Koronavirüs salgını, sağlık sistemindeki krizleri de görünür kıldı. Özel hastaneler de pandemi sürecinde birçok başlıkla gündeme geldi. Hızla büyüyen salgında özel sağlık kuruluşları hem kapısını çalan hastalara yaklaşımıyla hem de çatısı altındaki sağlık çalışanlarına karşı yaptırımlarıyla eleştirilerin odağı oldu.
8 Nisan’da her ne kadar “Özel hastaneler koronavirüs tedavisinde ücret isteyemeyecek” kararı Resmi Gazete’de yayımlansa da geçen birkaç hafta boyunca Türkiye’nin dört bir yanından binlerce liralık tedavi ücreti talep eden özel hastanelerin haberleri basına yansıdı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr. Çetin Atasoy, bu konudaki düzenlemelerin Çin’de salgının ortaya çıkıp Avrupa’da ilk vaka haber alındığında yapılması gerektiğini vurguladı. Medyascope’a hastaların mağduriyetini anlatan Atasoy, yine de gecikmiş karardan umutlu, kararın bu süreci kâr odaklı değerlendiren hastaneleri durduracağına inanıyor.
Konunun bir diğer cephesinde ise sağlık çalışanları var. Prof. Dr. Atasoy, özel sağlık kuruluşlarının çoğunda hekimlerin baktıkları hasta sayısına göre ücret aldıklarını hatırlattı: “Kovid-19 hastaları dışında, özel hastanelerde zorunlu veya acil olmayan ameliyatlar ve muayeneler durdu. Buna bağlı olarak, özel hastaneler çalışanların özlük haklarında azaltmaya gittiler. Küçük ve orta ölçekli hastanelerde hekimler ücretsiz izne gönderilmeye çalışılıyor.”
Peki ama çözüm ne? TTB’nin daha önceki açıklamalarında bu süreçte özel sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık görevlilerinin kamuda hizmet vermelerini tavsiye ettiğine dikkat çeken Atasoy, sağlıkta şiddet yasasını ve Türkiye’deki özel hastanelerin pandemiyle sınavını değerlendirdi.