Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ekonomi Tıkırında (24): Taşıma su ile değirmen dönmez

Ekonomi Tıkırında’nın 24. programında Sedat Pişirici, Türkiye İstatistik Kurumu’nun bugün açıkladığı Mart 2019 işsizlik verilerinin ışığında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun kredi kartı ile alışverişte taksit sayısını artırmasını, asgari ödeme tutarını da düşürmesini değerlendirdi.

Yayına hazırlayan: Tuba İçer

İyi günler, 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine altı gün kala, yenilenecek seçimlere altı gün kala, bir Ekonomi Tıkırında programında daha karşınızdayız. 

İyi haftalar dilerim herkese. Zannediyorum dün, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ile AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım’ın -açık oturum mu desek, tartışılmayan bir tartışma programı mı desek ne desek bilemediğim- ortak yayınını izlediniz. 

Sizin izleminiz nedir bilemiyorum ama benim izlenimim, bu ortak yayının tarafların hiçbirine katkı sunmadığı. Herhalde İstanbul’da 23 Haziran’da oyunu kullanacak olan, gerek CHP’li gerek AKP’li ya da bu iki adaydan birine oy verecek, ya da vermeyecek olan seçmen, programı izledikten sonra kararını değiştirmemiştir. O seçmenin kararını değiştirecek bir performans izleyemedik programda. Bu programı nasıl bir ortamda izledik, bu seçime nasıl bir ekonomik iklimde gidiyoruz, her programda yaptığımız gibi önce bir göstergelere bakalım. 

Türkiye’nin büyüme verileri, üst üste iki çeyrekte de küçüldüğümüzü gösteriyor; bunun adı da literatürde resesyon. Enflasyon mayıs ayında tüketici fiyatlarında %18,71, üretici fiyatlarında %28,71 seviyesinde gelmişti, gıda enflasyonu %28,41 oranında. 

Bugün işsizlik verilerini açıkladı Türkiye İstatistik Kurumu. İşsizlik oranı Mart 2019’da %14,1, işsiz sayısı 4,5 milyon. Ayrıntısına birazdan bakacağız. Kişi başı yıllık gelirimiz 10 bin doların altında, gösterge faiz %22,32 seviyesinde, iç borcu memleketin 650 milyar lira civarında, dış borcumuz 446 milyar dolar. Dolar kuru 5,86 kuruştu ben yayına başlamadan önce, euro kuru ise 6,59 kuruştu. Bankalardaki mevduatın yarısı döviz, Türkiye’nin risk primi 472. 

Biraz önce dediğim gibi, Türkiye İstatistik Kurumu bugün işsizlik verilerini açıkladı. Mart 2019’da, bir yıl öncesine, Mart 2018’e oranla dört puanlık bir artış var işsizlikte: Yüzde 14,1. Ama şubata ve ocağa baktığımızda her iki ayda da yüzde 14,7 idi işsizlik verileri. 0,6 puanlık bir iyileşme olduğunu da söyleyenler çıkacaktır, gel gelelim ayrıntıya baktığımızda durumun vahametini koruduğunu görüyoruz. 15 ve daha yukarı yaştaki işsizlerin sayısı 4 milyon 544 bin kişi; Mart 2018’e göre 1 milyon 334 bin kişi artmış. Tarımı dışında bırakırsak bu işsizlik oranının, 14,1 birden size oluyor 16,1. Tarımdışı işsizlik oranı da bir yıl içinde 4,2 puan artmış, 16,1 olmuş. 

Genç nüfusta, yaşı 15 ile 24 olan  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında işsizlik oranı ise %25,2. Yani Türkiye’de yaşı 15-24 arasında olan çalışabilecek durumdaki, iş arıyor mu aramıyor mu bilemiyorum, insanlarımızın %25’i işsiz. 15 ile 64 yaş grubuna baktığımızda bu insanlarımızın %14,3’ünün işsiz olduğunu görüyoruz. İstihdamın azaldığını söylüyor bize Türkiye İstatistik Kurumu verisi. 704 bin kişi azalmış, toplam istihdam 27 milyon 795 bin kişi. 27 milyon 795 bin kişi kayıtlı bir şekilde çalışıyor. Tarım sektöründe çalışanların sayısı 240 bin kişi azalmış. Tarım dışı sektörlerde çalışan kişilerin sayısı 464 bin kişi azalmış.

