South China Morning Post’ta yer alan habere göre Pekin, ülkeyi yöneten çekirdek kadroya, ABD ile girdikleri ticaret savaşının risklerinin büyük olduğu bir belirsizliğin ortasında kendilerini en kötü senaryoya hazırlama ve ülkenin silahlı gücünü artırma çağrısında bulundu.
Çin Komünist Partisi geçen hafta perşembe günü başlayan ve dört gün boyunca farklı oturumlarla devam eden bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışma genel olarak risk kontrolleri ile ilgiliydi ve oturumlarda öne çıkan en belirgin husus da Çin’in ABD ile girdiği ve büyük riskler taşıyan ticaret savaşıydı.
Devlet haber ajansı Xinhua’ya göre, oturumların kapanış seremonisinde, yüzlerce resmi yetkilinin önünde konuşan partinin beşinci en güçlü kişisi ve ideolojik rehberi olarak tanınan Wang Huning katılımcılara sert bir savaşa hazır olmaları çağrısında bulundu. Wang en kötü senaryoya hazır olunması ve Devlet Başkanı Şi Cinping’in ideolojik fikirlerinin kucaklanması gerektiğini de belirtti.
Şi ise ülkesinin içinde bulunduğu uluslararası yapıyı, ABD ile yaşadıkları ticaret savaşından dolayı, “öngörülemez uluslararası gelişmeler ile karmaşık ve hassas bir dış çevre” olarak tanımlarken bu faktörlerin de riskleri artırdığını söyledi.
Chinese Academy of Governance’dan Zhu Lijia ise ticaret savaşının esas ağırlığını 2019 yılında hissettireceğini ve Çin’in ideolojik yüzleşmesinin sadece ABD’ye karşı değil, AB, Avustralya ve Batılı ülkelere de karşı olacağını iddia ediyor.
Politika yorumcusu Zhang Lifan ise ticaret savaşının bu sene içinde bitmeyeceğini, bitse bile yapısal değişimlerin Komünist Parti’ye ciddi bir yük getireceğini ve ABD ile Çin arasındaki uzun soluklu rekabete nokta koymayacağı görüşünde.
Zhang Lifan’a göre, Şi’nin bahsettiği risklerden oluşan liste aynı zamanda kendisinin gücünü daha da konsolide etme amacını taşıdığının işareti. Zhang şöyle düşünüyor: “Şi yedi tane risk alanı tanımladı. Aslında risk oluşturmayan hiçbir alan yok. Bu Şi’den gelen en ciddi beyanattı ve partinin, liderin çevresinde daha fazla birleşmesine neden olabilir.”
Çin uzmanı ve ABD merkezli bir düşünce kuruluşunda çalışan Chris Johnson ise Şi’in sözlerini şu şekilde yorumluyor: “Bütün bu yaygaranın sebebini anlıyorum, ancak ben bir doğrultuda yüzüyorum, eğer siz gemide değilseniz, parti çizgisinin dışına çıkmışsınız demektir, gemiye dönün.”
