Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Beyrut’ta patlamanın ardından hükümet karşıtı protestolar şiddetleniyor: Hükümet istifasını sundu

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 4 Ağustos’ta meydana gelen, en az 150 kişinin öldüğü patlamadan dört gün sonra Şehitler Meydanı’nda başlayan protestolar, ülkedeki birçok kente yayıldı. Başbakan Hasan Diyab, ülkedeki gerginliği dindirmek için pazartesi günü erken seçim çağrısı yapacağını açıkladı.

Lübnan sokakları, ekim ayından beri işsizlik ve ekonomik kriz protestoları sebebiyle oldukça hareketliydi. Koronavirüs salgınından sonra durulmaya başlayan sokaklar, patlamanın ardından iki hafta olağanüstü hal ilan edilmesine rağmen yeniden hareketlendi.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, 4 Ağustos’ta liman bölgesinde meydana gelen patlamada 150’den fazla insan hayatını kaybetti, beş bine yakın kişi yaralandı, onlarca kişi enkaz altından kurtarıldı, Beyrut’ta yaşayan insanların dörtte biri evlerini terk etmek zorunda kaldı, altı binden fazla ev zarar gördü.

Patlamanın neden gerçekleştiği ve sorumluların kim olduğuyla ilgili tartışmalar sürüyor fakat Lübnan halkının büyük bir kısmı, patlamanın bir ihmaller zincirinin sonucu olduğu konusunda hemfikir. Patlamanın ardından, hem sokaklarda hem de sosyal medya üzerinden eylem çağrısı yapılmaya başlandı.

Patlamanın ihmal yüzünden yaşandığının ortaya çıkmasıyla, zaten hükümete karşı güveni kırılmış olan halk, tekrar sokaklara döküldü. Bugün öğle saatlerinde en az beş bin kişinin katıldığı protestolar, kısa sürede şiddetlendi. Parlamento binasına yürümek isteyen eylemciler, polisin sert müdahalesiyle karşılaştı.

(STR / AFP)

Lübnan Kızılhaç’ı, Beyrut’taki protestolarda yaralanan 63 kişinin hastanelere nakledildiğini, 175 kişinin olay yerinde tedavi edildiğini duyurdu.

Sosyal medya üzerinden, yetkililerin “darağacına asılmasını” talep eden çağrılar yapıldı. Sokaklarda, “Bugün Beyrut sokaklarını temizlediğimiz son gün. Yarın, yozlaşmış politikacıları temizleyeceğiz” yazılı notlar dağıtıldı.

Patlamanın ardından, zarar gören sokaklar ve caddeler Beyrutlular tarafından temizlendi. Önceki gün, yıkımın yaşandığı alanları ziyaret etmek isteyen iki bakan, sokakları temizleyen vatandaşlar tarafından kovuldu.

Protestocular, başbakan, parlamento sözcüsü ve Hizbullah lideri gibi önemli siyasi figürlerin maketlerini astı. Bazı noktalarda, eylemciler polisle çatışmaya girdi. Birçok kişi, patlamaya sebep olan maddenin Hizbullah’la bağlantılı olduğunu düşünüyor.

Kısa sürede protestocularla polis karşı karşıya geldi. Güvenlik güçleri, protestoculara gazla müdahale etmeye başladı.

“Boynundan vurulan bir protestocu ‘Nefes aldığım sürece yarın, bugün, her sabah ve her gün mücadeleye devam edeceğim” diyor.”

Akşam saatlerinde, başında emekli Lübnan subaylarının olduğu bir grup dışişleri bakanlığına girdi. Protestocular, ekonomi, çevre ve enerji bakanlığına da girmeyi başardı. Bakanlık binalarına giren protestocular, içeride bulunan evrakı yaktı, camlardan aşağı attı.

Enerji bakanlığının, aylardır süren elektrik kesintileri yüzünden hedef alındığı düşünülüyor.

Ekonomi bakanlığını basan protestocular

Emekli bir general, dışişleri bakanlığını ele geçirdiklerini ve bakanlık binasını devrim karargâhı yapacaklarını duyurdu fakat ordunun devreye girmesiyle bu gruplar, bakanlık binalarından çıkarıldı.

“Beyrut’ta ilan edilen olağanüstü halin güç verdiği ordu, sokaklarda sanki oranın sahibiymiş gibi dolaştığı, silahlarını sallayarak gezdiği, insanları sopalarla dövdüğü, vurup küfrettiği gergin bir gece.”

