’ın, Vasileios Pappas ve Alexandros Tsikouras ile birlikte yayınladığı bir çalışma da İslami yatırımların ortalama kârlılığının, klasik finans biçimleriyle benzer olduğunu hatta olumsuz konjonktürlerde spekülatör hareketler karşısında daha dayanıklı olduğunu gösteriyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İslami finans, günümüz finans dünyasının en önemli sektörlerinden biri. İslami finansa ilişkin olarak Fransa özelinde şu sorular gündemde: İslami finansın Fransa’da yerleşmesini kolaylaştırmak gerekiyor mu? Gerekmiyorsa, hangi sebeplerden ötürü? Yok eğer gerekiyorsa, piyasayı Dublin ya da Frankfurt’a kaptırmamak için ne yapmak gerekiyor? Alexakis’e göre her şekilde bir an önce bu konuyu etraflıca tartışmak gerekiyor.