Polonya’da devlet başkanlığı seçimlerinin ilk turu dün yapıldı. İlk turda hiçbir aday seçilmek için yeterli çoğunluğa ulaşamayınca seçimler ikinci tura kaldı. İlk turda yarışı önde bitiren aday halihazırda devlet başkanlığı görevini yürüten Andrzej Duda olurken, ikinci tura kalan diğer aday İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da desteklediği Varşova Belediye Başkanı Rafal Trzaskowski oldu. Bu seçim, Polonya içinde ve dışında milliyetçi-muhafazakârlar ile demokratların yarıştığı seçim olarak değerlendiriliyor.
Polonya’da dün yapılan devlet başkanlığı ilk tur seçimlerinde şu ana kadar oyların yüzde 87’si sayıldı. Milliyetçi-muhafazakâr kanadı temsil eden Duda, kamuoyu anketlerinde tahmin edilenden daha fazlasını alarak ilk turu yüzde 45,2’lik oy oranıyla birinci sırada tamamladı. İkinci sıradaki liberal görüşlü Varşova Belediye Başkanı Trzaskowski ise yüzde 28,9 oy aldı. Üçüncü sırada da eski gazeteci, sivil toplumcu Szymon Holownia bulunuyor.
Holownia, oyların yüzde 13,69’unu alırken dördüncü sırada aşırı sağcı aday Krzysztof Bosak‘a ise yüzde 6,69 oranına oy çıktı. Bu adayların ikinci turda seçimlerin kaderini belirleme ihtimalleri çok yüksek. Ülkede ikinci tur seçimler 12 Temmuz’da yapılacak.
Polonya’daki devlet başkanlığı seçimleri bir başka açıdan da önem taşıyor. Halihazırda devlet başkanlığı görevini yürüten Duda milliyetçi-muhafazakâr Hak ve Adalet Partisi’nin de lideriydi. Duda ve yönetimi hükümette yer aldığı süre boyunca meclisin etkisini azaltmaya çalışıp hukuk alanında yaptığı atamalarla yargıyı kendi destekçileriyle doldurmaya çalıştı.
Avrupa Birliği (AB) ile de ters düşen Duda, uluslararası planda Macaristan Devlet Başkanı Viktor Orban gibi popülist isimlerle birlikte Doğu Avrupa siyasetinde popülizmin önemli bir figürü olarak gösteriliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da daha önce Varşova Belediye Başkanı Rafal Trzakowski’yi desteklediğini açıklamıştı. İmamoğlu ve Trzakowski arasındaki ilişkilerin tarihi ise Türkiye’deki 31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrasına dayanıyor. İstanbul’da CHP’nin ve İmamoğlu’nun kazandığı başarı model alınarak daha sonra Macaristan’da ve Polonya’da yerel seçimlerde bir taktik olarak uygulanmış ve başarılı olunmuştu. Polonya’da ve Macaristan’da demokratlar ve muhalifler bir süredir kendi ülkelerindeki milliyetçi-muhafazakâr hükümetlere karşı geniş tabanlı ittifak modelini deniyorlardı.