Macaristan parlamentosu, hükümetin yasadışı göçle mücadele adı altında hazırladığı anayasa değişikliklerini kabul etti. Buna göre ülkeye yasadışı yollardan giren mültecilere yardım eden kişi ve kuruluşlara ağır cezai yaptırımlar getiriliyor. Söz konusu düzenlemeler, anayasa değişikliği için gerekli üçte iki çoğunluğa sahip iktidar partisi FİDESZ ile Hristiyan Demokratların ittifakının yanısıra radikal sağcı JOBBİK partisinin de onayını alarak ezici bir çoğunlukla kabul edildi.
Söz konusu değişiklikler uyarınca, yabancıların Macaristan’a yerleşmesi -Avrupa Birliği’nin mülteciler için yürürlüğe sokmak istediği kota sisteminin önünü alacak şekilde- engelleniyor; mülteciler için güvenlikli sayılan ülkeler üzerinden (örneğin komşu Sırbistan ya da Romanya’dan) Macaristan’a gelenlere sığınma hakkı tanınmayacağı belirtiliyor ve bundan sonra göçmenlerle ilgili yapılacak herhangi bir yasal düzenleme için parlamentonun üçte iki çoğunluğunun onayı şart koşuluyor.
Amaçlarının Macaristan’ın bir mülteciler ülkesine dönüşmesini önlemek olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Sandor Pinter, kamuoyunda “Soros’u durdur” adıyla bilinen anayasa değişikliği paketinin “yasadışı göç müessesesini” kriminalize ettiğini vurguladı. Kampanyalarında, Avrupa’nın etnik ve dini kimliğini bozmakla suçladıkları Macar asıllı Amerikalı milyarder George Soros’u hedef alan FİDESZ Nisan ayındaki seçimlerden bir kez daha büyük zaferle çıkarak yeniden iktidar olmuştu.
BBC Türkçe servisinin haberine göre yeni anayasada “Her devlet kurumunun asli görevi toplumdaki Macar kimliğinin ve Hristiyan kültürün korunmasıdır” şeklinde bir madde de bulunuyor.
Resmi verilere göre 10 milyon nüfuslu Macaristan’da 3555 mülteci yaşıyor. Bu yılın ilk dört ayında kayıtlı mültecilerden sadece 342’si Macaristan’a iltica başvurusunda bulunmuş ve onlardan da 279’unun başvurusu kabul edilmiş.
