Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Aladağ yurt yangını davası: Kamu görevlilerine ceza yok, yurt ve dernek çalışanlarına 8 ile 12 yıl arasında hapis cezası verildi

Adana’nın Aladağ ilçesindeki kız öğrenci yurdunda 29 Kasım 2016’da çıkan ve 11’i çocuk toplam 12 kişinin yaşamını yitirdiği yurt yangını davasında bugün hüküm açıklandı. 

Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan duruşma, savcının geçtiğimiz celse verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrar etmesiyle başladı. Savcı, esas hakkındaki mütalaasında bilirkişi raporlarına dikkat çekmiş, sorumluları yangına yönelik gerekli tedbirleri almayarak bilinçli taksirle ölüme neden olmaktan sorumlu tutmuştu. Dernek başkanı İsmail Uğur, dernek yöneticileri Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Keleş, Ramazan Dede, yurt müdürü Cuma Ali Genç ile yurt çalışanı Mahmut Deniz’in bilinçli taksirle cezalandırılmaları istenmişti.

Duruşma savcısı, kamu görevlileri Bayram Aydın, Cihan Ünsal, Davut Gökçeli, Mehmet Aktaş ve Ramazan Arı’nın ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasını, Mehmet İpek ve Zeki Yılmaz’ın beraat ettirilmesini istemişti. Ayrıca itfaiye görevlilerinin ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarını talep etmişti. 

Mütalaanın ardından ailelere söz verildi. Başta İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş ve yurt yöneticilerinden şikayetçi olduklarını, cezalandırılmalarını istediklerini belirten aileler, “Bu sanıklar ilk günden beri gözümüzün içine bakarak yalan söylüyorlar. İlçe Milli Eğitim Müdürü kaçak cemaat yurduna bizi kendi yönlendirdi. Mehmet Aktaş’tan ve tüm sorumlulardan şikayetçiyiz. Çocuklarımızı yitirdik ama adaleti istiyoruz” dedi.

Avukatlar: “İl Milli Eğitim Müdürü ve Adana Valisinin de sorumluluğu var”

Ardından ailelerin avukatlarından Can Atalay söz aldı. Atalay, “Bu yurt kaçak, dosyaya bu konuda sahte belge sundular. 44 yıl kaçak yurt işleteceksiniz, bütün kamu görevlileri bunu bilecek sonra ‘İlliyet bağı kesildi’ diyeceksiniz. Bu durum vicdanla dahi bağdaşmaz” dedi. Atalay, yurt binasının yıkıldığını, delil karartarak şüphe yaratılmaya çalışıldığını anımsattı ve şöyle devam etti:

“Bulaşık yıkarken çocukların ellerini elektrik çarptığı gerçeği gözardı edilmeye çalışıldı. Bu dosya, eğitim hakkı dosyasıdır. Yoksul insanların çocukların eğitim alıp alamaması dosyasıdır. Savcının istediği cezalar, 11 kız çocuğu 1 genç kadının öldüğü bir dosya için yeterli değildir. Kamu görevlilerinin fiilleri ile sonuç arasındaki illiyet bağı kesilmemiştir. Kamu görevlileri etkili denetim yapmamış, tespit ettikleri eksiklikleri gidermek için hiçbir adım atmamışlardır.”

Atalay’ın ardından konuşan avukat Atilla Karataş, yurdun eksikliklerine rağmen kapatılmamasında İl Milli Eğitim Müdürü ve Adana Valisinin de sorumluluğu bulunduğuna dikkat çekti.

Ardından avukat Mustafa Çinkılıç söz aldı. Çinkılıç, yangında olası kast olduğunun açık olduğunu söyleyerek, “Yurdun döşemesinde kullanılan malzemeler ve yangın çıkışlarının kapalı olması dikkate alınmalıdır. İtfaiyeye 22 dakika sonra haber verilmiştir, o saatten sonra itfaiyenin yapabileceği bir şey kalmamıştır” dedi.

Adana Barosu Başkanı Veli Küçük de bu olayın ne ilk ne de son olduğunu belirterek, “Türkiye’nin her yerinde olduğunu bildiğimiz dernek adı altındaki yurtlardaki bunlar. İlçe Milli Eğitim Müdürü yönlendirmiştir aileleri. Sosyal devlet ilkesine aykırı davranmıştır devlet” diye konuştu.

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan da devletin sosyal devlet olma gereğini yerine getirmediğini vurguladı ve “Özellikle kamu görevlileri yeterli ve etkili denetim yapmamışlardır. Yapsalardı bu sonuç ortaya çıkmazdı” dedi.

Aileler sinir krizi geçirdi

Ardından sanık ve avukatları beyanda bulundu. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş’ın avukatı Berkay Dikici, “Sayın başkan, duruşmada ve basında müvekkilim günah keçisi olarak gösterilmeye çalışılıyor. Tabii bir kısmını anlamaya çalışıyorum, bunun üzerinden milli eğitimden bir tazminat beklentisi olduğu çok açıktır” dedi. Bu sözler üzerine yangında çocuğunu kaybeden bir baba sinir krizi geçirdi ve “Biz para peşinde değiliz, biz kimseden para istemiyoruz, biz evlatlarımızı geri istiyoruz. Para da sizin olsun pul da, bize evlatlarımızı geri verin verebiliyorsanız” diyerek tepki gösterdi.

Daha sonra duruşmaya ara verildi. Aranın bitmesinin ardından heyet duruşma salonuna geldi. Salonda özel tim de vardı. Heyet, bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan yurt müdürü Cuma Ali Genç’e 11 yıl 1 ay 10 gün, dernek başkanı İsmail Uğur’a 12 yıl 2 ay 20 gün, yurt müdür yardımcısı Mahmut Deniz’e 10 yıl, dernek yöneticileri Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede ve Ramazan Keleş’e 8 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası verdi.

Kamu görevlilerine ‘ölüme sebebiyet vermekten’ beraat

Heyet, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş ve yurdun denetimini yapan kamu görevlileri Bayram Aydın, Cihan Ünal, Davut Gökçeli ve Ramazan Arı’yı ölüme sebebiyet verme suçundan beraat ettirdi. Bu kişilere ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Yangın tüplerinden kaynaklanan sorumluluklarla ilgili yargılanan iki sanık hakkında beraat kararı veren heyet, dört itfaiye erini de beraat ettirdi. 

Ne olmuştu?

29 Kasım 2016’da Adana Aladağ’da Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda yangın çıkmıştı. Yurtta kalan eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cuma Ali Genç’in kızı Sare Betül Genç, 8’inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü, 7’nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden, 6’ncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5’inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ile Cennet Karataş hayatını kaybetmişti.

Aralarında Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticileri ile kamu görevlilerinin de bulunduğu 18 kişi, “Birden fazla kişiyi taksirle öldürme ve yaralanmalarına sebep olma” suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyordu. Davanın 7’nci duruşmasından itibaren tutuklu yargılanan sanık kalmamıştı. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.