Peki bu çalışanlar nerede çalışıyorlar? Bunların %5,5’i inşaat sektöründe çalışıyor, %17,3’ü tarım sektöründe çalışıyor, %19,7’si sanayide çalışıyor, %57,4 ü hizmet sektöründe çalışıyor. Hizmet sektörünün payı bir yıl öncesine göre 2,1 puan da artmış. Hizmet sektöründe çalışmak elbette bir şey, eve ekmek götürmek, her ay, her hafta maaş almak bununla kendimizin çoluğumuzun çocuğumuzun karnını doyurmak elbette önemli bir şey. Ama bir ülkede çalışanların yarısından fazlasının hizmet sektöründe çalışıyor olması ve bu oranın her ay yükseliyor olması, işte bu iyi bir şey değil. 

Kayıtdışı çalışanlar da artıyor Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, Mart 2019’da bir yıl öncesine göre %1,5 artmış, %33,9, neredeyse %34 oranına gelmiş kayıtdışı çalışanlarımız. Bu kadar insanımız herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmadan, sosyal güvencesi olmadan çalışıyor, bu da vahim bir durum. 

Bugün Türkiye İstatistik Kurumu konut istatistiklerini de açıkladı. Mayıs 2019’a ilişkin konut satış istatistikleri bunlar. Türkiye genelinde konut satışları Mayıs 2019’da bir önceki yılın aynı ayına göre %31 oranında azalmış, kredili konut satışları ise %85 oranında daralmış; yani banka kredisi ile ev alanların oranı %85 azalmış. Konut satışları içinde, toplam konut satışları içinde kredi ile satışların payı sadece %6,4. Bir başka enteresan veri bu alanda, Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı yani sıfır konut önce siz anahtarı soktunuz kapıyı açtınız içeri girdiniz. Bu konutların satışı %39,2 oranında azalmış ve ilk satışların toplam konut satışları içindeki payı %41,’e gerilemiş. 

Hal böyle iken bu ortamda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, geçen hafta çarşamba kredi kartlarının taksitlerini yeniden düzenledi. Ne oldu, taksit sayısı mobilyada 12 aydan 18 aya, video, kamera, ses sistemleri ve fiyatı 3.500 lira üzerinde olan televizyonlarda üç aydan altı aya, değeri 3.500 altında olan televizyonlarda dokuz aydan 12 aya, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi ve elektrikli ev aletlerinde kredi kartı ile satışlarda 12 aydan 18 aya yükseltildi. Dahası var, uçak ve otel harcamalarında da taksit sayısı dokuz aydan 12 aya çıkarıldı. Vergi ödemelerinizi kredi kartı ile yapıyorsanız orada taksit sayısı dokuz aydan 12 aya yükseltildi. Kurumsal kredi kartlarındaki genel taksit sayısı ise 12 aydan 18 aya yükseltildi. 

Yetti mi yetmedi, BDDK bu kararının ertesi günü bir karar daha aldı, kredi kartlarındaki asgari ödeme tutarını kredi kartı limitine göre ayrım yapmaksızın, %30’a çekti, bu tutar daha önce %35-40 arasında değişiyordu.

Ne yapmak istiyor Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu? Kredi kartlarına bir ayar verip ekonomiye, ekonomik ilişkiye, alışverişe, satışa, piyasaya can vermeye çalışıyor. 

Memleketin borcunu biraz önce söyledik. 650 milyar lira iç borcu var bu memleketin 446 milyar dolar dış borcu var. İşsizlik almış başını gidiyor, enflasyon bir türlü düşürülemiyor, bu ortamda insanlar kayıtdışı çalışmaya yönelerek maaşlarını artırmaya uğraşırlarken, insanlar hizmet sektöründe üç kuruşa çalışmaya çalışır evlerine ekmek götürmeye uğraşırken, zaten bu insanların kredi kartlarında ciddi bir borç varken, zaten bu nedenle önceki seçimden önce kredi kartları borçlarında devlet bankaları üzerinden bu borçların yeniden yapılandırılması gibi bir süreç başlatılmışken, neden hala vatandaşın kredi kartı borcunu artıracak, kredi kartına yüklenerek geçimini temin etmesine çalışacak bir düzenleme yapılır? 

Taşıma suyla değirmen dönmez efendim. Memlekette 4,5 milyon işsiz var, kayıtdışı çalışanların sayısı sürekli artıyor, borç bini aşmış borçlu kapıya dayanmış diyorsunuz ki, siz bu insanlara “saldır kredi kartına”. Sonra gelsin hacizler, sonra gelsin dramlar… 

Söyleyecek tek laf var bu tablo karşısında: “Akıllı ol Türkiye.” 

İyi günler.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.