Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Koronavirüs Batı Avrupa’nın yoksullarını vurdu: Gıda yardımına başvuranların sayısı yüzde 30 arttı

Le Monde muhabiri Isabelle Mandraud, koronavirüsün Avrupa'nın batısında yarattığı sosyal ve ekonomik krizin ardından gıda yardımlarına talebin yüzde 25 ile 30 arasında arttığını yazdı.

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), 1971’deki kuruluşundan bu yana ilk kez, Birleşik Krallık‘ta ve Almanya‘da faaliyet gösteriyor. İngiltere’de, 11 Nisan’dan beri MSF’nin 11 çalışanı, Londra’daki üniversite hastaneleriyle ortaklaşa, koronavirüs salgını yüzünden hayatları daha zor hale gelen evsizlere tıbbi ve lojistik destek sağlıyor.

Bu yardım; barların, restoranların ve dükkanların kapatılmasıyla güvenceli veya güvencesiz işlerini kaybeden ve yaşam koşulları yüzünden koronavirüse yakalanma ihtimali daha yüksek olan kişileri ilgilendiriyor.

İngiltere MSF Tıbbi Koordinatörü Rosamund Southgate, “MSF’nin yüksek gelirli ülkelerde büyük faaliyetler başlatması alışılmadık olsa da gerektiğinde acil insani yardım sağlamamız çok doğal bir şey” diyor.

Ayrıca ilk defa, Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nun yemekhanesi zor durumdaki kişilere yardım edecek bir girişimde bulundu. 14 Nisan’dan bu yana yemekhanede zor durumdaki kişiler için günde bin adet yemek hazırlanıyor ve dağıtılıyor. Aynısı birkaç gün sonra Strasbourg‘daki ve Lüksemburg‘daki kurumlarda da yapıldı. Avrupa Parlamentosu Sözcüsü Jaume Duch, “Şimdilik, belediyelerle mutabık kalınarak bu yardımı haziran sonuna kadar yapmayı planlanıyoruz. Tabii ki temmuz sonuna kadar, hatta daha uzun süre de devam edilebilir” dedi.  

Sağlık krizi yerini sosyal ve ekonomik krize bırakıyor, bu durum gelişmiş ülkeleri de etkiliyor. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri‘nde (ABD) , dışarı çıkma yasaklarıyla birlikte tüm faaliyetlerin aniden durdurulması, binlerce insanın yoksulluğa düşmesine neden oldu. Hayatın kademeli olarak yeniden başlaması, salgının felakete yol açtığı turizm, eğlence, restoran gibi sektörlere çok kısıtlı bir şekilde fayda sağlayacak. Birçok işyerinin kapanmasıyla gıda yardımı dağıtımlarında uzun kuyruklar oluştu, kupon kullanımı yeniden ortaya çıktı ve yardım kuruluşlarının internet sitelerinde bağış çağrıları arttı.

“Sosyal kriz kapımızda”

Avrupa Gıda Bankaları Federasyonu (FEBA), Feeding America (FA) ve Global FoodBanking Network (GFN) gibi gıda kuruluşları, nisan ayı sonunda yaptıkları ortak çağrıda, “Yiyecek dağıtım kanallarının ulaşım kesintileri ve yasaklarla kesintiye uğradığı zor bir zamanda olmalarına rağmen artan sayıda aile ve insanı beslemek için büyük bir mücadele içinde olduklarını” söyledi.

29 Avrupa ülkesinde faaliyet gösteren FEBA’nın Başkanı Jacques Vandenschrik, yaşanan durumu şöyle özetledi: “Sosyal kriz kapımızda ve önceki deneyimlerimizden daha uzun süreceğini biliyoruz. Doğu Avrupa biraz daha korunmuş gibi görünüyor olsa da İtalya’da, Fransa’da, İspanya’da, Belçika’da yardım talebi şimdiden yüzde 20 ile 25 arası yükseldi. İngiltere’de durum daha da zor. Her yerde işten çıkarmalar artıyor. Zaten 30 milyon insan Avrupa’da yoksulluk içindeydi. Bu sayının 2020’de 20 milyona düşeceğini düşünüyorduk.”

