Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kürtaj olan kadınlar anlatıyor (2): “Başka kadınların da bunu yaşadığını unutmadan, sevdiğin, güvendiğin insanların yanında atlatmak lazım bu süreci”

Melisa (*) 20’li yaşlarının başlarında özel bir şirkette çalışan genç bir kadın. Melisa’nın yeni başlayan ve iyi giden bir ilişkisi var. Her şey yolunda gözükürken Melisa bir gün reglinin geciktiğini fark ediyor. “Regl takvimim ergenliğimden beri hiç şaşmazdı” diyen Melisa, hemen bir gebelik testi aldığını, sonucun negatif çıktığını fakat teste inanmadığını anlatıyor: “Test negatif çıktı. Ama nasıl içselleşmiş bir korkuysa inanmadım. Bir test daha aldım. Sonuç yine negatifti. Bir test daha aldım. Üçüncüde artık hafif bir çizgi gördüm, erkek arkadaşım abarttığımı düşündü. O sırada ben kafamda hastane, doktor düşünmeye başlamıştım bile.”

Melisa, daha önce kürtaj olan bir arkadaşını arıyor

Melisa’nın aklına daha önce kürtaj olmuş bir arkadaşı geliyor ve hemen onu arıyor: “Arkadaşımı aradım. ‘Emin misin, aldırmayı düşünüyor musun?’ gibi şeyler söyledi. O çocuk sahibi olmak istiyordu. Ben kesinlikle çocuk sahibi olmak istemiyorum ve bu konuda ikileme bile düşmedim. Arkadaşıma ‘Eminim’ dedikçe o ‘Birkaç gün daha bekle’ dedi. İstemeden yaptığını düşünüyorum. Belki tamamen iyi niyetle söyledi. Ama o psikolojiyle bırak birkaç günü bir saat bile zor duruyordum ben.”

Melisa tüm ısrarına rağmen doktora ulaşamıyor

Melisa arkadaşından aldığı numarayı arıyor. Doktorun sekreteri “Hamileliğinden emin olamayız, yarın gel ultrasonda anlarız” diyor. Fakat Melisa panik olduğunu, süreci anlatmak için doktorla konuşmak istediğini söylüyor. Sekreter, Melisa’nın tüm ısrarlarına rağmen kendisini doktora bağlamıyor. Ertesi gün için randevu veriyor.

 “Çok korktum; en büyük korkummuş, haberim yokmuş”

Melisa, hamile olduğunu öğrendikten sonra yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Çok korktum; en büyük korkummuş, haberim yokmuş. İlişkimiz çok yeniydi, ben işime gücüme gidiyorum, hayatım bambaşka. Belki şimdi olsa düşünürdüm. O an istediğim tek şey kurtulmaktı. Bir an önce içimdeki şeyi çıkarsınlar başka bir şey istemiyordum.”

Melisa’nın bir yandan da kürtaj için paraya ihtiyacı var: “O zamanın parasıyla 2000 liraya ihtiyacım vardı. Maaşım o kadar benim. Birikmişim zaten yok.” Melisa kürtaj parasını kredi kartından çektiği parayla ve partnerinin desteğiyle denkleştiriyor. Fakat iş kürtaj parasını bulmakla da bitmiyor: “Çok hassas bir sürece giriyorsun. İlaçların ayrı, sonra tekrar kontrole gitmen lazım. Devletten randevu alsan ne zamana vereceği belli değil. Yine özelden randevu almak zorundasın. O kontroller de 250 liraydı.”

Kürtajdan sonra iki kere kontrole gidiyor Melisa. İlki, kürtaj sırasında içeride bir parça kalma ihtimaline karşı rutin bir kontrol. İkinci sebep ise şiddetli karın ağrısı ve kanama: “Her kadında farklı sonuçları olabilirmiş. Kanama normal ama benimki uzun sürmüştü. Tekrar başka bir ilaç aldım.”

“Kullandığın ilaçlar psikolojini mahvediyor”

Melisa, kullandığı bu ilaçların psikolojisini olumsuz yönde eklediğini de söylüyor: “Bu ilaçlar psikolojini mahvediyor. Zaten kendini iyileştirmeye çalıştığın dönemde bir de mental sıkıntılar ekleniyor. Aşırı sinirliydim, tahammül seviyem yerlerdeydi.”

O sıkıntılı dönemi ise kadın arkadaşları sayesinde atlattığını anlatıyor: “Kadın arkadaşlarım sayesinde bu dönemi atlattım. Kim varsa destek oldu. Hemen WhatsApp grupları kuruldu. Destek çok önemli, onu anladım. Başkası tek başına daha iyi atlatır belki ama öyle bile olsa her zaman konuşabileceğin birilerinin olmasını tercih ederim. Kürtaja gittiğim arkadaşımla kürtaj olduğum günün akşamı pizza söyleyip film izlemiştik.”

Partnerinin ise kararına karışmadığını söylüyor: “O çok gergindi. Hiç karışmadı kararıma. Psikolojik baskı hissetmedim.”

