Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İHD Van Şube Başkanı Murat Melet: “Bir sigara kaçakçısı geçemezken, her yıl binlerce mülteci sınırı nasıl geçiyor?”

Van Gölü’nde geçen hafta batan ve içinde yaklaşık 60 mültecinin bulunduğu belirtilen tekneyi arama çalışmaları devam ederken gölden çıkarılan ceset sayısı bugün 11’e yükseldi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet, bir sigara kaçakçısının bile geçemediği, çoğu zaman vurularak öldürüldüğü ya da yaralandığı sınırdan her yıl binlerce insanın nasıl geçtiğinin sorgulanması gerektiğini söyledi. Melet, “Tekne olayı ne ilktir ne de son olacak. Her yıl onlarca insan yollarda ölüyor, donuyor ya da boğuluyor” dedi.

Mültecileri taşıyan ve Van Gölü‘nde batan tekneyi arama çalışmaları devam ediyor. Konuyla ilgili olarak İHD Van Şube Başkanı Murat Melet ile konuştuk. Melet, teknedeki insan sayısının henüz netleşmediğini, sayının açıklanandan fazla olabileceğini ve sayıları kim biliyorsa onun da bu işin ortağı olduğunu söyledi.

Mültecilerin, kendi ülkelerinde savaş çıkaranların ülkelerine gittiklerini vurgulayan Melet, sözlerine şöyle devam etti:

“Göçlerin sebepleri vardır, hiçbir insan kendi yurdunu isteyerek, bilerek terk etmez. Özellikle dikkat ediyoruz, Van üzerinden Avrupa’ya gitmeye çalışanların tamamı Asya ve Ortadoğu kökenli. Bunlar ülkelerinde devam eden savaşlar ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle ülkelerinden ayrılmak zorunda kalıyor. Savaş olmasa ülkelerini terk etmeyecekler. Bu insanlar ülkelerinde savaş çıkaran kapitalist ülkelere gitmeye çalışıyor. Büyük umutla çıkıyorlar, fakat büyük çoğunluğu yollarda yaşamını yitiriyor. Bazıları yollarda hastalanıyor, bazıları donarak veya boğularak ölüyor. Türkiye, komşularıyla sınırlarını çok ciddi güvenlik önlemleri alıp korurken maalesef mülteciler Türkiye’ye rahat girebiliyorlar. Sigara kaçakçılığı yapan gençler bile sınırda vurulup hemen yakalanırken ne hikmetse her yıl binlerce mülteci Van sınırından Türkiye’ye giriyor. Ya güvenlik zafiyeti var ya da güvenlik güçleri ile ilgili bir durum sözkonusu. Bunun ayrı bir soruşturma konusu yapılması gerekir.”

Sigara kaçakçılığı yapanların sınırda vurulduğunu ve hemen yakalandığını söyleyen Melet, mültecilerin her yıl Van üzerinden Türkiye’ye geldiğini söylüyor:

“Van’da şehrin her tarafı 24 saat kameralarla izleniyor ve gözleniyor. Nasıl oluyor da insan kaçakçıları, 60 kişiyi Van Gölü kıyısına götürüp bir tekneye bindirebiliyor? Güvenlik zafiyeti mi var, yoksa göz mü yumuluyor? Eğer göz yumanlar varsa bunlar hakkında gerekli çalışmanın yapılıp ortaya çıkarılması gerekir. Van’da yaşanan ilk olay değil bu. Geçen yıl da ondan önceki yıllar da benzer facialar yaşandı. Bu şehrin kaderi ile oynanıyor. İnsanların öldüğü ve kaderine terk edilen şehir olarak Van’ın tanıtılmasını istemiyoruz.

Melet, insan kaçakçılığı ile ilgili caydırıcı olmayan cezaların da sorunun bir parçası olduğunu hatırlatarak “Biz insan hakları savunucuları olarak cezadan yana değiliz, ama bir tweet attı diye aylarca hatta yıllarca cezaevinde kalınırken insanların hayatları ile oynayanlar üç-beş ay yatıp çıkıyor. Bunun sorgulanması gerekir. Cezalar caydırıcı olursa bu işi yapanlar çekinecektir. Sorunun bir ayağı ise siyasal iktidarın sınır politikasının olmamasından kaynaklıdır. Kamera ve MOBESE ile bunları engelleyemezsiniz. Sınırdaki insanların eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekir” dedi.

“Mültecilerin pazarlık konusu haline getirilmesi utanç vericidir”

Koronavirüse rağmen mültecilerin gelmesinin yaşamsal bir risk olduğunu ve kendileri ile birlikte salgını da getirdiklerini belirten Melet, “Ama bu insanların da hakları vardır. Türkiye bir Birleşmiş Milletler üyesidir ve üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmemektedir. İnsan olan herkesin vicdanını rahatsız edecek mülteci olayı bir pazarlık konusu haline dönüşmüştür. Bu da utanç verici bir durumdur. Bu durum karşısında yapılan anlaşmalar utanç verici. Biz insan hakları savunucuları olarak bu utancın ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Bu konuda Avrupa ülkeleri de sahtekârdır. Demokrasi ve insan haklarından söz eden Avrupa ülkeleri kendisi dışında kimselere insan hakkı tanımamaktadır” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.