İtalya‘daki salgının merkez üssü Milano şehrinde, çok sayıda derneğin desteğiyle sekiz adet gıda yardımı dağıtım merkezi oluşturuldu. İspanya’nın Barselona ve Madrid şehirlerinde, yardım talepleri üç kat arttı, taleplerin yüzde 40’ı, daha önce hiç bu tür yardım talebinde bulunmayan insanlardan geldi.

Avrupa Parlamentosu Milletvekili,İrlandalı Maria Walsh, “Krizin hane halkı geliri üzerindeki etkisini tam olarak anlamak için henüz çok erken, ancak koronavirüsün yayılmasını yavaşlatmak için alınan önlemlerin ardından işsizlikte büyük bir artışa tanık oluyoruz. Nisan ayı tahminlerine göre, İrlanda’da işsizlik oranı olan yüzde 5,4’ten yüzde 28’e yükseldi” dedi.

Bir diğer milletvekili Hollanda asıllı Agnes Jongerius, Hollanda, İtalya veya İspanya gibi kesin bir dışarı çıkma yasağına tabi olmamasına rağmen ekonomide önemli ölçüde bir yavaşlama oldu.  Hollanda hükümeti, belirli vergilerin ödenmesininin ertelemesi gibi gibi bazı önlemler almış olsa bile, Hollanda’da giderek artan sayıda insan gıda bankalarını başvurmak zorunda kalıyor ve bu sadece başlangıç. Amsterdam gibi bazı şehirlerde bu artış yüzde 30’a yükseldi”. 

Londra’da, West Kensington’da bulunan Olympia Center gösteri salonu, günde ortalama 250 kişiye gıda kolileri ulaştırmak için tesislerini kullanıma sundu. Bir aylık yasaktan sonra, Birleşik Krallık’taki Gıda Vakfı, 24-29 Nisan tarihleri ​​arasında yürütülen bir çalışmanın şok edici sonuçlarını yayımladı. 18 yaşın altında çocukları olan beş milyon İngiliz’in gıda güvencesi olmadığını duyurdu, bu oran 2018’de belirlenenin iki katı.

Yetersiz görülen imkanlar

MSF İsviçre Proje Yöneticisi Patrick Wieland, İsviçre’nin Cenevre şehrinde, La Caravane de la Solidarité (Dayanışma Karavanı) ile birlikte düzenledikleri gıda yardımlarından yararlanan kişilerin önemli bir kısmının salgından önce işlerinin olduğunu belirtti: “Gıda yardımı için kuyruklara giren kişilerin yüzde 40’ının bir işi vardı ancak sosyal hakları yetersiz. Bunlar, küçük tasarrufları kısa sürede eriyen ve yoksulluğa düşen ev yardımcıları, temizlikçiler, restoran çalışanları.”

Yasakların ve faaliyetlerin durdurulması, 2008 mali krizinden daha derin bir etki yarattı. Jaume Duch, “Yardımlara sıfırdan başladığımızı söyleyemeyiz. Salgından önce AB, bütçesinden En Yoksunlara Yardım Avrupa Fonu’na (FEAD) ayrılan fon sayesinde 13 milyon insanın beslenmesine yardımcı oluyordu” dedi. 2014 yılında oluşturulan ve 3.8 milyar euro bütçesi olan FEAD aracılığıyla devletlere tahsis edilen kaynaklar bugün çoğunlulukla yetersiz görülüyor.

Avrupa Parlamentosu’nun İtalyan Milletvekili Elisabetta Gualmini, ülkesindeki durumu anlatırken “İtalya’da, son verilere göre bir milyon yeni yoksul olduğunu gördük. Yani yoksul insan sayısının dört milyona kadar yükseleceğini tahmin ediyoruz. Bugün hükümet, halihazırda serbest bırakılan 80 milyar euroya ilaveten ek acil durum önlemleri almaya hazırlanıyor. İtalya tarihinde son elli yıldır hiç böyle bir devlet müdahalesi olmamıştı” dedi.

Hükümetlerin salgının sosyal ve ekonomik sonuçlarını yavaşlatmak için vaat ettiği muazzam meblağlara rağmen durum daha da kötüye gidiyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.