Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Davutoğlu’nun kurucularından olduğu İstanbul Şehir Üniversitesi: “Halkbank bizi çalışamaz hale getirmek istiyor”

Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun kurucuları arasında yer aldığı Bilim ve Sanat Vakfı’na ait İstanbul Şehir Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada, Halkbank’ın, üniversitenin tüm varlıklarına tedbir koydurduğu duyuruldu. Açıklamada, bankayla sadece iki gün önce anlaşıldığı ve yapılanın “iyi niyetten uzak” olduğu savunuldu. 

Kurucuları arasında eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun da olduğu Bilim ve Sanat Vakfı’na ait İstanbul Şehir Üniversitesi, Halkbank‘ın üniversitenin tüm varlıklarına tedbir koyduğunu açıkladı. Karara karşı yapılan açıklamada üniversite yönetimi “Halkbank, dürüstlük ilkesine aykırı şekilde üniversitenin bankalardaki tüm varlıklarına tedbir koydurmuştur. İyi niyetten uzak bu girişim neticesinde ortaya çıkan bu durum, bir hukuk devletinde yaşanmayacak boyutlar içermektedir” dedi. 

https://twitter.com/SehirUniversite/status/1183732929874280449?s=20

İstanbul Şehir Üniversitesi’nden yapılan resmi açıklamanın bir bölümü şöyle: 

“2008 yılında Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi binlerce öğrencisi ve yüzlerce öğretim elemanı ile ülkemizin en güzide yükseköğretim kurumları arasındadır. Bugün Üniversitemizi mali zafiyete düşürerek çalışamaz hale getirmeyi amaçlayan kasıtlı girişimler nedeniyle kamuoyuna aşağıdaki açıklamayı yapmak zorunluluk haline gelmiştir. 

İstanbul Şehir Üniversitesi her yıl Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından denetlenmiş, bu denetimlerden başarılı ile geçmiş, 2019 yılında ise Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun dört yıllık dış değerlendirmesini resmi değerlendirme raporuna yansıyacak şekilde en iyi neticeyle tamamlamıştır.

“Halkbank dürüstlük ilkesini aykırı davranmıştır”

TMMOB tarafından kampüs arazisinin devri ile ilgili açılan kasıtlı dava üzerine Halkbank üniversitemize tahsis ettiği kredi limitlerinin kullanılmasına izin vermemiştir. Bununla birlikte geçen yıl yaşanan ekonomik kriz ve ülkemizin içinden geçtiği olağanüstü şartların da etkisi ile ödeme takviminde kısa süreli bir aksama yaşanmıştır. Ödeme planında meydana gelen sorun üzerine banka ile yapılan görüşmelerde önemli bir ilerleme sağlanmıştır. Üniversitenin bankaya verdiği gelecek projeksiyonu ve ödeme planıyla ilgili kredi borcunun ödenebileceği anlaşılmış ve iki kurum yetkilileri bu konuda 09.10.2019 tarihinde fikir birliğine varmıştır. Hal böyle iken sadece iki gün sonra, 11.10.2019 tarihinde Halkbank, dürüstlük ilkesine aykırı şekilde Üniversite’nin bankalardaki tüm varlıklarına tedbir koydurmuştur. İyi niyetten uzak bu girişim neticesinde ortaya çıkan bu durum, bir hukuk devletinde yaşanmayacak boyutlar içermektedir.

“Amaç başarılı bir yükseköğretim kurumunu çalışamaz hale getirmek”

Üniversitemizin hesaplarında tüm ihtiyaçlarını görecek, tüm ödemelerini yapacak, sorumluluklarını yerine getirecek kaynağı vardır. Nitekim bugüne kadar üniversitemiz gerek eğitim-öğretimin sürdürülmesi gerekse mali yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda herhangi bir aksaklık yaşamamıştır. Burada amaç, alacaklarını temin etme konusunda sorun yaşamayacak olan bankanın çıkarlarını korumak değil, başarılı bir yükseköğretim kurumunu çalışamaz hale getirmektir. 

İstanbul Şehir Üniversitesi kimseye değil halkımıza aittir. ŞEHİR’e baskı kurmak, meşru haklarını ihlal etmek önce bu ülkenin öğretim görevlilerinin, parlak gelecek hayali kuran gençlerinin, sonra da bu ülkenin eğitimine güvenerek gelen uluslararası öğrencilerimizin haklarını ve eğitim idealini gasp etmektir. Kimsenin bir üniversiteye ve öğrencilerine bunu yapmaya hakkı yoktur. 

Kamu bankaları ülkenin ekonomik hayatının devamını sağlamak yanında eğitim sisteminin desteklenmesi için vardır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir üniversitede öğrenciler, öğretim elemanları, öğrenci aileleri finansal bir anlaşmazlık nedeniyle cezalandırma yoluna gidilmemiştir. Bu sadece mali bir karar değil, aynı zamanda eğitim-öğretim hayatına vurulmuş bir darbedir.

“Bizi hedef alanlar hukuk ve toplum nezdinde bunun hesabını veremeyecek”

Şunun bilinmesini özellikle isteriz: Tüm hayatı boyunca bilim, araştırma ve eğitim için çalışmış, ülkemizin gençliğine daha kaliteli şartlarda eğitim-öğretim sağlanması için mücadele etmiş bir topluluk olarak her şeyimizden kıymetli öğrencilerimizin üniversite hayatlarının sorunsuz bir şekilde devam etmesi bizim için her şeyin üzerindedir. 

Böylesi olağanüstü şartlarda ayakta kalan, eğitim veren, küresel çapta ülkemizi temsil eden bir yükseköğretim kurumunu hedef alanlar gerek hukuk nezdinde gerek toplum vicdanında yaptıklarının hesabını veremeyeceklerdir.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.