IŞİD esaretinden kurtulan ancak çocuklarına “soykırımcıların çocukları” gözüyle bakılması nedeniyle evlerine dönemeyen Ezidi kadınlar, artık cemaatin kapılarını kendilerine açmasını istiyor.
Deutsche Welle ’den Lisa Hänel’in haberine göre, Ezidi insan hakları savunucusu ve Nobel Barış Ödülü sahibi Nadia Murad yayınladığı video mesajında Ezidilerin dini liderlerine şöyle seslendi:
“Karar verme hakkına sahip olanlar soykırımdan hayatta kalanlar ve aileleridir. Kimsenin onlarla ilgili kararlar almaya hakkı yok. Eğer çocuklarıyla birlikte Irak’a dönme kararı alırlarsa, cemaat olarak onları kabul etmek, iyi karşılamak ve onlara akla gelebilecek her türlü desteği sunmak zorundayız.”
“Soykırımcıların çocukları” gözüyle bakılan çocuklar cemaate kabul edilmiyor
Irak’ın kuzeyinde dini bir azınlık olan Ezidiler, 2014 yılında İŞİD’in soykırımına uğramış, binlerce kadın ve kız çocuğu kaçırılarak tutsak edilmiş ve cinsel şiddete maruz kalmıştı. Ancak bölge İŞİD’den temizlense de, esaretten kurtulan Ezidi kadınların bir bölümü halen topraklarına dönemiyor çünkü Ezidi toplumunun bir bölümü, İŞİD’lilerin tecavüzü sonucunda dünyaya gelen çocuklara “soykırımcıların çocukları” gözüyle bakıyor ve bu çocukları cemaatin içine almayı kabul etmiyor.
Daha önce Irak’taki Ezidi Yüksek Ruhani Konseyi, İŞİD esaretinden kurtulanların yeniden cemaate kabul edileceğini açıklamış ancak kararın duyurulmasının ardından yapılan itirazlar Konseyin geri adım atmasına sebep olmuştu. Daha sonra dini liderler, bu kararın, İŞİD’lilerin tecavüzü sonucu dünyaya gelen çocukları değil, sadece anne ve babası Ezidi olan tutsakları kapsadığını açıkladı.
Ezidi aktivist Amina Said: “Eğer kapılarımızı onlara kapatırsak, şiddet kurbanlarını cezalandırmış oluruz”
Ezidi aktivist ve eski Irak milletvekili Amina Said de Nadia Murad ile hemfikir, çocukların kaderiyle ilgili kararların ailelere bırakılması gerektiğini söylüyor: “Üyesi olduğum için, Ezidi cemaatindeki tepkileri de anlıyorum. Ama bu insanlar mağdur. Eğer kapılarımızı onlara kapatırsak, şiddet kurbanlarını da cezalandırmış oluruz.”