Van’ın Çatak ilçesi merkez olmak üzere 11 Eylül 2020 günü gerçekleştirilen PKK’ye yönelik askeri operasyon sırasında, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Çığlıca Köyü’nün Yoğurtlu Mezrası’ndan Servet Turgut ve Osman Şiban isimli iki kişinin, gözaltına alındıktan sonra işkence gördükleri ve helikopterden atıldıkları iddia edildi. Hastaneye kaldırılan 55 yaşındaki Servet Turgut 30 Eylül 2020 günü hayatını kaybederken Osman Şiban ise taburcu olarak Mersin’deki yakınlarının yanına gitti.
Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, görgü tanıkları, Osman Şiban ve Servet Turgut’un yakınları ile görüşerek konuyla ilgili bir rapor hazırladı. Raporu bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir basın toplantısı ile açıklayan Şık, “Olaydan yaralı kurtulan Osman Şiban ve hayatını kaybeden Servet Turgut, sanılanın aksine helikopterden atılma sonucu değil, götürüldükleri Van İl Jandarma Komutanlığı’nda çok kalabalık bir asker grubu tarafından dövüldükleri için yaralanmış ve ölmüştür” dedi.
Olay nasıl gerçekleşti?
Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın açıklamalarına göre, 8 Eylül 2020 günü İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile Van İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH) ve koruculardan oluşan 70 operasyon timindeki 1.040 personelin katılımıyla Van’a bağlı kırsal alanlarda operasyon başlatıldı. Van Valiliği tarafından 10 Eylül 2020’de yapılan açıklamada, operasyonlar kapsamında Van’ın Gürpınar ilçesi kırsalında tespit edilen sığınaklarda PKK mensuplarına ait olduğu belirtilen silah, mühimmat ve yaşam malzemelerinin ele geçirildiği bildirildi.
İçişleri Bakanlığı tarafından 11 Eylül 2020 tarihinde yapılan açıklamada, operasyonlar kapsamında Van’ın Çatak ilçesi kırsalında gerçekleştirilen hava destekli operasyonun ardından bölgede yürütülen arama/tarama faaliyetleri sırasında çıkan çatışmada JÖH birliklerinden üç jandarmanın şehit olduğu duyuruldu.
Servet Turgut ve Osman Şiban ise üç jandarmanın hayatını kaybetmesinin ardından gözaltına alındı. Şık’ın hazırladığı rapora göre, öğle saatlerinde Osman Şiban’ın evinin bulunduğu mezraya gelen 20 kadar asker, köylüleri toplayıp “Teröristlere yardım ediyor musunuz? Yüzbaşımızı şehit verdik. Acısını sizden çıkartırız” dedi.
“Servet’in başına çuval geçirmişlerdi”
Orada gözaltına alınan Osman Şiban, yaşadıklarını Ahmet Şık’a şöyle anlattı: “Tam hatırlamıyorum ama akşam saat dört-beş gibi vardı. Baktım Servet Turgut’u getiriyorlar. İki kolunda iki asker, arkasında da silahını onun beline dayamış bir başka asker olduğu halde kalabalık bir grup asker geliyorlardı. Servet’in başına çuval gibi bir şey geçirmişlerdi. İçimden, ‘Vallahi bunlar gelmiş ama çok tehlikeli askerlerdir, acaba neden böyle yaptılar’ diye geçirdim. Korkmuştum. Bana doğru geliyorlardı. 100-150 metre benden uzaktalarken, ‘Osman Şiban kim’ diye bağırıyorlardı. Ben de çay içiyordum dışarıda. Servet’i öyle görüp de benim adımı bağırınca bardağım elimden düştü. Elimi kaldırdım ‘Osman Şiban benim’ dedim. ‘Gel lan buraya!’ dediler.”
Şiban’ın kardeşi Cengiz Şiban da Ahmet Şık’a, Servet Turgut ve Osman Şiban’ın bir tepeye götürüldüklerini ve burada 15-20 asker tarafından çembere alındıklarını, daha sonra bir helikopterin geldiğini ve Şiban ile Turgut’un birkaç asker tarafından helikoptere bindirildiğini gördüğünü anlattı. Cengiz Şiban, sabahleyin de Turgut ve Şiban’ın Van Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda oldukları haberini aldığını söyledi.
