Uluslararası Af Örgütü, geçen yıl Suriye rejimi ve müttefiki Rusya tarafından Suriye’nin kuzeybatısında gerçekleştirilen ve sağlık merkezleri ile okulları hedef alan 18 saldırıda uluslararası insancıl hukuk ihlallerini belgeledi.
Uluslararası Af Örgütü‘nün “Bizim için her yer tehlikeli: Suriye’nin kuzeybatısında hukuka aykırı saldırılar ve kitlesel boyutta yerinden edilme” başlıklı raporu, Suriye ve Rusya hükümet güçlerinin çoğunluğu ocak ve şubat 2020’de olmak üzere İdlib, Batı Halep ve Kuzeybatı Hama‘da sağlık merkezleri ve okulların hedef alındığı 18 vakayı belgeliyor.
İdlib’in de bulunduğu bu bölgede, 5 Mart’taki ateşkes öncesinde gerçekleştirilen ve Rus hava kuvvetlerinin desteklediği saldırıların sonucunda yeniden göçe zorlanan, çoğunluğu daha önce de defalarca yerlerinden edilmiş 1 milyon civarında insan son aylarda feci koşullarda yaşamını sürdürüyor. Ayrıca bu saldırılar, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi‘ne (OSDH) göre, yaklaşık 500 sivilin ölümüne neden oldu.
Uluslararası Af Örgütü, rejim güçlerini ve Rusya’yı “kasıtlı bir şekilde sivillere, hastaneler ve okullar gibi kamu alanlarına saldırıda bulunmakla” suçluyor.
Af Örgütü, rapor için ülke içinde yerinde edilen kişiler, öğretmenler, doktorlar ve insani yardım görevlilerinin de aralarında bulunduğu 74 kişiyle görüşme gerçekleştirdi. Görgü tanıklarının ifadeleri video ve fotoğrafların yanı sıra, uydu görüntüleri üzerinde yapılan uzman incelemeleri, sahadaki uçuş gözcülerinin verdiği bilgiler ve Rusya ile Suriye hava güçleri arasındaki uçuş irtibatının dinlenmesi sonucunda ortaya çıkan verilerle de doğrulandı.
Örgüt, 29 Ocak’ta Eriha şehrinde bir hastanenin yakınındaki Rus hava bombardımanlarının en az iki binayı yerle bir ettiğini ve 11 sivilin öldürüldüğünü belirtti. Uluslararası Af Örgütü raporunda 25 Şubat’ta yalnızca bir gün içinde 10 okulun hedef alındığını ve dokuz sivilin öldürüldüğünü yazdı. Bu saldırılar, uluslararası hukuk tarafından yasaklanan misket bombalarıyla gerçekleştirildi.
Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Heba Morayef, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Son dönemdeki saldırılar, sivilleri dehşete düşürmeyi ve yıldırmayı amaçlayan yaygın ve sistematik saldırılara ilişkin korkunç eğilimi devam ettirdi. Suriye ordusunun savaş suçları ve insanlığa karşı suçları işlemesini kolaylaştırdığını gösteren kanıtlara rağmen, Rusya hukuka aykırı hava saldırıları gerçekleştirmek de dahil Suriye hükümetine çok büyük askeri destek sağlamaya devam etti” dedi.
İdlib bölgesi yerinden edilmiş üç milyon sivile ev sahipliği yapıyor. Son saldırılar, Aralık 2019 ve Mart 2020 arasında, yüzde 80’i kadınlardan ve çocuklardan oluşan bir milyon civarında kişiyi Türkiye sınırına yakın bölgelere doğru kaçmaya zorladı.
Gittikçe daralan bir bölgede mahsur kalan siviller, insani yardımın tamamen yetersiz kaldığı bir durumda dayanılmaz hale gelen yaşam şartları yüzünden acı çekmeye devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Temmuz 2014’te, Suriye’nin kuzeybatısına ve silahlı muhalif grupların kontrolü altındaki diğer bölgelere, Suriye hükümetinin onayı gerekmeksizin sınır ötesinden insani yardım ulaştırılmasına izin veren bir kararı oybirliğiyle çıkarmıştı. Fakat bu kararın geçerliliği 10 Temmuz’da doluyor. Suriye hükümeti ve müttefikleri, insani yardımın Şam üzerinden ulaştırılmasını istiyor. Fakat bu durum, BM’nin ve BM ile işbirliği yapan insani yardım kuruluşlarının yardımları zamanında ve sürekli bir biçimde ulaştırmasını son derece zorlaştırabilir.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Uluslararası Af Örgütü’nün basın bültenine ulaşmak için tıklayınız.
Kaynak: Le Monde
