Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Gezi Davası’nın üçüncü duruşması yarın: “Temel hak ve özgürlüklerimiz yargılanıyor”

Gezi Davası’nın üçüncü duruşması 8-9 Ekim 2019 tarhlerinde Silivri Cezaevi’nin karşısındaki duruşma salonunda yapılacak.

Gezi Direnişi nedeniyle aralarında 700 günü aşkın bir süredir tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın yanı sıra yazar, gazeteci, şehir plancısı, avukat ve sanatçıların da bulunduğu 16 sanığın, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla yargılanmasına devam edilecek.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 657 sayfalık iddianamede; Can Dündar, Mücella Yapıcı, Memet Ali Alabora, Pınar Alabora, Meltem Arıkan, Yiğit Aksakoğlu, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi, Mine Özerden, Ali Hakan Altınay, Çiğdem Mater, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ın da aralarında yer aldığı 16 kişi hakkında “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs” ve “Gezi olaylarını finanse etmek” suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen davanın 24 ve 25 Haziran’daki ilk duruşmasında, bugün tutuklanmasının üzerinden 706 gün geçen iş insanı Osman Kavala savunmasını yapmıştı. Kavala, davanın “fantastik bir kurgu” olduğunu söylemiş ve hakkındaki iddiaları “haysiyet kırıcı” bulduğunu belirtmişti:

“İddianamede Gezi olaylarının organizatörü olduğum söyleniyor. Hiçbir zaman gizli bir örgütle ve cemaat yapısıyla ilişkim olmadı. Davranışlarım, gizli bir faaliyet yürüten birinin davranışları değil. Gözaltına alınmadan önce suçlu olduğumun kabul edildiğine inanıyorum. İddianamede gizli bir örgüt üyesi olduğuma ilişkin delil mevcut değil.”

“Ne Gezi’den kalkışma ne de bu davadan suç çıkar”

16 Kasım 2018’de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve 25 Haziran’daki duruşmada tahliyesine karar verilen hak savunucusu Yiğit Aksakoğlu da, “Bu davada yargılananlarla bile ilişkisi olmayan Yiğit Aksakoğlu, ‘Gezi eylemlerini yaygınlaştırmış ve derinleştirmiştir’ diyor bu iddianame. Ben neden bu iddianamede varım? Ne Gezi’den kalkışma ne de bu davadan suç çıkar. FETÖ’cü savcı ve polislerin sözde delilleri kıymetlendirilerek hazırlanan bu iddianame hiçbir somut delile dayanmıyor. İddianamedeki tek doğru, sayfa numaraları” demişti.

Mimarlar Odası İstanbul Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı da “Aynı suçtan iki kez yargılanıyorum” diyerek başladığı savunmasında şunları söylemişti:

“Telefon görüşmelerim iddianameye suç delili olarak konulmuş. 68 kuşağından biri olan benim için ‘devrim’ lafının ne kadar güzel olduğunu keşke anlayabilseniz. Devrim bizim sık kullandığımız bir kelimedir. Osman Kavala, Gezi’ye iki masa, üç sandalye, 100 poğaça vermiş. Ben 68 yaşında hâlâ çalışmakta olan, sıfır mülkiyetli biriyim. Keşke az birikimim olsaydı da iki sandalye ve 100 poğaça da ben yollasaydım.”  

İkisi tutuklu dokuz sanığın savunmalarının dinlendiği ilk duruşmanın sonunda Yiğit Aksakoğlu tahliye edildi, Osman Kavala’nın ise tutukluluğunun devamına karar verildi. Davanın 18 Temmuz’da yapılan ikinci duruşmasında da, tutuklu tek sanık olarak kalan Kavala tahliye edilmedi. 8-9 Ekim’de görülecek duruşmalarda, üç tanığın ifadeleri dinlenecek.

Davayı izleme çağrısı yapan Taksim Dayanışması, yaptığı paylaşımda, “8-9 Ekim’de Silivri’ye Gezi Davası’na dayanışmaya çağırıyoruz. İddianame uzun, özeti kısa: Temel hak ve özgürlüklerimiz yargılanıyor, biz #GeziyiSavunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.