Arkadaşı ve partneriyle hastaneye gidiyorlar

Ertesi gün yakın bir arkadaşı ve partneriyle hastaneye gittiklerini anlatıyor Melisa. Odasına girince doktorun sadece kendisiyle konuştuğunu anlatıyor: “Üçümüzü beraber aldı odasına. Beni muhatap aldı sadece. ‘Ne zaman, nasıl anladın, kaç yaşındasın, daha önce kürtaj oldun mu?’ gibi sorular sordu.” Doktor daha sonra Melisa’ya testlere güvenmemesi gerektiğini, dış gebelik de olabileceğini söylüyor: “O sırada beynime kan sıçradı. Ben bunları hiç düşünmemiştim. ‘Ya daha kötü bir şeyse?’ diye düşünmeye başladım.”

Doktor hamile olduğunu söylüyor

Doktor ultrasonla Melisa’yı muayene ediyor. Ona hamile olduğunu söylüyor. Melisa bunu duyunca çok rahatladığını söylüyor: “Hamile olduğumu duyunca ‘Oh, dış gebelik değil’ diye sevindim.”

Kürtaj olacağı odada doktor, anestezi uzmanı, asistan bir kadın ve Melisa var. Melisa, asistan kadınla ilgili şunları anlatıyor: “Bir kadının olması iyi hissettiriyor. Benimle o ilgilendi. ‘Hiçbir şey yok, yıllardır yapılıyor bu işlemler, korkma’ dedi. Elimi tuttu. Sohbet etti benimle. Bir yandan anestezi uzmanı iğne yaptı. Zaten iğneden sonra gerisini anlamadım ve uyandığımda kürtaj bitmişti. Zaman algım kayboldu. Gözümü bir açtım arkadaşım karşımda.”

Melisa kürtajdan sonra biraz dinlendiğini, kendini iyi hissedince arkadaşı ve partneriyle eve döndüğünü söylüyor.

“İşe gidememeye başladım”

Melisa kürtaj olacağı zaman patronuna “hastayım” diye mesaj attığını, fakat kürtaj sonrasında da kanaması yüzünden işe gidemediğini anlatıyor: “Kürtaj olacağım zaman patronuma mesaj attım ‘hastayım’ diye. O hafta işte de çok yoğun bir haftaydı, toplantılarım var vs. Kürtajdan sonra da kanamaların ve ilaçların etkisi zorladı beni. İşe gidememeye başladım. Türlü bahanelerle rapor aldım hep. Kürtajdan üç gün sonra nasıl işe gidersin, mümkün değil. Kontrollere gideceğim sırada da işyeri sıkıntı çıkardı. Zaten bir iki ay sonra da istifa ettim.”

“Ailemle mücadele etmeye gücüm yoktu”

Melisa ailesiyle aynı şehirde yaşıyor. Haftanın belli günleri partneriyle, belli günleri de ailesiyle kalıyor. Ailesi Melisa’nın sevgilisiyle kaldığını bilmiyor. Kürtaj olduğunu da ailesine söylemiyor: “Zaten zor bir süreç. Ben kendimle ilgilenmeliyim. Onlarla mücadele etmeye gücüm yoktu. Çünkü bir mücadeleye döneceğine emindim.”

“Sevdiğin, güvendiğin insanların yanında atlatmak lazım bu süreci”

Melisa bugün dönüp baktığında o gün yaşadıklarıyla ilgili şunları söylüyor: “Ben çocuk sahibi olmak istemiyordum. Zorunlu kürtaj olan kadınlar var, o bambaşka bir tecrübe. Kendimden yola çıkarak en çok operasyondan korkuyordum. Sonra anladım ki operasyon işin en basit kısmı. Gerçekten korkulacak bir şey yok. Sürecin en zorlu yanı hastane seçimi. Devlete gidemiyorsun, geç bir tarih olmaması lazım çünkü. Ayrıca yalnız kalmadan, başka kadınların da bunu yaşadığını unutmadan sevdiğin, güvendiğin insanların yanında atlatmak lazım bu süreci.”

Melisa kürtajla ilgili ise şunları düşünüyor: “Güvenli, parasız, ulaşılabilir olmalı. Kadının ailesine haber veren doktorlar var. Bilerek kürtaj zamanını geçirecek derecede ileri tarihlere randevu vermeler… Jinekolog hikayelerini hepimiz biliyoruz. Böyle doğal ve kişisel tecrübeyi hep beraber yaşıyoruz. Bir de üzerine toplumun, devletin tüm aksaklıkları ekleniyor. Çok doğal ve rahat atlatılacak bir şey olduğuna eminim.”

*Röportaj yapılan kişinin ismi değiştirilmiştir.

Türkiye’de kürtaj 1983 yılında yasallaştı. Her ne kadar 10 haftaya kadar kürtaj yapılması kanunen yasal olsa da birçok devlet hastanesi kürtaj yapmıyor. Uzmanlar, 2012 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “Kürtaj cinayettir” açıklamasının ardından fiili bir yasak başladığını belirtiyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.