Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

DSÖ, basın mensupları ve eyalet valilerinden sonra Trump’ın yeni hedefi Çin yönetimi

Amerika Birleşik Devletleri’nde koronavirüs nedeniyle vaka sayısı 650 bine dayanırken, 28 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Ekonomi durma noktasına geldi, salgın nedeniyle işini kaybedenlerin sayısı 10 milyonu geçti. ABD basını ise salgına karşı geciken müdahaleyi, sağlık sistemini, ekonomik yardım paketlerinin kapsamını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın özellikle ocak ayındaki salgını küçümser tavrının bu noktaya gelmede etkisini yüksek sesle tartışıyor. Eleştirileri kabul etmeyen Trump’ın oklarının hedefinde önce eski Başkan Barack Obama ve Dünya Sağlık Örgütü, daha sonra ise eyalet valileri ve basın vardı. Ancak bu kez “baş düşman” Çin Halk Cumhuriyeti ilan edildi.

Trump’ın salgına dair tüm adımları kasım ayındaki başkanlık seçiminde lehine kullanma çabası aşikâr. Günlük koronavirüs brifinginde, seçim videosu göstermesi, basını taraflı olmak ve yalan haberler yapmakla suçlaması, kendisini valiler üzeri otorite ilan ederek halk üzerinde oluşturmaya çalıştığı kahramanlık algısı ve ABD vatandaşlarına dağıtılacak yardım çeklerinde adını, şahsi imzasını kullanmak istemesi koronavirüs krizinin bir propaganda malzemesi olarak seçim kampanyasına dönüşünün birer kanıtı.

Trump bu süreçte, kriz yönetiminin başarısızlığını gündemin birinci maddesi haline getirmemek için yeni ve dikkat çeken iddialar ortaya atmaktan da çekinmiyor. Dün düzenlediği basın toplantısında, virüsün insan yapımı olduğu ve Çin’in Vuhan kentindeki bir laboratuvardan dünyaya yayıldığı yönündeki komplo teorisini araştırdıklarını basın mensuplarından gelen bir soru üzerine kamuoyu ile paylaştı. ABD hükümetine göre, virüs Vuhan’daki hayvan pazarından değil, pazara yakın bir laboratuvardan yayıldı ve Çin bu süreçte şeffaflıktan uzak durdu ve dünya kamuoyundan bilgi sakladı.

Bu iddia basın toplantısından sadece bir gün önce ABD basınına yansımıştı. Trump’a yakınlığıyla bilinen Fox News, Çin’in “yeni tip virüsleri tanıma ve virüslerle mücadele” konusunda laboratuvarlar kurduğunu ileri sürdü. Çin’in bu “gizli” çabasının tıbbi olarak ABD’yle yarışmak olduğunu, herhangi bir biyolojik silah yaratma amacı taşımadığını da kaydetti. İddiaya göre, Vuhan’da koronavirüsün sızdığı iddia edilen laboratuvarlardan biri de işte bu projeye hizmet ediyor.

Trump, bu teoriyi şimdilik gündemden indirmeye niyetli değil. Hatta Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bu konuda görüştüğünü ancak konuşmalarını açıklamanın mevcut şartlar altında “uygunsuz” kaçacağını da söyledi. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da basın toplantısından hemen sonra “virüs sızıntısıyla” ilgili yine Fox News’e konuştu, “Bu virüsün kaynağının Vuhan olduğunu biliyoruz. Çin şeffaf davranmalı” dedi.

Donald Trump, “taze düşmanı” Çin’e sadece laboratuvar iddiasıyla yüklenmedi, Çin’i salgındaki rakamları saklamakla da suçladı. “Çin gibi, bu denli büyük bir ülke için açıklanan sayılara inanıyor musunuz?” diye sordu.

Çin’in köklü yayın organlarından Global Times’ın şef editörü Hu Xijin ise Trump’a ateş püskürdü ve kasım ayını işaret etti: “Başkan Trump, bu aldatıcı hikayelerle halkın dikkatini dağıtmak istiyor. Trump, Çin konusunu genişleterek, başkanlık kampanyasında kullanmaya devam edecek.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.