Çin’in ekonomisinin yüzde 12’sini oluşturan ve önemli bir endüstri şehri olan Guangdong’da, ABD ve Çin arasında giderek sertleşen bir ticaret savaşı yaşanırken, Pekin’deki hükümet yetkilileri Guangdong’daki fabrikaların üretim endekslerini yayınlamayı durdurdu.
San Francisco’da küçük bir start-up girişimi olan SpaceKnow, Guangdong’un tepelerinde dolaşan uydular ile fabrikaların fotoğrafları ve kızılötesi görüntülerinden bilgi toplayarak endeksi yeniden oluşturmaya başladı. SpaceKnow şirketi, şimdi bu bilgileri yatırım fonu veren kuruluşlara, bankalar ve diğer piyasa yatırımcılarına riskten korunmak için satıyor.
SpaceKnow CEO’su Jeremy Fand toplanan verilerin Guangdong’daki fabrika üretimine yönelik kaba bir rehber sunduğunu söylüyor. Fand, “Aktivitenin ne zaman büyüdüğünü ve yavaşladığını görebiliyoruz” açıklamasında bulundu; ancak rehberin hiçbir şekilde Guangdong’daki yetkililerin açıkladıkları endeksler kadar ayrıntılı veya güvenilir olmadığının da altını çizdi.
The New York Times’ın haberine göre, yüksek irtifa gözetlemesi bir zamanlar küresel süper güçlerin etki alanında bulunuyordu. Şimdi, sayıları gittikçe artan yeni girişimler ile birlikte küçük ve ucuz “küp uydular” ile üzerine kurulu kameralardan ve diğer sensörlerden toplanan bilgileri satmayı hedefleyen bir pazar oluşuyor.
Başka bir uydu bilgi kuruluşu olan Descartes Labs’ın kurucu ortağı Mark Johnson, “İşletmeler rakiplerinden, düzenleyicilerden veya gözlemcilerden gizlenemez. Geleneksel rekabet avantajlarının – bilginin – herkesin kullanımına açık olacağının farkına varmaları gerekiyor” diyor.
Uzay pazarını izleyen bir araştırma şirketi Euroconsult’a göre, son on yılda yaklaşık 730 Dünya gözlem uydusu yörüngeye gönderildi. Önümüzdeki 10 yılda, 2.220 uydudan fazlasının yörüngeye gönderilmesi bekleniyor.
İnsan Hakları Savunma Grubu araştırmacılarından Fred Abrahams, uydular ile yapılan gözlemciliğin dünyadaki şirketler ve hükümetler üzerinde bir kontrol olarak görüyor. Abrahams ve ekibi, yasadışı madencilik ve ağaç kesme operasyonlarından büyük ölçekli ev yıkımlarına kadar her şeyi izlemek için uydu görüntülerini kullanıyor. Abrahams, “Bu teknolojiye ihtiyaç duymamızın en büyük sebebi bu gibi olaylar. Büyük çaplı suistimalleri saklamayı çok zorlaştırıyorlar” diye konuşuyor.
Bugün, 10 kilonun altında kalan 3 milyon dolarlık bir uydu, 1990’ların sonunda inşa edilen 300 milyon dolarlık ve 900 kiloluk bir uydudan çok daha net görüntüler yakalayabiliyor. Kurulan bu şirketler uydularına, dünyanın belirli bir alanına veya belirli bir veri toplama türüne odaklanabilecek düzinelerce cihaz yerleştirebiliyor. Sonuç olarak, daha fazla şirket yörüngeye daha fazla uydu gönderiyor ve bu uydular daha fazla veri üretiyor.
