Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Prens Salman’a yakın isimlerin Kaşıkçı’nın öldürülmesinden 1,5 yıl önce farklı isimler için de suikast hazırlığı yaptığı ortaya çıktı

New York Times dün yayımladığı bir haberde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’a yakın isimlerin, Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin de aralarında olduğu İranlı hedeflere suikast düzenlemek için özel şirketlerle görüştüğü iddiasında bulundu. Suikastlar dışında gizli operasyonlar, Yemen savaşı ve sabotajlar da toplantılarda görüşülen konulardan.

Görüşmeler sırasında hazır bulunan üç ismin anlattığına göre, toplantılar geçen yıl mart ayında, o zamanlar Veliaht Prens Yardımcısı ve Savunma Bakanı olan Muhammed bin Salman tarafından Krallığın yurtdışı operasyonlarını yoğunlaştırmak amacıyla gerçekleştirilmiş. Cemal Kaşıkçı cinayetinden bir sene kadar önce gerçekleştirilen toplantılar, Veliaht Prens’in daha henüz yükselişinin başındayken suikast planları hazırladığını gösteriyor.

Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tutulup Suudilerce görevinden alınan General Ahmed el-Assiri’nin de, İran ekonomisine yönelik 2 milyar dolarlık sabotaj planlarının tartışıldığı bir toplantıda olduğu söyleniyor. Toplantılar sırasında bazı işadamları, “azılı bir düşman” olarak gördükleri İran Devrim Muhafızları’nın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi öldürmek için Suudilerden “ihale” koparmaya çalışmış.

Suudi yetkililerin öldürülmesi için özel şirketlerle görüşmeler yaptığı Kudüs Gücü Komutanı Süleymani, İran’ın en güçlü yetkililerinden biri.

Geleneksel çizgiden saldırgan çizgiye

İstikrarsızlık yaratıp Suudi Arabistan’ın güvenliğini tehlikeye sokmaktan kaçınan geleneksel Suudi dış politikası, Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın etkisini artırmasıyla yerini suikastler, gizli operasyonlar ve Yemen’deki gibi yurtdışı operasyonlarla daha saldırgan bir çizgiye bıraktı.

Toplantıları, Prens Muhammed’le önceden tanışan Lübnan-Amerikalı işadamı George Nader düzenledi. Toplantılardaki bir başka katılımcı da ülkesinin istihbarat ve güvenlik kurumlarıyla derin ilişkileri olan İsrailli Joel Zamel’di.

İşadamlarının suikastlere bulaşmak konusunda çekingen davranması üzerine George Nader, Suudilere Britanyalı eski özel harekatçılar tarafından işletilen Londra merkezli bir şirketi önermiş. Şirketin adı bilinmiyor.

General Assiri’nin yükselişi ve düşüşü

Geçen ay görevden alınmadan önce General Assiri, Prens Muhammed’in en yakın danışmanlarından biri olarak görülüyordu. Assiri’nin keskin yükselişi, Veliaht Prens’inkine paralel: 2016 yılında, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki kampanyasının kamusal yüzü haline geldi ve savaşın durumu hakkında Prens’e brifingler verdi. Sık sık Washington’a gitti. Suudi maaşlı lobiciler, kendisini kampanya hakkında iyimser değerlendirmeler yapmaya ve Suudilerin sivil ölümlerinde hassas olduğuna yönelik açıklamalar yapmaya zorladı.

General Assiri’nin suikastlara olan ilgisi şaşırtıcı değildi, ancak Suudiler Assiri’nin tavrının resmi politikayı temsil etmediğini söyledi. Sonrasında Assiri, yetkisini aşan ve Prens Muhammed bin Salman’ı sıkıntıya sokan acemi ve hırslı bir kişilik olarak yansıtılmaya başlandı.

Lübnan asıllı Amerikalı işadamı George Nader, Veliaht Prens Muhammed bin Salman ile.

George Nader, Birleşik Arap Emirlikleri veliaht prensine danışmanlık yapıyor. Nader ve Zamel, Donald Trump’ın seçimlerden galip çıkması sonucu İran’la nükleer anlaşmanın iptal edilmesiyle New York’a gidip Trump’ın ekibine ve Suudi generallere hazırladıkları İran planlarını sundu. Plan, İran’ı ekonomik anlamda zora sokma amacı taşıyordu.

Nader ve Zamel, Blackwater’ın eski başkanı ve Trump’a geçiş hükümeti sırasında danışmanlık yapan Erik Prince ile de görüştü. Bir toplantıda, Prince’in Suudilere satmayı planladığı paramiliter güçler yaratma önerilerini öğrendiklerinde, Prince ile planın detayları üzerine tartıştılar.

Trump, Ocak 2017’de göreve başladıktan sonra Nader, ekonomik sabotaj planını tartışmak için Beyaz Saray yetkilileriyle sık sık görüşmüştü.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.