Her adımda, her varış noktasında, seni seviyorum.
Kanlı geleneklere inat, seni seviyorum.
Dindarsın, öpücüklerin senin duaların.
Farklısın, öpücüklerin senin protestoların.
Sevgiden, umuttan, yarınlardan korkmuyorsun.
Seni Taliban’ın ortasında öpüyorum, hiç korkmuyorsun!
Bu dizeleri yazan Şair Ramin Mazhar, ABD’nin Taliban rejimini devirmek için Afganistan’ı işgal ettiği 2001 yılında, henüz beş yaşındaydı. Aradan geçen 18 yıl boyunca, aralarında Mazhar’ın da olduğu kentli Afgan kuşağı, Taliban’ın hafızalardan sildiği temel özgürlükler içinde büyüdü. Ancak New York Times’ta yer alan bir habere göre, bu kentli kuşak, ABD’li diplomatların savaşı bitirmek için Taliban’ı anlaşma yapmaya zorlamasının, temel özgürlükleri riske atacağı konusunda endişeli.
Taliban temsilcileri ile Afgan siyasetçilerinin geçtiğimiz hafta Moskova’da gerçekleşen buluşmasının ardından Ramin Mazhar, Kâbil Üniversitesi’nde düzenlenen bir konferansta yukarıdaki mısralarını okudu ve bu şiirin, “yalnızca Taliban’a yönelik değil, Afganistan’da her eve sızmış durumda olan Talibanizm’e yönelik bir eleştiri” olduğunu söyledi.
Konuşmasında “Taliban’la oturan yaşlı Afgan liderler, kendi kuşağını şekillendiren değerleri temsil etmiyor” mesajını veren Ramin Mazhar, geçtiğimiz yıl bir patlamada öldürülen gazeteci arkadaşı Samim Faramarz’a verdiği “Afganistan’da ifade özgürlüğü ve özgür basın yok edilemeyecek” sözünü tekrar etti.
Kentli genç Afganlar arasındaki bu endişe, ülkede Sevgililer Günü’nün protesto gösterileriyle geçmesine sebep oldu. Afgan geleneklerinde aşk, genellikle süslü şiirlerle ifade edilir. Oysa bu yıl, Ramin Mazhar gibi sanatçılar ve aktivistler, Sevgililer Günü’nü farklı türden şiirler okuyarak, temel özgürlüklerini kaybetme ihtimaline karşı seslerini yükseltmek için kullandılar. Ramin Mazhar’ın “Seni Taliban’ın ortasında öpüyorum, hiç korkmuyorsun!” dizesi, genç sanatçılar ve protestocular için bir slogana, tabiri caizse bir “çığlığa” dönüştü. Bu rüzgarın doruk notası ise Sevgililer Günü’nde Kâbil’deki bir tepede düzenlenen şiir okuma etkinliği oldu.
Etkinlikte şiir okuyan 28 yaşındaki şair Mahtab Sahel, Taliban’ın hüküm sürdüğü dönemlerde henüz bir çocuktu. Konuşmasında o dönemlerde şahit olduğu şiddet olaylarının hâlâ rüyalarına girdiğini söyleyen Sahel, her gece sevdiklerini savaşta kaybeden kadınları düşündüğünü ve şiirlerinde kadınların çektiği acıları ve kayıplarını anlattığını aktardı.
Gülüyorsun ve her hücrem birer birer
Uçup, beni sana taşıyor.
Sen yumuşacık sabah güneşi ve ben
Tomurcuk tomurcuk, ayaklarının altında çiçek açıyorum.
Afganistan’da 40 yıldan bu yana süregelen savaşı sonlandırmak kolay olmayacak. Çünkü Afgan toplumu kendi içinde farklılaşmış durumda ve bulunacak çözümün her kesimin taleplerini dengelemesi gerekiyor. Bir tarafta, özgürlükleri hayatlarının odağına alan Ramin Mazhar ve Mahtab Sahel gibi genç kentli nüfus, diğer tarafta onları sefaletten kurtaracak hızlı bir çözüm isteyen geniş bir kırsal nüfus var.
Bu iki kesim arasındaki ayrım, Sevgililer Günü’nün en yoğun yaşandığı Çiçek Sokağı’nda bile açıkça görülüyordu. Kırmızı balonlar ve güllerle kaplı Çiçek Sokağı, savaşın en travmatik yaşandığı hastanelerden birinin hemen karşısında bulunuyor. Burada kentli genç çiftler birbirleri için hediye alırken ve selfie çekerken, savaş mağduru Afganlar hastaneye girip çıkıyor, aileleriyse çaresizce hastane duvarının önünde bekliyordu.