Lübnan ordusu, Beyrut’ta giderek şiddetlenen gösterilere müdahale etmek için şehire girdi. Sosyal medyada, askerlerin, protestoculara sert müdahale ettiği ve orantısız şiddet kullandığı görüntüler paylaşılıyor.

“Ordu birdenbire protestocuları dövmeye başladı. Çekim yaparken beni de dövdüler ve telefonumu fırlattılar. Diğer protestocuları dövmeye devam ediyorlar.”

Başbakan Hasan Diyab, ülkedeki gerginliği dindirmek için, pazartesi günü erken seçim çağrısı yapacağını açıkladı. Ayrıca dört milletvekili istifa etti.

Protestoların ertesi gününde, hükümetten ilk olarak Enformasyon Bakanı Manal Abdussamed, Lübnan halkından özür dileyerek hükümetteki görevinden istifa etti.

10 Ağustos pazartesi günü ise hükümet, istifasını sunacağını açıkladı.

Ne olmuştu?

Patlamaya, Beyrut Limanı’nda bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığı düşünülüyor. Lübnan Başbakanı Hasan Diyab, limandaki “tehlikeli” depo ile ilgili 2014’ten bu yana uyarı yapıldığını vurgulayarak sorumluların cezasız kalmayacağına dair söz verdi. Limanda çalışan 16 kişi gözaltına alındı.

Patlamanın arkasında İsrail’in veya Çin’in olduğu, depoya sabotaj yapıldığı, depodaki patlayıcıların Hizbullah’la bağlantılı olabileceği konuşuluyor.

Son bilgilere göre, Rus işadamı İgor Greşukin’e ait Molodova bayraklı Rhosus gemisi, amonyum nitrat yüküyle 27 Eylül 2013 tarihinde Gürcistan’ın Batum limanından, Mozambik’in Beira Limanı’na doğru yola çıktı. Gemi, arıza nedeniyle 21 Kasım 2013’te Beyrut limanına yanaştı ve arıza nedeniyle geminin yola çıkmamasına karar verildi. Kurallar gereği, tehlikeli madde sayılan yük boşaltılarak depolandı. O arada alıcı ve satıcı şirketle acente arasında para sorunu çıktı, yük de gemi de terk edildi. 2014 başından beri amonyum nitrat orada, herhangi bir önlem alınmadan tutuluyordu.

Depoda tutulan patlayacı maddenin tehlikeli olduğunun daha önce rapor edildiği ancak ilgili makamlar tarafından gerekli önlemlerin alınmadığı resmi yetkililerce de teyit edildi. Lübnan basınına yansıyan iddialara göre, birbirine yakın depolarda farklı nitelikte ve güçte, patlayıcı ve yanıcı maddeler bulunuyordu. Olayın ardından, Lübnan ekonomisi için oldukça önemli noktalardan biri olan limanda, yangın ihtimali göz önünde bulundurularak düzenleme yapılmamış olması ihtimali de konuşulmaya başlandı.

Beyrut Limanı’nın patlamadan öncesi ve sonrası.

Patlamanın neden gerçekleştiği, patlayıcıların depoda tutulma sebebi ve limandaki güvenlik önlemlerinin yeterli olup olmadığı tartışılmaya devam ediliyor. Halkın büyük bir bölümü ise 150 kişinin hayatını kaybettiği, bununla birlikte binlerce insanın evsiz kalmasına ve ekonominin bir kez daha darbe almasına sebep olan patlamanın bir ihmaller zinciri sonucunda gerçekleştiği konusunda hemfikir.

Patlamadan sonra sokakları temizleyen Beyrutlular.

Ekonomik kriz, alım gücünün düşmesi ve işsizlik nedeniyle, hükümet karşıtı protestolar geçen yıl ekim ayından beri aralıklarla sürüyordu. Halk birçok konuda olduğu gibi, patlamanın sorumlularının cezalandırılacağı konusunda da hükümete güvenmiyor.

“Bunu benim hükümetim yaptı”

8 Ağustos’ta Lübnan’a giden Türk heyeti, Türkiye’nin Lübnan’a desteğe hazır olduğunu açıklamıştı. Ertesi gün ise Lübnan’a yapılacak yardımların içeriği netlik kazandı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.