“İşkence helikopterde başladı”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Osman Şiban işkencenin helikopterde başladığını belirtirken helikopterdeki askerler tarafından suratına çok sayıda yumruk atıldığını anlattı. Yoğurtlu Mezrası’ndan havalanan helikopter, Van İl Jandarma Alay Komutanlığı’na indi. Helikopterden atılma iddiası da burada yaşananlar ile ilintili. Osman Şiban, önce helikopterden betona itildiklerini ardından da kalabalık bir asker grubu tarafından linç edildiklerini söyledi. Osman Şiban yaşananları Ahmet Şık’a şöyle anlattı:
“100-150 asker üzerimize çullandı”
“Helikopter indi. İçindeki askerlerin de hepsi inmiş. Ben de böyle sağa sola baktım. Bizi daha indirmemişlerdi. Helikopterin içinden görünüyor. Baktım dışarıya, çok asker var. Belki 100-150 tane asker var. Kuşatmış asker, hazır durumda bekliyordu. Silahı da var üstlerinde. Birisi, ‘O teröristleri indirin aşağıya’ dedi. Baktım, iki asker yukarı geldi. Önce helikopterdeki terörist cenazelerini yere attılar. Sonra bizi de attılar. Helikopterin kapısının ağzından arkamızdan aşağıya itildik. Servet’le betonun üzerine düştük. Birini duydum, dedi ki ‘Ya bu terörist sağdır’, öyle duydum. Sonra o gördüğüm 100-150 asker üzerimize çullandılar. Tekmeler, yumruklar… Vallahi bizi yere sürdüler. Her birimizin başında 10 kişi, 20 kişi. 10 kişi bir kişinin üstüne geçiyordu, hepsi bize yetişip dövüyordu bizi. Bize ne yaptılar bilmiyorum. Bana ne yaptılar bilmiyorum. Yere attılar, oradan sonra başıma geçtiler.”
Şiban ve Turgut, 11 Eylül 2020 günü saat 19.00 sıralarında sivil giyimli jandarmalar tarafından iki ayrı araçla Özel Lokman Hekim Hastaneleri’nin Van’da bulunan iki ayrı birimine götürüldü. Durumu daha ağır olan Servet Turgut, daha geniş olanaklara sahip olan Cumhuriyet Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi’ndeki Lokman Hekim Van Hastanesi’ne, durumu görece iyi olan Osman Şiban ise Serhat Mahallesi Milli Egemenlik Caddesi’nde bulunan Lokman Hekim Hayat Hastanesi’ne kaldırıldı.
Ahmet Şık’ın raporuna göre tanıklar, Osman Şiban’ı hastaneye getiren sivil jandarmaların tıbbi müdahale sırasında görevli personel ve çevrede bulunanlara, “Bunlar terörist. Çatışmada aldık ama getirilirlerken helikopterden atlayarak kaçmaya çalıştılar” dediklerini anlattı. Raporun sonuç kısmında helikopterden atılma vakasının işkence ve kitlesel dayağın sadece bir detayı olduğu belirtilirken Ahmet Şık da bugün yaptığı açıklamada, helikopterden atılma vakasıyla ilgili şunları söyledi: “Bu biçim değiştirmiş bir gerçeği işaret ediyor. Osman Şiban’ın anlattıklarına göre Van İl Jandarma Komutanlığı’na kendilerini getiren helikopterin inmesinden sonra arkalarından itilerek beton zemine düşmelerine neden olunmuş. Atılma iddiası da yalan değil ama sanılanın aksine yüksek bir yerden değil.”
“Savcılığın bizi şaşırtmasını bekliyoruz”
Ahmet Şık olayın soruşturulması için, “Helikopterin uçuş kayıtları tespit edilmeli, Van İl Jandarma Komutanlığı’nın kışla içindeki görüntüler tespit edilmeli. Olay günü Van İl Jandarma Komutanlığı’nda bulunan görevlilerin kimliğinin tespiti gerekmektedir. Olayın gerçekleştiği yerde bağımsız bir heyetin katılımıyla keşif yapılmalıdır” derken şu ana kadar savcılıktan görüşme taleplerine olumlu yanıt alamadıklarını belirtti.
Şık, “Savcılar ‘Biz size döneceğiz’ diyerek bizimle görüşmediler. Osman Şiban’ın ailesi savcılıktan ümitli ama biz aynı ümidi taşımıyoruz. Yine de bizi şaşırtmalarını bekliyoruz. Bu toplu linçin gerçek sorumlularının kimliği ortaya çıkana kadar, 11 Eylül 2020 günü Van İl Jandarma Komutanlığı’nda bulunan herkes olayın asli faili ve cinayetin şüphelisidir” diye konuştu.